Kentsel dönüşümde altyapı şartı olması gerekli

Üç büyük şehrimizin yarısından fazlası kaçak, ruhsatsız ya da kötü yapılaşmadan oluşuyor. Bu yapılar kentsel dönüşümle yenileniyor. Ancak dönüşümde ise altyapı şartı aranması gerekiyor.

Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Deniz Sipahi, bugünkü yazısında ''Deprem gerçeği ve kentsel dönüşümü'' kaleme aldı. İşte o haber...

Her deprem olduğunda aklımıza bu gerçek geliyor. Balıkesir geçen gece birkaç kez sallanınca ve bunu İstanbul hissedince televizyonlar canlı yayına geçti, uzmanları konuk olarak aldı. Dün baktım, yayınlar gün boyunca devam etti.

Sorun şu; Her şeyi çok kısa sürede unutuyoruz. Sanki hiç deprem olmayacakmış gibi yaşamaya devam ediyoruz. Ta ki bir sonraki dikkat çeken depreme kadar...

Net konuşalım. Anadolu’nun tamamının altı kaynıyor, geçmiş örnekler bu coğrafyanın tarih boyunca depremler yaşadığını gösteriyor. Bu acı gerçeğe rağmen 50’den sonra bütün şehirlerimizi perişan ettik, adeta yağmaladık.

Kimseye fatura kesmek istemiyorum; çünkü bundan herkes sorumlu...

Bakın üç büyük şehrimizin yüzde 60’ı kaçak, ruhsatsız ya da kötü yapılaşmadan oluşuyor. Olmayacak yerlere evler yaptık. Şimdi kentsel dönüşüm adı altında onlar yıkılıyor, yerine yenileri yapılıyor. Yapılıyor ama sosyal donatılar, kent estetiği yine unutuluyor. Her fırsatta yazmaya çalıştık. Sadece ben değil; birçok uzman, meslektaşım bu sefer yanlış yapılmaması gerektiği konusunda uyardık. Depremin ne zaman olacağı belli değil. Ama hala hazırlıksız ve kaderci bir anlayışla hareket ettiğimizi görüyorum. Kentlerimizi hızla dönüştürmeliyiz ama bu anlayışla değil.

 Gökdelene karşı değilim ama bir şerhim de var

Cumhurbaşkanı Erdoğan yakın bir tarihte kentleşmeden memnun olmadığını söyledi. Dikey değil, yatay mimarinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Katılıyorum. Türkiye büyüyor, şehirlerimiz kalabalıklaşıyor. Bizi dünyadan ayıran komşuluk ilişkileriydi, hepimiz geçmişin o güzel dostluklarını arıyor. Gökdelenlere karşı değilim. Ama bir konuda şerhim var. İyi altyapıların oluşturulması şartıyla...

Ve mümkünse ticari alanlar için gökdelenlerin tercih edilmesinden yanayım. Plazalar çalışanlara modern bir ortam yaratıyor, bunu önemsiyorum. Ama konu evlere gelince işte o özlediğimiz komşuluk ilişkileri bir anda ortadan kalkıyor. İnsanların yalnızlığı başlıyor. Bana göre her kentin dokusuna da yüksek yapılar uymuyor. Türkiye’nin bir yandan depremi tartışırken, bir yandan da işin sosyolojisini, psikolojisini, ekonomisini tartışmak zorunda. Tartışıyor muyuz? Sanmıyorum...

 Sadece  İzmir  yetmez bütün Türkiye turuncuya boyanmalı
IŞINSU Kestelli’nin yıllar önce turuncu hareketi neden başlattığını toplum olarak anladık mı?
Dilerim anlamışızdır. Kestelli, sosyal konulara çok duyarlı bir insandır. Kadına şiddet konusuna dikkat çekmek için yıllar önce turuncu hareketi İzmir’de başlattı. Biz de bu projeye hep destek verdik. Aslında Birleşmiş Milletler cinsiyete dayalı şiddetle mücadele için uluslararası çapta kampanyasını yıllardır sürdürüyor.

Adı da “Orange the World” yani dünyayı turuncuya boya...

Işınsu Kestelli’nin koordinasyonunda proje “İzmir’i Turuncuya Boya” sloganıyla şekillendi.
Elbette konuşmalar yapıldı, yürüyüş gerçekleştirildi. Ben bu konuyu terör kadar, ekonomik sıkıntılar kadar önemsiyorum. Türkiye büyük bir ayıp yaşıyor. Doğrusu bir erkek olarak utanıyorum. Ve sadece İzmir’i değil, bütün Türkiye’yi turuncuya boyatmamız gerektiğine inanıyorum.

Karşıyaka stadına mutlaka kavuşsun

Ben yazınca onlarca mesaj geliyor. Mesele Karşıyaka stadı...

Bakın en başta, ilk günlerde yazdım, yazdık. Dedik ki; Karşıyaka sahili yerine Örnekköy’de bu stadı yapın. Burasını da marinasıyla, sosyal alanlarıyla ve yine spor yapılan bir projeye dönüştürelim. Olmadı, kabul görmedi. Bu arada Göztepe stadı başladı, Alsancak devreye girdi. Ama Karşıyaka stadı ilk haliyle duruyor. Karar vericiler sahildeki yer konusunda ısrarcı oldular.

Madem böyle düşünüyorlar; ben de diyorum ki bir an önce bu stat tamamlansın. Ama proje geliştirilsin, bu yapılırken Göztepe stadı dikkate alınsın. İkincisi bir süre verilsin, yeniden ihaleye çıkılsın. Ve Karşıyaka önünü görsün, plan yapsın, strateji geliştirsin. Çünkü bu büyük camia sıkışmış durumda. Karşıyaka Stadı kulüp için bir çıkış noktasıdır.