Kentsel dönüşümde rant yarışı

Son yıllarda artan kentsel dönüşüm trafiği artık rant pazarına döndü, Çevre Bakanı Yardımcısı Ceylan, bu durumunun dönüşümü saptırdığını vurguladı.

Kentsel dönüşüm çalışmalarında artan rant yarışı sıkıntıya sebep oluyor. Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, yüksek emsal artışlarıyla dönüşümden istifade eden yerel yönetim ve müteahhitler olduğunu belirterek, bu durumun dönüşümü amacından saptırdığını söyledi. ‘Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Kongresi’ne katılan Ceylan, “Bir ilimizde gördüm ki 3-4 katlı bir yerde belediye 15 kata izin veriyor. Belediyeye artı kazanç sağlamak istiyor. Kentsel Dönüşüm Kanunu’nun asıl amacı riskli alanların dönüştürülmesini sağlamaktır. Çevre, altyapı düzenlemeleriyle insanlara yaşanabilir şehirler sunmaktır. Amacımız rant haline getirilmemeli. Sıkıntılarımız var ama elbirliğiyle ileri götürmeliyiz, aksi takdirde patinaj yapıyoruz” dedi.

81 ilin tamamında kentsel dönüşüm çalışmalarının etkin olduğunu ifade eden Ceylan, 2023’e kadar 6.5 milyon konutta dönüşüm hedeflediklerini söyledi.
İmar yasası hazır
Yeni şehirleşme politikasının başında yatay mimari uygulamalarının yer aldığını belirten Ceylan, yüksek bina uygulamalarının zorunluluktan geliştirildiğini dile getirdi. Ceylan, “Kültürümüzle çok bağdaşmayan çok yüksek binalar eleştirilere de konu oluyor. insanımızın yapısına uygun olarak yatay yapıları tavsiye ediyoruz” dedi. Yeni imar yasasının da hazırlandığını aktaran Ceylan, ilgililerden son görüşlerin de alınarak tasarının en kısa süre içinde Meclis’e sunulacağını söyledi.

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu, emsal artışlarının vatandaşı beklemeye iterek, ‘daha fazla değer kazanır’ düşüncesine yol açtığını belirterek, kamu-özel sektör işbirliğiyle kentsel dönüşümün hızlanması gerektiğini kaydetti.
Tellioğlu, “Mesela kentsel dönüşüm ‘600 bin liralık yeri 1.5 milyona satmak’ demek diye biliniyor, değildir. Dönüşüm, hasarlı yapıların yenilenmesi demektir. Lüks yerlerde dönüşümün sebebi emsal artışıyla para kazanmak. Orta ve alt gelir grubunun olduğu yerlerde ya emsal yok ve iş yürümez ya da emsal artırırsın, İstanbul’un kısıtlı altyapısı nüfus artışını kaldıramayacak hale  gelir. Bu iş böyle olmaz” dedi.