Konutta mağduriyet bitecek
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Durbakayım, "Yeni hayata geçecek projelerin devamlılığını garantiye alacak ve son tüketici açısından mağduriyetleri ortadan kaldıracak yeni bir sistemin çatısını oluşturmak adına rapor hazırladık." dedi.
İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, yeni hayata geçecek projelerin devamlılığını garantiye alacak ve son tüketici açısından mağduriyetleri ortadan kaldıracak yeni bir sistemin çatısını oluşturmak adına yasal düzenlemeler için ilgili kurumlara rapor hazırladıklarını bildirdi.
Durbakayım, "Projelerin uluslararası piyasalarda 'SPV (Special Purpose Vehicle)' adı verilen iş ortaklığı veya ortak girişim benzeri 'işe özel geçici şirketler' altında geliştirilmesini öneriyoruz. Bu sistemde arsa sahipleri de bu şirketlere hissedar olacak ve proje finansmanının teminatı olarak da SPV şirketinin hisseleri finans şirketlerine, bankalara rehin edilecek. Yurt dışında sıkça kullanılan bu sistemin hayata geçmesi halinde son tüketicilere konut tesliminde bir sıkıntı yaşanmayacağını ve bu alandaki mağduriyetlerin önleneceğini düşünüyoruz." dedi.
Nazmi Durbakayım, İNDER'in düzenlediği, gayrimenkul sektörünün 2018 yılının değerlendirildiği ve gelecek yıla ilişkin beklentilerinin paylaşıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, 24 Haziran seçimlerinden sonra yeni bir döneme giren Türkiye'de, derneğin potansiyel gücünün ortaya çıktığını söyledi.
Seçimlerden sonra Türkiye'ye yönelik gerçekleştirilen ekonomik saldırılara değinen Durbakayım, inşaat sektörünün bu ekonomik saldırılara karşı Türkiye ve sektör adına yekvücut olduğunu kaydetti.
İNDER'i Türkiye'nin farklı illerinden arayan müteahhitlerin "aynı çatı altında bu mücadeleye destek vermek istediğini" söylediğini aktaran Durbakayım, "Afet Yasası ve İmar Barışı gibi konularda da derneğimizden destek isteyen firmalarımız, İNDER'in ulusal bir vizyonda hizmet vermesinin gerekliliğini ortaya koydu." dedi.
Bu yıl kentsel dönüşümle ilgili yasa ve İmar Barışı'nın sektörde çok konuşulduğunu ifade eden Durbakayım, bu gelişmelerin sektöre ciddi katkı sağladığını vurguladı.
Durbakayım, KDV ve harçlardaki indirimler, yabancıya satış için gerçekleştirilen düzenlemeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yanı sıra Emlak Konut GYO'nun STK'lar ve sektör oyuncuları ile hayata geçirdiği kampanyalar, finansal teşvikler ve kamu bankalarının faiz indiriminin sektörün ayakta kalmasını sağladığını söyledi.
"Tüketici mağduriyeti önlenecek"
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Durbakayım, inşaat sektöründeki misyonlarını 2019'da Türkiye sathına yayacaklarını, tüzük değişikliğine giderek İNDER'in ismini "İnşaatçılar Derneği" olarak değiştireceklerini ve Türkiye'nin her yerinden üye kaydı alacaklarını bildirdi.
İNDER'in kuruluş yıllarından bugüne kadar geçirdiği süreç ve yaptığı faaliyetlere değinen Durbakayım, halihazırda sektörün en büyüklerini içinde barındıran 121 üyelerinin bulunduğunu aktardı.
Durbakayım, 2019'da önemli hamleler yapacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Mesela, 2019'da yeni bir proje üretim sisteminin hayata geçmesi için çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Yeni hayata geçecek projelerin devamlılığını garantiye alacak ve son tüketici açısından mağduriyetleri ortadan kaldıracak yeni bir sistemin çatısını oluşturmak adına yasal düzenlemeler için ilgili kurumlara rapor hazırladık. Bu kapsamda projelerin uluslararası piyasalarda 'SPV (Special Purpose Vehicle)' adı verilen iş ortaklığı veya ortak girişim benzeri 'işe özel geçici şirketler' altında geliştirilmesini öneriyoruz. Bu sistemde arsa sahipleri de bu şirketlere hissedar olacak ve proje finansmanının teminatı olarak da SPV şirketinin hisseleri finans şirketlerine, bankalara rehin edilecek. Yurt dışında sıkça kullanılan bu sistemin hayata geçmesi halinde son tüketicilere konut tesliminde bir sıkıntı yaşanmayacağını ve bu alandaki mağduriyetlerin önleneceğini düşünüyoruz."
