Klavye ve fare tarih oluyor!
ODTÜ tarafından geliştirilen yeni teknolojiyle birlikte yakın gelecekte bilgisayarlarımızı fare ve klavyeye gereksinim duymadan, sadece göz hareketlerimizle kontrol edebileceğiz.
Bilgisayar denilince akla ilk gelen çevre üniteleri hiç kuşkusuz klavye ile fare. Her ikisinin de geçmişi oldukça eski tarihlere dayanan bu iki demirbaş yakın bir gelecekte emekliye ayrılabilirler.
Şöyle ki ODTÜ akademisyenlerinden Prof. Dr. Kürşat Çağıltay ile araştırma görevlisi Mehmet Dönmez'in imzasını taşıyan yeni teknoloji ile birlikte bilgisayarlara göz hareketlerimizle komut verebiliyoruz. Teknolojinin ilham perisi boynundan aşağısı felçli olan kimseler. Tabii örneğin kolu yahut eli olmayan engelliler için de büyük bir kolaylık sağlayabilir.
1 saniye tek tık, 2 saniye çift tık
Farenin imleci göz hareketlerimizi takip ediyor. Durduğumuz yerde gözümüzü bir saniye süresince kırpınca tek tıklama iki saniye kırptığımızda ise çift tıklama işlevleri uygulanıyor. Keza benzer şekilde gözlerimizle bilgisayarın sanal klavyesini açıp yazı yazabiliyor yahut arama yapabiliyoruz. Tabii tüm bunların gerçekleşebilmesi için ilk atılacak olan adım, komut vermemizi sağlayacak olan sistemin gözümüzün içerisine aynı bir lens gibi yerleştirilecek oluşu. Ki böylece bilgisayar ile eş zamanlanacağız.
İki sorumuz var?
Bunların ilki, sistemin istemsiz göz kırpışlarına göstereceği tepki ki Mehmet Dönmez konuya ilişkin açıklamasında teknolojiyi istem dışı kırpmaları algılamayacak şekilde programladıklarını belirtiyor. Gerçi detaya girilmemiş ama muhtemelen zamanlama yapmalarının sebebi zaten bu. Kimse gerçek hayatta gözünü bir saniye süresince kırpmaz neticede. Keza diğer yandan gözümüzü ekrana bakmazken kırpınca zaten sorun yok.
Diğer sorun ise aslında sistemin temel prensibinden -yani zamanlamadan- kaynaklanıyor. Çift tıklamak için iki saniye süresinde göz kırpmak pratiğe uyarladığımızda bize sadece zaman kaybı olarak dönecek bir sistem çünkü. Ki halihazırda aynı işlevi milisaniyeler içerisinde yapabiliyoruz bildiğimiz üzere. Tabii bu sistemin yukarıda da belirttiğimiz gibi 'boynundan aşağısı felçli olan kimseler' için geliştirildiğini ve onlara (yahut eli olmayan kişilere vb.) özel kalacağını düşünürsek kesinlikle olumlu bir gelişme olarak nitelendirebiliriz.
Son olarak da göz kontrol teknolojilerinin aslında pek de yeni olmadıklarını hatırlatalım. Örneğin aşağıda gördüğümüz gözlük aparatı Amerika'da 30 dolara satılıyor ve gözlerimizle sistemin kontrolünü sağlıyor.
Şöyle ki ODTÜ akademisyenlerinden Prof. Dr. Kürşat Çağıltay ile araştırma görevlisi Mehmet Dönmez'in imzasını taşıyan yeni teknoloji ile birlikte bilgisayarlara göz hareketlerimizle komut verebiliyoruz. Teknolojinin ilham perisi boynundan aşağısı felçli olan kimseler. Tabii örneğin kolu yahut eli olmayan engelliler için de büyük bir kolaylık sağlayabilir.
1 saniye tek tık, 2 saniye çift tık
Farenin imleci göz hareketlerimizi takip ediyor. Durduğumuz yerde gözümüzü bir saniye süresince kırpınca tek tıklama iki saniye kırptığımızda ise çift tıklama işlevleri uygulanıyor. Keza benzer şekilde gözlerimizle bilgisayarın sanal klavyesini açıp yazı yazabiliyor yahut arama yapabiliyoruz. Tabii tüm bunların gerçekleşebilmesi için ilk atılacak olan adım, komut vermemizi sağlayacak olan sistemin gözümüzün içerisine aynı bir lens gibi yerleştirilecek oluşu. Ki böylece bilgisayar ile eş zamanlanacağız.
İki sorumuz var?
Bunların ilki, sistemin istemsiz göz kırpışlarına göstereceği tepki ki Mehmet Dönmez konuya ilişkin açıklamasında teknolojiyi istem dışı kırpmaları algılamayacak şekilde programladıklarını belirtiyor. Gerçi detaya girilmemiş ama muhtemelen zamanlama yapmalarının sebebi zaten bu. Kimse gerçek hayatta gözünü bir saniye süresince kırpmaz neticede. Keza diğer yandan gözümüzü ekrana bakmazken kırpınca zaten sorun yok.
Diğer sorun ise aslında sistemin temel prensibinden -yani zamanlamadan- kaynaklanıyor. Çift tıklamak için iki saniye süresinde göz kırpmak pratiğe uyarladığımızda bize sadece zaman kaybı olarak dönecek bir sistem çünkü. Ki halihazırda aynı işlevi milisaniyeler içerisinde yapabiliyoruz bildiğimiz üzere. Tabii bu sistemin yukarıda da belirttiğimiz gibi 'boynundan aşağısı felçli olan kimseler' için geliştirildiğini ve onlara (yahut eli olmayan kişilere vb.) özel kalacağını düşünürsek kesinlikle olumlu bir gelişme olarak nitelendirebiliriz.
Son olarak da göz kontrol teknolojilerinin aslında pek de yeni olmadıklarını hatırlatalım. Örneğin aşağıda gördüğümüz gözlük aparatı Amerika'da 30 dolara satılıyor ve gözlerimizle sistemin kontrolünü sağlıyor.