Koronavirüsle gündeme gelen soru: Yoğun bakımdaki kişinin sözlü vasiyeti geçerli mi?

Koronavirüs nedeniyle yoğun bakımda olan kişilerin mal varlıkları mirasçıları arasında nasıl pay edilecek? O kişi yoğun bakımda sözlü vasiyette bulunabilir mi? Sözlü vasiyeti geçerli olur mu?

Koronavirüs döneminde yoğun ölümlerle birlikte merak edilen bir soru gündeme geldi. Yoğun bakımdaki ya da tedavi altındaki kişinin sözlü vasiyeti geçerli olacak mı? O kişinin mal varlıklarını sözlü vasiyetle paylaştırması ya da bir yere bağışlaması mümkün mü? 

Türk hukuk sisteminde sözlü vasiyet ile ilgili belirlenmiş hükümler bulunuyor. Sözlü vasiyetname miras bırakanın son olarak istek ve arzularını içeren bir bildirge niteliği taşır. Ancak sözlü vasiyetname için bazı şartlar gerekiyor. 

SÖZLÜ VASİYETNAME SON ÇARE

Bir vasiyetname resmi olarak, el yazısı ile ya da sözlü olarak 3 farklı şekilde olabilir. Sözlü vasiyetname beklenmedik durumlarda son çare olarak görülür ve uygulama konusunda en az görülen vasiyetname türlerinden biridir.  

Bunların yanı sıra sözlü vasiyetname, ölümün yakınlaşması, ulaşımın imkansız olması, hastalık ya da savaş gibi olağanüstü durumlarda ön plana çıkar.

EL YAZISI MÜMKÜN DEĞİLSE

Eğer miras bırakan el yazısı ya da resmi bir şekilde vasiyetname verebilecek durumda değil ise sözlü vasiyetnameye başvurabilir. Ancak buna rağmen miras bırakan kişinin resmi vasiyetname ya da el yazılı vasiyetname hazırlama imkanı varsa ve sözlü vasiyetname hazırlamayı uygun görmüşse böyle bir durumda sözlü vasiyetname geçersiz hale gelir.

SÖZLÜ VASİYETNAME NASIL DÜZENLENİR 
 
Sözlü vasiyetnamenin düzenlenebilmesi için en az iki tanık gereklidir. Tanıklar içinse iki farklı yöntem söz konusudur: 

  1 – Miras bırakanın bizzat görevlendirmiş olduğu tanıklardan biri öncelikle miras bırakan tarafından bildirilen istek ve arzuları bir kağıda yazar ve bu kağıtta aynı zamanda yer, yıl, ay ve günü de belirterek hazırladığı belgeyi imzalar. Daha sonra ise diğer tanığa imzalatır. Hazırlana belge zaman kaybetmeden Sulh veya Asliye Mahkemesi’ne verilir. Ayrıca belgeyi mahkemeye veren tanıklar, miras bırakanı vasiyetname hazırlama ehli gördüklerini ve içinde bulunulan olağanüstü durumda son istek ve arzularını kendilerine aktardığını hakime beyan eder. Bu şekilde yapılan sözlü vasiyetname geçerli kabul edilir.

  2 – Tanıklar herhangi bir belge hazırlamak yerine vakit kaybetmeden Sulh veya Asliye Mahkemesi’ne başvuruda bulunarak ilk maddede belirtilen istek ve arzuları beyan eder. Bu şekilde miras bırakanın son istek ve arzularının bir tutanağa geçirilmesi mümkün olur. Ayrıca Yargıtay kararı doğrultusunda aradan birkaç gün geçmesi halinde mahkemeye başvurulsa bile sözlü vasiyetname geçersiz sayılır. Bunun en önemli nedeni tanıkların geçen bu süre içerisinde miras bırakan tarafından iletilen vasiyet içeriğini unutmasının muhtemel olmasıdır. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için vasiyetin alındığı aynı gün mahkemeye başvurulması zorunludur.

Miras bırakanın tanıklar aracılığı ile hazırlatmış olduğu sözlü vasiyetnamenin mahkemeye sunulmasında olağanüstü durumun ne olduğunu açıklamaları öncelikli koşullardan biri olarak görülür. Ayrıca mirası bırakan kişinin de kesinlikle tasarrufa ehli olduğunu beyan etmeleri gerekir. Aksi taktirde hazırlanan sözlü vasiyetname geçerli olarak görülmez.