"Ülkemize en az 15-20 milyar dolar dövizi girişi sağlanacağını öngörüyoruz"
Nazmi Durbakayım, 2019'un inşaat sektörü için umut yılı olacağını ifade ederek, "2019'un; konut kredi faizlerinin artışı nedeniyle ötelenen satışların devreye gireceği, ekonomik belirsizlik nedeniyle bekletilen yeni projelerin hayata geçeceği bir yıl olacağını umut ediyoruz. Yabancı satışlarında büyük beklentilerimiz var. Ancak 2018'de teşvik edilen yabancıların beklediği bir tek şey kaldı; o da 'müktesep hak'. Yurt dışı satışlarda ise kesinlikle yeni rekor seviyelere çıkılacağını, ülkemize en az 15-20 milyar dolar dövizi girişi sağlanacağını öngörüyoruz. Yurt dışı satışın ihracat sayılmasıyla birlikte 50 bin üzeri satış ve 20-30 milyar dolarlık döviz girdisi ise önümüzdeki 3 yıllık hedef olarak belirledik." şeklinde konuştu.
KDV ve harç oranlarında sağlanan indirimin sürekli olmasını talep ettiklerini, söz konusu teşvikin 2019'da sürekli olarak ve sadece birinci el konutlar ile iş yerlerinde uygulanmasını istediklerini dile getiren Durbakayım, faizlerin düşmesi gerektiğini, yüksek faiz oranları nedeniyle vatandaşların ipotekli konuttan uzaklaştığını söyledi.
"Konut balonu yok ancak yanlış yerde yapılanmalar var"
İNDER Başkan Vekili Engin Keçeli de sektörde "balon" olduğuna dair söylentilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, inşaatçıların bu zor dönemden kazanarak çıkacağını, bugüne kadar maliyet analizi yapan müteahhit olmadığını kaydetti.
Keçeli, "Şimdi matematik, hesap yapmayı öğrendik. Bu bizim için büyük bir değer. Sektör öz eleştiride bulunmalı. İşler iyi giderken yapısal sorunlar düşünülmeli. Konut balonu yok ancak yanlış yerde yapılanmalar var. Doğru yerde konumlanan projelerde satış sıkıntısı yok." diye konuştu.
Durbakayım, "Projelerin uluslararası piyasalarda 'SPV (Special Purpose Vehicle)' adı verilen iş ortaklığı veya ortak girişim benzeri 'işe özel geçici şirketler' altında geliştirilmesini öneriyoruz. Bu sistemde arsa sahipleri de bu şirketlere hissedar olacak ve proje finansmanının teminatı olarak da SPV şirketinin hisseleri finans şirketlerine, bankalara rehin edilecek. Yurt dışında sıkça kullanılan bu sistemin hayata geçmesi halinde son tüketicilere konut tesliminde bir sıkıntı yaşanmayacağını ve bu alandaki mağduriyetlerin önleneceğini düşünüyoruz." dedi.
Nazmi Durbakayım, İNDER'in düzenlediği, gayrimenkul sektörünün 2018 yılının değerlendirildiği ve gelecek yıla ilişkin beklentilerinin paylaşıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, 24 Haziran seçimlerinden sonra yeni bir döneme giren Türkiye'de, derneğin potansiyel gücünün ortaya çıktığını söyledi.
Seçimlerden sonra Türkiye'ye yönelik gerçekleştirilen ekonomik saldırılara değinen Durbakayım, inşaat sektörünün bu ekonomik saldırılara karşı Türkiye ve sektör adına yekvücut olduğunu kaydetti.
İNDER'i Türkiye'nin farklı illerinden arayan müteahhitlerin "aynı çatı altında bu mücadeleye destek vermek istediğini" söylediğini aktaran Durbakayım, "Afet Yasası ve İmar Barışı gibi konularda da derneğimizden destek isteyen firmalarımız, İNDER'in ulusal bir vizyonda hizmet vermesinin gerekliliğini ortaya koydu." dedi.
Bu yıl kentsel dönüşümle ilgili yasa ve İmar Barışı'nın sektörde çok konuşulduğunu ifade eden Durbakayım, bu gelişmelerin sektöre ciddi katkı sağladığını vurguladı.
