İşte Abdullah Gül’ün yeni ofisi
28 Ağustos’ta Çankaya Köşkü’ne veda edecek olan Cumhurbaşkanı Gül’ün yeni ikamet yeri İstanbul, yeni çalışma ofisi de ...
Siyasete bir süre ara verme kararı alan Gül’ün yeni çalışma ofisi olarak Sultan Abdülaziz tarafından dönemin ünlü mimarı Sarkis Baylan’a yaptırdığı Maslak’taki Ayazağa Kasrı’nı kullanacağı öğrenildi.
28 Ağustos’ta Çankaya Köşkü’ne veda edecek olan Cumhurbaşkanı Gül’ün yeni ikamet yeri İstanbul, yeni çalışma ofisi de Sultan Abdülaziz tarafından dönemin ünlü Mimarı Sarkis Balyan’a yaptırılan Ayazağa Kasrı olacak...
Maslak’ta İTÜ ve Harp Akademilerinin tam karşısındaki askeri bölgede yer alan kasırda hummalı bir çalışma başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Gül ve Eşi Hayrünnisa Hanım’ın, altı ay kadar önce, kasrı gelip gezdiği öğrenildi...
Tadilat çalışmalarına uzun süre başlanmayan binada, Gül’ün siyasete ara verme kararından sonra, çalışmalar, hız kazandı ve şimdi süratle bitirilmeye çalışılıyor...
Söz konusu kasrın bulunduğu bölgeyi, İstanbullular ve özellikle de sanat çevreleri, çok yakından tanıyor.
Askeri bölge, 12 Eylül sonrasında, Evren’in Devlet Başkanlığı döneminde, 1. Ordu tarafından, başkanlığını Nejat Eczacıbaşı’nın yaptığı İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na devredildi ve 50 milyon dolar’a yakın harcama yapılmasına karşın, maddi sıkıntılar nedeniyle bir türlü tamamlanamadı. Daha sonra, projeyi Kültür Bakanlığı üstlendi ama onlar da devamını getiremeyince, İstanbul’un en büyük kültür merkezi hayali suya düştü ve farklı amaçlar için kullanılmak üzere, 2008 yılında, yap-işlet-devret modeliyle 49 yıllığına Multi TurkMall Gayrimenkul Yatırım Şirketi’ne devredildi.
Yeni proje, 6 bin kişilik bir gösteri merkezi, 1000 kişilik bir konser ve kongre salonu ile mimarlık müzesini içinde barındıracak.
Projede, atölye, seminer ve toplantı mekanlarıyla oluşturulan ofis alanları da yer alacak.
Konser, müzikal, sergi, kongre, eğitim, toplantı, yeme içme gibi pek çok aktivitenin yer alacağı projenin yılda 250 etkinliğe ev sahipliği yapması ve milyonlarca izleyiciye ulaşması planlanıyor.
Arazinin yüzde 15’inin ticari amaçlı kullanılacağı projenin, 2013 yılında tamamlanması hedefleniyordu ama henüz tümüyle tamamlanabilmiş değil.
Binalardan bir bölümü, bu yıl öğrenime başlayacak olan MEF Üniversitesi tarafından kiralandı...
Nereden nereye?
Ayazağa’da, içinde Süvari Köşkü, Çinili Köşk ve Ayazağa Kasrı olmak üzere üç tarihi yapının bulunduğu askeri alan, son Osmanlı padişahlarının av, binicilik, dinlenme mekânı olarak kullanılıyordu.
Sultan Abdülaziz tarafından dönemin ünlü mimari Sarkis Balyan’a yaptırılan Ayazağa Kasrı, iki katlı ve her katta dört oda bulunuyor. Kasır, yaklaşık 2000 metrekare kapalı alana sahip.
İşte, 3 No’lu Koruma Kurulu tarafından tadilat onayı verilen kasırla ilgili teknik ayrıntılar:
Simetrik aksiyal planlı kasrın kuzey güney doğrultusunda karşılıklı iki girişi vardır.
Birbirine eş dört cephesi bulunuyor. Yapıya, yalınlık ve denge kavramları hakimdir.
Yapı iyi durumdadır. 1973 yılında onarım görmüştür.
Girişte basamaklarla ulaşılan sahanlıklar, binanın ortasını tümüyle kaplayan bir büyük salona açılmaktadır.
Girişlerin belirlediği aksa dik yönde, doğu-batı yönünde, biri servis için kullanılan, diğeri ise anıtsal nitelikli merdivenler bulunmaktadır. Köşeler birer salonla tutulmuştur. Yüksek tutulmuş arduvaz çatının eğimi içine yerleştirilen çatı katının kemerli pencereleri, bu eğimden dışarı çıkan hacimleri ile çatıya ve yapıya beklenmedik bir plastik katkı getirirler.
