Kirada oturanlar aman dikkat!
Türk Borçlar Kanunu'nda yapılan son düzenlemeler kiracı-mülk sahibi arasındaki ilişkiyi yeniden düzenledi. İşte detaylar...
Türk Borçlar Kanunu'nda yapılan son düzenlemeye göre, ev sahipleri kiracılarını canları istediği zaman evlerinden çıkamayacak.
11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, “Yürürlük” kenar başlıklı 648. Maddesi uyarınca 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdi.
Yeni kanun, Kiracılar ve Mülk sahipleri için önemli düzenlemeler getirdi.
Düzenlenin en can alıcı bölümü, konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin bildirim yoluyla sona ermesine ilişkin kenar başlıklı bölüm.
Maddesi uyarınca:
“Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez.
Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.”
EŞİN RIZASI OLMAZSA...
347. maddede belirtilen bildirimin geçerlilik şartı da kanunumuzda hüküm altına alınmıştır. Bildirimin geçerliliği kenar başlıklı 348. Madde: “Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” ve aile konutu kenar başlıklı 349. madde “Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.
Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.
Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır” şeklinde düzenlendi.
1. Bu maddeye göre mülk sahibi, kiracının artık mülkünde oturmasını istemiyorsa ve 10 yıllık süre dolmuşsa kiracıyı çıkarabilir.
2. Mülk sahibi, kiracıyı çıkarmak için 10. Yılın bitiminden 3 ay önce yazılı olarak sözleşmeyi sona erdirdiğini bildirmek zorunda.
3. 10 yılın bitiminde bu ihtarname çekilmezse sözleşme 1 yıl daha yenilenmişse bu kez uzamış yılın kira dönemi bitimine 3 ay kala ihtarname gönderilerek sona erdirilebilir.
4. Bu ihtarnamenin geçerliliği için kira sözleşmesinin bitiminin 3 ay öncesinden kiracının eline geçmesi şarttır.
11.01.2011 tarihinde kabul edilen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, “Yürürlük” kenar başlıklı 648. Maddesi uyarınca 12.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdi.
Yeni kanun, Kiracılar ve Mülk sahipleri için önemli düzenlemeler getirdi.
Düzenlenin en can alıcı bölümü, konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin bildirim yoluyla sona ermesine ilişkin kenar başlıklı bölüm.
Maddesi uyarınca:
“Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez.
Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.”
EŞİN RIZASI OLMAZSA...
347. maddede belirtilen bildirimin geçerlilik şartı da kanunumuzda hüküm altına alınmıştır. Bildirimin geçerliliği kenar başlıklı 348. Madde: “Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.” ve aile konutu kenar başlıklı 349. madde “Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.
Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir.
Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini kiracıya ve eşine ayrı ayrı bildirmek zorundadır” şeklinde düzenlendi.
1. Bu maddeye göre mülk sahibi, kiracının artık mülkünde oturmasını istemiyorsa ve 10 yıllık süre dolmuşsa kiracıyı çıkarabilir.
2. Mülk sahibi, kiracıyı çıkarmak için 10. Yılın bitiminden 3 ay önce yazılı olarak sözleşmeyi sona erdirdiğini bildirmek zorunda.
3. 10 yılın bitiminde bu ihtarname çekilmezse sözleşme 1 yıl daha yenilenmişse bu kez uzamış yılın kira dönemi bitimine 3 ay kala ihtarname gönderilerek sona erdirilebilir.
4. Bu ihtarnamenin geçerliliği için kira sözleşmesinin bitiminin 3 ay öncesinden kiracının eline geçmesi şarttır.