Maden şirketinden pes dedirten açıklama!
Türkiye'nin yüreği maden ocağında suyun altındaki madenciler için atıyor, sağ salim kurtulup evlerine dönebilmeleri için dualar eksik olmuyor. Ancak maden ocağını işleten şirketten bugün gelen açıklama 'pes' dedirtti..
Maden şirketinden yazılı açıklama; ''İşletmekte olduğumuz maden ocağında tüm iş güvenliği tedbirleri alınmış, bu zamana kadar gerekli denetimlerin hepsi yapılmış, maden ocağı hukukun emrettiği şekilde işletilmiştir. Kazanın oluş nedeninin şu anda tespit edilmesi imkansız olmakla birlikte, içeriden kurtulan kardeşlerimizin bize verdiği bilgeye göre doğal bir afetten bahsedilmektedir...
OYSA!..
Torba Kanun’un çıkmasından sonra yemek ve servis hizmetlerini kesen işverenin “Yemeğinizi içerde yiyeceksiniz, dışarı çıkmak yok” talimatına maden işçileri çaresizce uymak zorunda kalmıştı. Şirketin, yemeklerini ocakta yarım saat içinde yeme kuralı getirdiği madenciler tam yemeğe oturduğu sırada facia meydana gelmişti...
18 madencinin kaçış planı yapılmadan ocağa indirildiği de yine ilk incelemeler sonucu ortaya çıkmıştı...
ERDOĞAN: BAZI İŞVERENLER YASAL DÜZENLEMEYİ HAZMEDMEDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün madende incelemelerde bulunduktan sonra şunları söylemişti:
"Bildiğiniz gibi özellikle ülkemizde madencilikle ilgili yapılan çalışmaların Soma olayından sonra çok daha farklı bir şekilde ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenlemeyle birlikte tabi buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkanlar getirdik. Fakat bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var.
Tabi işverenlerin bunları hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi. Tabi bunlara karşı her olay sorumluluğumuzu, mükellefiyetimizi devlet olarak daha da artırıyor. Burada da şu andaki mevcut gelişmeler ve çalışan, ki burada çalışan 180 sigortalı işçi söz konusu.
Peki, bu 180 çalışan işçi acaba bu ocaklarda her türlü hakkını tam manasıyla alabiliyor mu? Sosyal haklarını alabiliyor mu?
Bildiğiniz gibi mesai saatini 8 saatten 6 saate indirirken burada bir ağır iş yükü olması hasebiyle bunu düşünerek böyle bir adım attık. Ama gel gör ki burada edindiğimiz bazı bilgiler bizleri ciddi manada bu işin üzerine daha da farklı gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İşte bu olayın olduğu anda özellikle yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur.
Nedir? Bu 8 saatten 6 saate inmesi bu tür işveren anlayışını bir defa farklı almamız gerektiğini ortaya koyuyor. 6 saat, kendisinin orada çalışma olayıdır. Ama siz kalkıp buradaki yemekle ilgili olayını bu 6 saate yedirmeye kalkarsanız bunun hesabını devletin sorması gerekir."
OYSA!..
Torba Kanun’un çıkmasından sonra yemek ve servis hizmetlerini kesen işverenin “Yemeğinizi içerde yiyeceksiniz, dışarı çıkmak yok” talimatına maden işçileri çaresizce uymak zorunda kalmıştı. Şirketin, yemeklerini ocakta yarım saat içinde yeme kuralı getirdiği madenciler tam yemeğe oturduğu sırada facia meydana gelmişti...
18 madencinin kaçış planı yapılmadan ocağa indirildiği de yine ilk incelemeler sonucu ortaya çıkmıştı...
ERDOĞAN: BAZI İŞVERENLER YASAL DÜZENLEMEYİ HAZMEDMEDİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dün madende incelemelerde bulunduktan sonra şunları söylemişti:
"Bildiğiniz gibi özellikle ülkemizde madencilikle ilgili yapılan çalışmaların Soma olayından sonra çok daha farklı bir şekilde ele alınmasına yönelik bir dizi yasal düzenleme yaptık. Bu yasal düzenlemeyle birlikte tabi buralarda çalışan işçilerimize çok daha farklı imkanlar getirdik. Fakat bunu hazmeden veya hazmedemeyen işverenler var.
Tabi işverenlerin bunları hazmedemeyişi ne yazık ki bazı sıkıntıları doğuracağı belliydi. Tabi bunlara karşı her olay sorumluluğumuzu, mükellefiyetimizi devlet olarak daha da artırıyor. Burada da şu andaki mevcut gelişmeler ve çalışan, ki burada çalışan 180 sigortalı işçi söz konusu.
Peki, bu 180 çalışan işçi acaba bu ocaklarda her türlü hakkını tam manasıyla alabiliyor mu? Sosyal haklarını alabiliyor mu?
Bildiğiniz gibi mesai saatini 8 saatten 6 saate indirirken burada bir ağır iş yükü olması hasebiyle bunu düşünerek böyle bir adım attık. Ama gel gör ki burada edindiğimiz bazı bilgiler bizleri ciddi manada bu işin üzerine daha da farklı gidilmesi gerektiğini ortaya koyuyor. İşte bu olayın olduğu anda özellikle yemeğin aşağıda yenmesine yönelik baskılar böyle bir sıkıntıyı doğurmuştur.
Nedir? Bu 8 saatten 6 saate inmesi bu tür işveren anlayışını bir defa farklı almamız gerektiğini ortaya koyuyor. 6 saat, kendisinin orada çalışma olayıdır. Ama siz kalkıp buradaki yemekle ilgili olayını bu 6 saate yedirmeye kalkarsanız bunun hesabını devletin sorması gerekir."