İstanbul'un bazı bölgelerinde konut fiyatları ucuz!
TOKİ Başkanı Turan: "İstanbul'da (emlak) fiyatların özellikle belli bölgelerde, şehrin merkezi yerlerinde hala düşük olduğu kanaatindeyim" dedi...
Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ergün Turan, İstanbul'da emlak fiyatlarının özellikle belli bölgelerde, şehrin merkezi yerlerinde hala düşük olduğunu belirterek, "İstanbul, marka değeri ile kıyaslandığında, Londra'dan, Paris'ten ayrı düşünülemez. Hatta coğrafi, tarihi, estetik, çok kültürlülük anlamında İstanbul gerçek değerini bulmuş değil." dedi.
Ergün Turan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından kışlaların şehir dışına taşınmasında ortaya çıkan yeni bina ihtiyacının karşılanmasında Milli Savunma Bakanlığının en önemli paydaşı olduklarını ifade etti.
Turan, "Bu inşaatların yapımı konusunda biz varız. Daha 2 ay olmadı, inşallah bir hafta, 15 gün içerisinde inşaatına başlayacağımız yerler var. Bu alanların ne olacağı konusu da konuşuluyor. Bu alanlar, öncelikli olarak halkın ihtiyacı olan donatı alanının karşılanmasında kullanılacak. Ama doğaldır ki bir alanın tamamının böyle olması şehircilik açısından anlamlı değildir. Bunların bir kısmı tasfiye edilirken kamu binalarının mümkün olan bazıları da kullanılacaktır." diye konuştu.
Büyük şehirlerde araziler ve yüksek gelir getiren projelerden elde ettikleri gelirle sosyal konut ürettiklerini belirten Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TOKİ, bu manada da dünyada örnek teşkil eden, anlaşılmaya çalışılan bir modeldir. 80'e yakın ülkeden bunu anlamaya çalışan insanlar geldi. TOKİ, Türkiye'nin başarı hikayelerinden biridir. Bana göre emlak fiyatlarının yukarıya çıkış söyleminde asıl itici güç İstanbul, Ankara, İzmir'dir.
İstanbul'da fiyatların özellikle belli bölgelerde, şehrin merkezi yerlerinde hala düşük olduğu kanaatindeyim. İstanbul, marka değeri ile kıyaslandığında Londra'dan, Paris'ten ayrı düşünülemez. Hatta coğrafi, tarihi, estetik, çok kültürlülük anlamında İstanbul gerçek değerini bulmuş değil. İnşallah bu zor günleri aşacağız. Aştığımızda da İstanbul'un o zaman bugün olduğu rakamlardan çok daha kıymetlendiğini göreceğiz. Bundan yakınmamak lazım. 'İstanbul kıymetleniyor' yakınması doğru değildir, Türkiye'nin de itici gücüdür. İstanbul, Türkiye'nin en önemli markasıdır. İstanbul'un belli bölgeleri için konuşuyorum, rakamların, emlakta, daha da yükseleceği kanaatindeyim."
Ergün Turan, İstanbul'un kentsel dönüşümde Türkiye'nin gelecek 15-20 yılının en önemli, ancak zor başlıklarından biri olduğunu belirterek, TOKİ'nin idari yapılanmasının yaklaşık yarısını İstanbul'a taşıdıklarını bildirdi.
TOKİ'nin kentsel dönüşümde şu anda aktif paydaş olduğunu vurgulayan Turan, şunları kaydetti: "Zaten kentsel dönüşümde kamu aktif rol almazsa sadece özel sektör eliyle kentsel dönüşüm yapılamaz. Özel sektör bu işi yapmaya kalktığında doğal olarak para kazanmaya çalışacaktır. Her alanda para kazanılamaz, para kazanmaya çalıştığında yaşanılamaz hale gelen imarlar oluşuyor. Onun için TOKİ olarak, İstanbul'un birçok ilçesinde ya sahada aktif çalışmamız veya başlayacağımız ihale aşamasında bulunan işler var. İstanbul'da Fatih ve Küçükçekmece ilçelerinde sıkışmış, nefes alacak yer yok, imar planında okul alanı, yeşil alan, kültür merkezi alanı ama insanlarımız orada 20 yıldır yaşıyor. İmar planında bir şey yapma hakkı yok, mülkiyet de birçoğunda bu insanlara ait. Bu vatandaşlarımıza en yakın bölgede haklarını vererek, dairelerine mümkünse daire vererek, yeni konutlara yeni nüfus getirmiyoruz, şehir içindeki bazı alanları açmış oluyoruz."
