Kamu-özel projelerinde yüksek dolara bağlı kur riski!

Cumhurbaşkanı’nın çağrısıyla başlayan TL kampanyası, özelleştirme ihalelerinde yeni düzenleme gereksinimi ortaya çıkardı. Söz konusu ihalelerde oluşacak kur farkına çözüm aranıyor...

Türk Lirasının güçlendirilmesi ve etkinliğinin artırılması için kamu ve özelleştirme ihalelerinde yerli paranın kullanılması yönündeki uygulama için kurumlar çalışma yapıyor. Bu alanda en önde gelen unsurlardan biri çok yüksek miktarların konu olabildiği özelleştirme ihaleleri oldu. Kaynaklar, özellikle uluslararası ihalelerde olası alıcıların hazırlığının sağlıklı olabilmesi için çalışma yaptıklarını belirtti.

Bu hazırlıkta, olası bir satışta yabancıların ödeyeceği net tutarı anlayabilmesinin önemli olduğunu vurguladılar. Dünya'dan Mehmet Kaya'nın haberine göre TEPAV Yönetişim Çalışmaları Merkezi Direktörü, eski Hazine Kamu Finansmanı Genel Müdürü Emin Dedeoğlu, kamu maliyesinin neredeyse tamamının zaten TL olduğunu, fonlar, bazı yurt dışı alım yapan kamu kuruluşları dışında yabancı para cinsinden varlıkların bulunmadığını hatırlattı.

Soruları yanıtlayan Dedeoğlu, özelleştirme ihalelerinde TL kullanımı konusunda risk bulunduğunu belirterek, “Bir karar çıktı, yabancı ortaklı alıcılarla sözleşme görüşmeleri 2 ay veya daha fazla sürdü. TL’nin değer kaybetmesi durumunda kamu zarar etmiş olacak. Bürokratlar böyle riskler üstlenmek istemez” dedi.

Türkiye sisteminde, özelleştirme dışındaki kamu mal ve hizmet alımları genel ihale sistemi içinde büyük kısmı TL üzerinden gerçekleştiriliyor. Bu konuda şirketler de, idareler de oldukça deneyimli. Bu tür ihalelerde TL ile sözleşme yapılmışsa kur riskinin tamamı yüklenici firma üzerinde bulunuyor. Sistem içinde “fiyat farkı” olarak adlandırılan ve her yıl yapılan işin asgari bedellerinde artışa bağlı olarak firmalara ilave ödeme sağlayan mekanizma bulunuyor. Zaman zaman da Bakanlık ya da Bakanlar Kurulu kararıyla girdilerdeki olağanüstü artışları karşılamaya yönelik fiyat farkı ödemeleri yapılabiliyor.

Kur riskinin son dönemdeki en önemli aracı ise kamu-özel ortaklığı projelerinde oldu. Karayolu, köprü, havalimanı, enerji üretim ve şehir hastanelerini inşa eden şirketlere kamu ikili bir garanti uyguladı. Bunlardan ilki aldıkları krediye garanti verildi. Ayrıca şirketlere yolcu- hasta sayısı ya da enerji alım garantisi sağlandı. Bu projelerin büyük kısmında da yolcu sayısı, köprüden geçecek araç sayısı, hasta sayısı vb. temel birim ücretler dövize endeksli olarak belirlendi. Merkez Bankası yaptığı bir çalışmada, bu türden işleri üstlenen şirketlerin kamu ile “dövize endeksli sözleşmeler” yapması nedeniyle riskinin sınırlı olduğunu ortaya koydu. Ancak burada kur riski hem krediler hem de hizmet birim açısından kamuya geçti.

TEPAV Yönetişim Çalışmaları Merkezi Direktörü, eski Hazine Kamu Finansmanı Genel Müdürü Emin Dedeoğlu, kamunun TL kullanmasının kur etkisinin sınırlı kalacağını, daha çok psikolojik yönünün ağırlıklı olacağını vurguladı. Kamu maliyesinde özellikle merkezi bütçe kapsamındaki kuruluşların neredeyse tamamen TL ile işlem yaptığını belirten Dedeoğlu, bunun dışında kalan kuruluşlarda da KİT’ler, yurt dışından alım yapan savunma kuruluşları gibi kuruluşların kaldığını hatırlattı. Bu kuruluşları da işlem yapmak için kullandığını belirtti.

Emin Dedeoğlu, özelleştirme kapsamında ise TL ile işlem yapmakta, TL’nin değer kaybetmesi riskine karşı bürokratların çekingen davranabileceğini belirtti.

Kur ile işlem yapılmasında öncelikli risk ise kamu-özel ortaklığı projelerinde oluştu. Merkez Bankası yaptığı bir tahmini yönü yüksek çalışmada 49 milyar TL’lik kredi kullanılan bu projelerin kur riskinin dağınık olduğunun altı çizildi.

Kur riskinin, şirketler açısından kamu ile yaptıkları sözleşmelerde dövize endeksli birim maliyet ile kamuya aktarıldığı gözlendi. Buna karşılık, kamu, hem verdiği garantide hem de yolcu, hasta, araç gibi birim sayı garantilerinde kur riskini üstüne almış oldu.

Merkez Bankası çalışmasında en fazla döviz cinsi kredi kullanan kamu özel ortaklığı projelerinin enerjide görüldüğünün, onların da kamu alım garantilerinin yabancı para cinsinden verildiğine dikkat çekildi. Burada da kur riski yine kamunun üzerinde kaldı.