Konut talebi 40-44 yaş arasındaki kişilerde zirvede
Türkiye'de konut talebinin 40-44 yaş arasındaki kişilerde zirveye ulaştığı, yaşla ilişkili nüfus yapısının değişmesinin ise talebe ciddi etki ettiği belirlendi.
2025'e kadar konut talebinde yıllık yüzde 1.65 büyüme beklenirken, talebin 2050'ye kadar yıllık yüzde 0.43'e gerileyeceği tahmin edildi.
Merkez Bankası uzmanları, nüfustaki yaş ağırlığının değişmesinin konut talebine etkisini inceledi. Çalışmada, nüfus artışının talep miktarında etkili olduğu, bunun yanı sıra nüfus değişiminin de etkisinin ölçüldüğü anlatıldı. Araştırmada, Türkiye'nin 2009-2050 arasındaki dönemde yıllık konut talep artışının yüzde 1.48'e işaret ettiği, bunun sadece yüzde 0.4'lük kısmının nüfus yapısındaki değişimden kaynaklandığı, ana talep artışının ise (yüzde 1.08) nüfus artışına bağlı olduğu kaydedildi. TÜİK'in projeksiyonlarına göre şu anda yüzde 41.6 oranında bulunan 25 yaş altı nüfusun 2025'te yüzde 35.3'e 2050'de ise yüzde 27.4'e ineceği hatırlatıldı. Çalışmada üretilen verilerle, 20 yaşa kadar olan kitlede hiç görülmeyen konut talebinin 40-44 yaş arasında en üst düzeye çıktığı belirlendi.
Merkez Bankası'nın çalışmasında nüfus hareketlerinin konut talebindeki artışa etkisinin halen yıllık yüzde 2.51 seviyesinde bulunduğu, 2025'te bunun yüzde 1.65'e ineceği, 2050'de ise 0.43'e gerileyeceği hesaplandı. Nüfus artışı-yaş grubu ayrımı yapıldığında ise talebin halen yüzde 1.89'luk kısmının nüfustaki artıştan kaynaklandığı, yaş grubu değişiminin etkisinin yüzde 0.62 seviyesinde bulunduğu belirtildi. Araştırmada, nüfus artış hızının konut talebine etkisinin 2050'ye kadar ana etken olacağı bilgisine yer verildi. 2050'den itibaren ise nüfus yapısındaki değişimin konut talebi üzerinde daha etkili olacağı tahmininde bulunuldu. 2050'ye kadar olan dönemde nüfus artışına ilave olarak yaş değişimlerinin yıllık yüzde 0.40 talep artırıcı etkisinin bulunduğu, halen bu oranın kent merkezleri itibariyle 90 bin konuta karşılık geldiği kaydedildi.
Mehmet Kaya/Dünya
Merkez Bankası uzmanları, nüfustaki yaş ağırlığının değişmesinin konut talebine etkisini inceledi. Çalışmada, nüfus artışının talep miktarında etkili olduğu, bunun yanı sıra nüfus değişiminin de etkisinin ölçüldüğü anlatıldı. Araştırmada, Türkiye'nin 2009-2050 arasındaki dönemde yıllık konut talep artışının yüzde 1.48'e işaret ettiği, bunun sadece yüzde 0.4'lük kısmının nüfus yapısındaki değişimden kaynaklandığı, ana talep artışının ise (yüzde 1.08) nüfus artışına bağlı olduğu kaydedildi. TÜİK'in projeksiyonlarına göre şu anda yüzde 41.6 oranında bulunan 25 yaş altı nüfusun 2025'te yüzde 35.3'e 2050'de ise yüzde 27.4'e ineceği hatırlatıldı. Çalışmada üretilen verilerle, 20 yaşa kadar olan kitlede hiç görülmeyen konut talebinin 40-44 yaş arasında en üst düzeye çıktığı belirlendi.
Merkez Bankası'nın çalışmasında nüfus hareketlerinin konut talebindeki artışa etkisinin halen yıllık yüzde 2.51 seviyesinde bulunduğu, 2025'te bunun yüzde 1.65'e ineceği, 2050'de ise 0.43'e gerileyeceği hesaplandı. Nüfus artışı-yaş grubu ayrımı yapıldığında ise talebin halen yüzde 1.89'luk kısmının nüfustaki artıştan kaynaklandığı, yaş grubu değişiminin etkisinin yüzde 0.62 seviyesinde bulunduğu belirtildi. Araştırmada, nüfus artış hızının konut talebine etkisinin 2050'ye kadar ana etken olacağı bilgisine yer verildi. 2050'den itibaren ise nüfus yapısındaki değişimin konut talebi üzerinde daha etkili olacağı tahmininde bulunuldu. 2050'ye kadar olan dönemde nüfus artışına ilave olarak yaş değişimlerinin yıllık yüzde 0.40 talep artırıcı etkisinin bulunduğu, halen bu oranın kent merkezleri itibariyle 90 bin konuta karşılık geldiği kaydedildi.
Mehmet Kaya/Dünya