Kentsel dönüşümde yıkım paraları vatandaşın cebinden çıkacak!
Türkiye'de yaşanan 5 büyük depremin ardından bina güçlendirme çalışmaları yapan Artyol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan, mühendislik hesaplamaları yapılmadan inşa edilen binaların malzeme kalitesinin çok yetersiz olduğunu söyledi!
Son olarak Van depreminin ardından güçlendirme çalışmaları yaptıklarını anlatan Türkkan, İstanbul'un da büyük bir risk altında bulunduğunu belirterek, “Kentte 1.6 milyon dayanıksız bina var. Bunlar büyük risk altında. Birçoğu deprem olmadan bile yıkılabilir” dedi. Vatandaşların artık bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen Türkkan, “Vatandaş oturduğu binayla yüzleşmeli ve binasını mutlaka incelettirmeli” diye konuştu.
Bina 10 bin liraya inceleniyor
Türkkan, 10 daireli ortalama bir apartmanın depreme dayanıklı olup olmadığını inceletmenin maliyetinin toplam 10-12 bin lirayı bulduğunu anlatan, binayı depreme karşı güçlendirmenin maliyetinin ise daire başına 10-15 bin lira seviyesinde olduğunu aktardı. Türkkan, bu maliyetin artması durumunda binayı yıkıp yeniden yapmanın daha mantıklı olabileceğini belirterek, burada ise farklı sorunların gündeme gelebileceğini kaydetti.
Depreme dayanıksız binanın yıkımı ve yeniden yapılması durumunda bina inşaat maliyetinin dışında ek vergi ve harçların gündeme gelebileceğini anlatarak, şunları söyledi:
“Yıkım süreci başlı başına bir iş. Ayrıca binayı yeniden yaparken belediye vergiler istiyor. Kentsel dönüşüm sürecinde yıkılıp yeniden yapılan binalardan bu vergiler tekrar alınacak mı? Çok yüksek otopark vergileri var. Harçlar ödeniyor. Bunları hepsi üst üste geldiğinde çok büyük miktar ortaya çıkıyor. Bu konuda mutlaka yeni düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Kentsel dönüşüm kapsamındaki tüm binalar belediye, proje ve hafriyat gibi tüm ek giderlerden muaf tutulmalı. Çünkü bu yıkımları vatandaş keyfi olarak yapmıyor. Ama aldığımız bilgilere göre belediyeler bu ücretleri vatandaştan talep edecek.”
Türkkan, kentsel dönüşüm yasasıyla birlikte yetkili ‘kentsel dönüşüm ofisleri' oluşturulacağını belirterek, bu ofislerin Türkiye'nin dört bir yanında açılacağını söyledi. 2 inşaat mühendisi ve 1 jeoloji mühendisinden oluşacak bu ofislerin binaları inceleyip rapor hazırlayacağını vurgulayan Türkkan, “Ofisler yetkili olacak ve yıkım kararı verebilecek. Yasa da teknik olarak güçlendirilmesi mümkün olmayan binaları yıkın diyor. Binayla ilgili dayanıksız raporu verilirse hak sahibine itiraz için süre tanınacak. Vatandaş itiraz ederse 5 kişilik bir heyet inceleme yapacak ve karar verecek. Sonra prosedür işleyecek.”
Güçlendirmek için karbon ile sarıyor
Türkkan, güçlendirme yaptıkları binanın ikinci bir depremde hasar görmemesinin amaçlandığını anlatarak, güçlendirme için uçak ve otomobil teknolojisinde kullanılan karbonu kullandıklarını söyledi. Dünyada 7 karbon üretim fabrikası olduğunu ve bunlardan birinin Yalova'da bulunduğunu aktaran Türkkan, “Çok hafif ve sağlam bir malzeme olan karbonu kolonları güçlendirmek için kullanıyoruz. Bez şeklinde ve betondan 10 kat daha güçlü. Metrekaresi 50 euro'ya geliyor” dedi.
‘Bakarak çürük bina anlaşılmaz'
Türkkan, bina güçlendirmek için teknik ekiplerinin bulunduğunu ve İTÜ ile ortak çalıştıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
“Binadan numuneler alıyoruz. Beton ve demirinin kalitesine bakıyoruz. İTÜ laboratuarında inceleme yapıyoruz. Ayrıca zeminini inceliyoruz. Binayı 3 boyutlu olarak bilgisayar ortamına aktarıyoruz. Binanın riskli yerlerini tespit ediyoruz. Buna göre de zayıf yerlerin güçlendirmesini yapıyoruz. Bu çok ciddi bir süreç ve uzmanlık gerektiriyor. Gözle bakarak binanın durumu anlaşılamaz.
Lüks semtler de risk altında
Türkkan, depremde sadece ucuz binaları değil çok lüks semtlerdeki pahalı dairelerin de yıkılabileceğini belirterek, “Lüks semtler risk altında. İstanbul'da Etiler, Ulus ve Bağdat Caddesi'ndeki binalar da riskli durumda. Daireler milyon dolarlara satılıyor ama yıkılma tehlikesi var