Abbas Güçlü/Milliyet
28 Ağustos’ta Çankaya Köşkü’ne veda edecek olan Cumhurbaşkanı Gül’ün yeni ikamet yeri İstanbul, yeni çalışma ofisi de Sultan Abdülaziz tarafından dönemin ünlü Mimarı Sarkis Balyan’a yaptırılan Ayazağa Kasrı olacak...
Maslak’ta İTÜ ve Harp Akademilerinin tam karşısındaki askeri bölgede yer alan kasırda hummalı bir çalışma başlatıldı.
Cumhurbaşkanı Gül ve Eşi Hayrünnisa Hanım’ın, altı ay kadar önce, kasrı gelip gezdiği öğrenildi...
Tadilat çalışmalarına uzun süre başlanmayan binada, Gül’ün siyasete ara verme kararından sonra, çalışmalar, hız kazandı ve şimdi süratle bitirilmeye çalışılıyor...
Söz konusu kasrın bulunduğu bölgeyi, İstanbullular ve özellikle de sanat çevreleri, çok yakından tanıyor.
Askeri bölge, 12 Eylül sonrasında, Evren’in Devlet Başkanlığı döneminde, 1. Ordu tarafından, başkanlığını Nejat Eczacıbaşı’nın yaptığı İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na devredildi ve 50 milyon dolar’a yakın harcama yapılmasına karşın, maddi sıkıntılar nedeniyle bir türlü tamamlanamadı. Daha sonra, projeyi Kültür Bakanlığı üstlendi ama onlar da devamını getiremeyince, İstanbul’un en büyük kültür merkezi hayali suya düştü ve farklı amaçlar için kullanılmak üzere, 2008 yılında, yap-işlet-devret modeliyle 49 yıllığına Multi TurkMall Gayrimenkul Yatırım Şirketi’ne devredildi.
Yeni proje, 6 bin kişilik bir gösteri merkezi, 1000 kişilik bir konser ve kongre salonu ile mimarlık müzesini içinde barındıracak.
Projede, atölye, seminer ve toplantı mekanlarıyla oluşturulan ofis alanları da yer alacak.
Konser, müzikal, sergi, kongre, eğitim, toplantı, yeme içme gibi pek çok aktivitenin yer alacağı projenin yılda 250 etkinliğe ev sahipliği yapması ve milyonlarca izleyiciye ulaşması planlanıyor.
Arazinin yüzde 15’inin ticari amaçlı kullanılacağı projenin, 2013 yılında tamamlanması hedefleniyordu ama henüz tümüyle tamamlanabilmiş değil.
Binalardan bir bölümü, bu yıl öğrenime başlayacak olan MEF Üniversitesi tarafından kiralandı...
Nereden nereye?
Ayazağa’da, içinde Süvari Köşkü, Çinili Köşk ve Ayazağa Kasrı olmak üzere üç tarihi yapının bulunduğu askeri alan, son Osmanlı padişahlarının av, binicilik, dinlenme mekânı olarak kullanılıyordu.
Sultan Abdülaziz tarafından dönemin ünlü mimari Sarkis Balyan’a yaptırılan Ayazağa Kasrı, iki katlı ve her katta dört oda bulunuyor. Kasır, yaklaşık 2000 metrekare kapalı alana sahip.
İşte, 3 No’lu Koruma Kurulu tarafından tadilat onayı verilen kasırla ilgili teknik ayrıntılar:
Simetrik aksiyal planlı kasrın kuzey güney doğrultusunda karşılıklı iki girişi vardır.
Birbirine eş dört cephesi bulunuyor. Yapıya, yalınlık ve denge kavramları hakimdir.
Yapı iyi durumdadır. 1973 yılında onarım görmüştür.
Girişte basamaklarla ulaşılan sahanlıklar, binanın ortasını tümüyle kaplayan bir büyük salona açılmaktadır.
Girişlerin belirlediği aksa dik yönde, doğu-batı yönünde, biri servis için kullanılan, diğeri ise anıtsal nitelikli merdivenler bulunmaktadır. Köşeler birer salonla tutulmuştur. Yüksek tutulmuş arduvaz çatının eğimi içine yerleştirilen çatı katının kemerli pencereleri, bu eğimden dışarı çıkan hacimleri ile çatıya ve yapıya beklenmedik bir plastik katkı getirirler.
Abbas Güçlü/Milliyet