Ergün Turan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından kışlaların şehir dışına taşınmasında ortaya çıkan yeni bina ihtiyacının karşılanmasında Milli Savunma Bakanlığının en önemli paydaşı olduklarını ifade etti.
Turan, "Bu inşaatların yapımı konusunda biz varız. Daha 2 ay olmadı, inşallah bir hafta, 15 gün içerisinde inşaatına başlayacağımız yerler var. Bu alanların ne olacağı konusu da konuşuluyor. Bu alanlar, öncelikli olarak halkın ihtiyacı olan donatı alanının karşılanmasında kullanılacak. Ama doğaldır ki bir alanın tamamının böyle olması şehircilik açısından anlamlı değildir. Bunların bir kısmı tasfiye edilirken kamu binalarının mümkün olan bazıları da kullanılacaktır." diye konuştu.
Büyük şehirlerde araziler ve yüksek gelir getiren projelerden elde ettikleri gelirle sosyal konut ürettiklerini belirten Turan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TOKİ, bu manada da dünyada örnek teşkil eden, anlaşılmaya çalışılan bir modeldir. 80'e yakın ülkeden bunu anlamaya çalışan insanlar geldi. TOKİ, Türkiye'nin başarı hikayelerinden biridir. Bana göre emlak fiyatlarının yukarıya çıkış söyleminde asıl itici güç İstanbul, Ankara, İzmir'dir.
İstanbul'da fiyatların özellikle belli bölgelerde, şehrin merkezi yerlerinde hala düşük olduğu kanaatindeyim. İstanbul, marka değeri ile kıyaslandığında Londra'dan, Paris'ten ayrı düşünülemez. Hatta coğrafi, tarihi, estetik, çok kültürlülük anlamında İstanbul gerçek değerini bulmuş değil. İnşallah bu zor günleri aşacağız. Aştığımızda da İstanbul'un o zaman bugün olduğu rakamlardan çok daha kıymetlendiğini göreceğiz. Bundan yakınmamak lazım. 'İstanbul kıymetleniyor' yakınması doğru değildir, Türkiye'nin de itici gücüdür. İstanbul, Türkiye'nin en önemli markasıdır. İstanbul'un belli bölgeleri için konuşuyorum, rakamların, emlakta, daha da yükseleceği kanaatindeyim."
Ergün Turan, İstanbul'un kentsel dönüşümde Türkiye'nin gelecek 15-20 yılının en önemli, ancak zor başlıklarından biri olduğunu belirterek, TOKİ'nin idari yapılanmasının yaklaşık yarısını İstanbul'a taşıdıklarını bildirdi.
TOKİ'nin kentsel dönüşümde şu anda aktif paydaş olduğunu vurgulayan Turan, şunları kaydetti: "Zaten kentsel dönüşümde kamu aktif rol almazsa sadece özel sektör eliyle kentsel dönüşüm yapılamaz. Özel sektör bu işi yapmaya kalktığında doğal olarak para kazanmaya çalışacaktır. Her alanda para kazanılamaz, para kazanmaya çalıştığında yaşanılamaz hale gelen imarlar oluşuyor. Onun için TOKİ olarak, İstanbul'un birçok ilçesinde ya sahada aktif çalışmamız veya başlayacağımız ihale aşamasında bulunan işler var. İstanbul'da Fatih ve Küçükçekmece ilçelerinde sıkışmış, nefes alacak yer yok, imar planında okul alanı, yeşil alan, kültür merkezi alanı ama insanlarımız orada 20 yıldır yaşıyor. İmar planında bir şey yapma hakkı yok, mülkiyet de birçoğunda bu insanlara ait. Bu vatandaşlarımıza en yakın bölgede haklarını vererek, dairelerine mümkünse daire vererek, yeni konutlara yeni nüfus getirmiyoruz, şehir içindeki bazı alanları açmış oluyoruz."