Durbakayım, KDV ve harçlardaki indirimler, yabancıya satış için gerçekleştirilen düzenlemeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yanı sıra Emlak Konut GYO'nun STK'lar ve sektör oyuncuları ile hayata geçirdiği kampanyalar, finansal teşvikler ve kamu bankalarının faiz indiriminin sektörün ayakta kalmasını sağladığını söyledi.
"Tüketici mağduriyeti önlenecek"
İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Durbakayım, inşaat sektöründeki misyonlarını 2019'da Türkiye sathına yayacaklarını, tüzük değişikliğine giderek İNDER'in ismini "İnşaatçılar Derneği" olarak değiştireceklerini ve Türkiye'nin her yerinden üye kaydı alacaklarını bildirdi.
İNDER'in kuruluş yıllarından bugüne kadar geçirdiği süreç ve yaptığı faaliyetlere değinen Durbakayım, halihazırda sektörün en büyüklerini içinde barındıran 121 üyelerinin bulunduğunu aktardı.
Durbakayım, 2019'da önemli hamleler yapacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Mesela, 2019'da yeni bir proje üretim sisteminin hayata geçmesi için çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız. Yeni hayata geçecek projelerin devamlılığını garantiye alacak ve son tüketici açısından mağduriyetleri ortadan kaldıracak yeni bir sistemin çatısını oluşturmak adına yasal düzenlemeler için ilgili kurumlara rapor hazırladık. Bu kapsamda projelerin uluslararası piyasalarda 'SPV (Special Purpose Vehicle)' adı verilen iş ortaklığı veya ortak girişim benzeri 'işe özel geçici şirketler' altında geliştirilmesini öneriyoruz. Bu sistemde arsa sahipleri de bu şirketlere hissedar olacak ve proje finansmanının teminatı olarak da SPV şirketinin hisseleri finans şirketlerine, bankalara rehin edilecek. Yurt dışında sıkça kullanılan bu sistemin hayata geçmesi halinde son tüketicilere konut tesliminde bir sıkıntı yaşanmayacağını ve bu alandaki mağduriyetlerin önleneceğini düşünüyoruz."
"Ülkemize en az 15-20 milyar dolar dövizi girişi sağlanacağını öngörüyoruz"
Nazmi Durbakayım, 2019'un inşaat sektörü için umut yılı olacağını ifade ederek, "2019'un; konut kredi faizlerinin artışı nedeniyle ötelenen satışların devreye gireceği, ekonomik belirsizlik nedeniyle bekletilen yeni projelerin hayata geçeceği bir yıl olacağını umut ediyoruz. Yabancı satışlarında büyük beklentilerimiz var. Ancak 2018'de teşvik edilen yabancıların beklediği bir tek şey kaldı; o da 'müktesep hak'. Yurt dışı satışlarda ise kesinlikle yeni rekor seviyelere çıkılacağını, ülkemize en az 15-20 milyar dolar dövizi girişi sağlanacağını öngörüyoruz. Yurt dışı satışın ihracat sayılmasıyla birlikte 50 bin üzeri satış ve 20-30 milyar dolarlık döviz girdisi ise önümüzdeki 3 yıllık hedef olarak belirledik." şeklinde konuştu.
KDV ve harç oranlarında sağlanan indirimin sürekli olmasını talep ettiklerini, söz konusu teşvikin 2019'da sürekli olarak ve sadece birinci el konutlar ile iş yerlerinde uygulanmasını istediklerini dile getiren Durbakayım, faizlerin düşmesi gerektiğini, yüksek faiz oranları nedeniyle vatandaşların ipotekli konuttan uzaklaştığını söyledi.
"Konut balonu yok ancak yanlış yerde yapılanmalar var"
İNDER Başkan Vekili Engin Keçeli de sektörde "balon" olduğuna dair söylentilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, inşaatçıların bu zor dönemden kazanarak çıkacağını, bugüne kadar maliyet analizi yapan müteahhit olmadığını kaydetti.
Keçeli, "Şimdi matematik, hesap yapmayı öğrendik. Bu bizim için büyük bir değer. Sektör öz eleştiride bulunmalı. İşler iyi giderken yapısal sorunlar düşünülmeli. Konut balonu yok ancak yanlış yerde yapılanmalar var. Doğru yerde konumlanan projelerde satış sıkıntısı yok." diye konuştu.