İşte devleri sollayan o şehir
İstanbul, son 5 yılda dünyanın en çok gelişen şehri oldu.
Gayrimenkul konusunda finansal ve profesyonel hizmetler sunan Jones Lang LaSalle (JLL) tarafından gerçekleştirilen "The Business of Cities 2015" araştırmasına göre İstanbul, 2010 yılından bu yana kaydettiği performans ile dünyada en çok gelişen şehirler arasında ilk sırada yer aldı.
JLL Şehir Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan çalışmaya göre İstanbul'u Rusya'dan Moskova, Hindistan'dan Bombay, Güney Kore'den Seul, Birleşik Arap Emirlikleri'nden de Dubai takip etti.
Liste, 200'ü aşkın küresel şehir endeksi içinden, gelişime ilişkin 6 endekste 2010 yılından bu yana kaydedilen değişimler baz alınarak hazırlandı.
Finansal servislerden şehir imajına dek birçok farklı başlıkta değerlendirilen şehirler içinde İstanbul en çok gelişim kaydeden şehir oldu. Araştırmada İstanbul için, "Finansal servislerin kıyı bölgesi tedarikçisi olarak konumunu daha da güçlendirdi. Ölçeği ve ulaşım olanakları sayesinde, etrafındaki orta büyüklükteki şehirlerle süregelen bir birleşme içinde olduğu görülüyor" ifadelerine yer verildi.
JLL Türkiye Başkanı Avi Alkaş, raporla ilgili yaptığı açıklamada, bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen araştırmaya konu olan şehir endekslerinin şehirlerde yaşayanlara ya da bu şehirlerle iş ilişkisi bulunanlara stratejik fırsatlar açısından ışık tuttuğunu söyledi.
Başta İstanbul olmak üzere Barselona, Santiago ve Seul'un performanslarının şehirlerin endekslerdeki pozisyonlarının nasıl değişebildiğini gösterdiğini vurgulayan Alkaş, "Bu değişiklikler, standartların yükselmesi, algıdaki değişim, yeni bilgi tedariki ve iş ortaklıkları angajmanı gibi birçok farklı mekanizma aracılığıyla gerçekleşebiliyor" şeklinde konuştu.
Ho Chi Minh, Nairobi ve Delhi küresel ekonomide kendilerine yer bulmaya çalışıyor
Araştırmaya göre, şehirlerin karşılaştırmalı performanslarında en üstte New York, Londra, Singapur, Paris ve Hong Kong kentleri yer aldı.
Ho Chi Minh, Nairobi ve Delhi gibi gelişmekte olan şehirlerin ise inovasyon ve start-up'lar aracılığıyla küresel ekonomi içinde kendilerine yer bulmaya çalıştıklarının altı çizildi.
Ayrıca San Francisco/San Jose, Boston, Tel Aviv ve Cambridge gibi inovasyon merkezlerinin ve Stockholm ile Zürih gibi yaşam kalitesinin yüksek olduğu şehirlerin, özgün birer start-up merkezi olma yolunda dünyadaki konumlarını güçlendirmek için altyapılarını ve eğitsel varlıklarını bir araya getirdikleri de belirtildi.
JLL Şehir Araştırmaları Merkezi tarafından hazırlanan çalışmaya göre İstanbul'u Rusya'dan Moskova, Hindistan'dan Bombay, Güney Kore'den Seul, Birleşik Arap Emirlikleri'nden de Dubai takip etti.
Liste, 200'ü aşkın küresel şehir endeksi içinden, gelişime ilişkin 6 endekste 2010 yılından bu yana kaydedilen değişimler baz alınarak hazırlandı.
Finansal servislerden şehir imajına dek birçok farklı başlıkta değerlendirilen şehirler içinde İstanbul en çok gelişim kaydeden şehir oldu. Araştırmada İstanbul için, "Finansal servislerin kıyı bölgesi tedarikçisi olarak konumunu daha da güçlendirdi. Ölçeği ve ulaşım olanakları sayesinde, etrafındaki orta büyüklükteki şehirlerle süregelen bir birleşme içinde olduğu görülüyor" ifadelerine yer verildi.
JLL Türkiye Başkanı Avi Alkaş, raporla ilgili yaptığı açıklamada, bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen araştırmaya konu olan şehir endekslerinin şehirlerde yaşayanlara ya da bu şehirlerle iş ilişkisi bulunanlara stratejik fırsatlar açısından ışık tuttuğunu söyledi.
Başta İstanbul olmak üzere Barselona, Santiago ve Seul'un performanslarının şehirlerin endekslerdeki pozisyonlarının nasıl değişebildiğini gösterdiğini vurgulayan Alkaş, "Bu değişiklikler, standartların yükselmesi, algıdaki değişim, yeni bilgi tedariki ve iş ortaklıkları angajmanı gibi birçok farklı mekanizma aracılığıyla gerçekleşebiliyor" şeklinde konuştu.
Ho Chi Minh, Nairobi ve Delhi küresel ekonomide kendilerine yer bulmaya çalışıyor
Araştırmaya göre, şehirlerin karşılaştırmalı performanslarında en üstte New York, Londra, Singapur, Paris ve Hong Kong kentleri yer aldı.
Ho Chi Minh, Nairobi ve Delhi gibi gelişmekte olan şehirlerin ise inovasyon ve start-up'lar aracılığıyla küresel ekonomi içinde kendilerine yer bulmaya çalıştıklarının altı çizildi.
Ayrıca San Francisco/San Jose, Boston, Tel Aviv ve Cambridge gibi inovasyon merkezlerinin ve Stockholm ile Zürih gibi yaşam kalitesinin yüksek olduğu şehirlerin, özgün birer start-up merkezi olma yolunda dünyadaki konumlarını güçlendirmek için altyapılarını ve eğitsel varlıklarını bir araya getirdikleri de belirtildi.