İstanbul’da el değmemiş tarihi 9 otel var!

Faruk Şüyun, Dünya Gazetesi'ndeki köşesinde İstanbul'da yer alan 9 tarihi oteli anlattı!


Gazeteniz Dünya ile birlikte 21 yıldır ücretsiz olarak verdiğimiz Kitap Dergisi'nin içerisinde her ay farklı bir ekle ('ehlikeyf' ve 'Ah Güzel İstanbul' dönüşümlü olarak) karşılaşıyorsunuz... Önümüzdeki hafta bugün, yani Ağustos'un ilk Cuma'sı, Kitap'ın 250. sayısı yayınlanacak. Eklerde ise sıra "Ah Güzel İstanbul"da...

İstanbul'umuzun karmaşası içinde gölgede kalan yahut yok olup gitmeye yüz tutmuş güzellikleri yeniden hatırlatmak amacıyla Nisan'da doğan ve ilk sayısında İstanbul'un geleneksel şekercilerini, ikincisinde tarihi lokantalarını okurlara hatırlatan "Ah Güzel İstanbul" bu kez dünyanın dört bir tarafından gelen misafirlere en az yarım asırdır yuva olan otelleri sayfalarına taşıyor. Dolayısıyla bugünlerde tarihi oteller dergi olarak gündemimizi oluşturuyor. Konuyu araştırıp derinleştirdikçe çok ilginç bilgiler de ortaya çıkıyor. Burada da böyle bir yazıyı yazmak kaçınılmaz oluyor. İşte "Ah Güzel İstanbul"dan bir tadımlık...

Tanzimat Fermanı ve Batılılaşma Hareketleri'nin etkisiyle yüzünü dünyaya dönen İstanbul'un en eskisi 150 yılı devirmiş, en "genci" ise yarım asrı geride bırakmış tarihi otelleri, kuruluş hikâyeleri, ünlü konukları ve kendilerine has özellikleriyle bir kez daha okurlara anımsatılıyor. "Ah Güzel İstanbul"un bu sayısı arşivden çıkan ve yeni çekilen fotoğraflarla da okurunu Büyükada'dan Pera'ya, Yeşilköy'den Sirkeci'ye uzanan bir gezintiye çıkarıyor.

Heybeliada Halki Palas (1860'lar), Beyoğlu Büyük Londra Oteli (1891), Tepebaşı Pera Palas (1895), Sirkeci İpek Palas (1889), Büyükada Splendid Palas (1908), Büyükdere Fuat Paşa Hotel (1930), Harbiye Hilton (1955), Elmadağ Divan Hotel (1956), Yeşilköy Çınar Hotel (1958)... İstanbul'un bu 9 tarihi oteli bugün seçkin konuklarına hizmet vermeyi hâlâ sürdürüyorlar...

İstanbul'da, hattâ Türkiye'de açılan ilk oteli araştırdığımızda 1841 tarihine kadar gidiyoruz. Yüzyıllarca hizmet veren han ve kervansaraylardan, 1700'lerden itibaren ev pansiyonlarından sonra günümüz otellerinin atası, İstiklâl Caddesi'nde (o zamanki adı Grand Rue de Pera/Büyük Pera Caddesi) Fransızca bir adla karşımıza çıkıyor: Hotel d'Angleterre (İngiltere Oteli). "Ah Güzel İstanbul"da okuyacağınız gibi Hotel d'Angleterre ve Pera'da onu izleyen diğerleri, ülkemiz otelleri tarihine de ayna tutuyorlar. Bu otelleri açanlar yabancılar ve azınlıklar... 19. yüzyılın ortalarında başlayan Bir Frenk otelciliği devri bu. Bugün anı kitaplarında sık sık adı geçen efsanevi Ayaspaşa'daki Park Otel'in, Galatasaray'daki Tokatlıyan Oteli'nin sahipleri de azınlıklardan. 1930'lara gelindiğinde İstanbul'un dört bir yanındaki otel sayısı 100'ü çoktan geçiyor. Bugün bunlar arasında "Ah Güzel İstanbul"da tanıtımlarını bulacağınız yalnızca 6'sı hizmet veriyor. 1950'lerde açılanların ise 3'ü konuk kabul ediyor... Sirkeci'deki meşhur Meserret Oteli'nin (1900'lerin başı) bulunduğu binanın da önümüzdeki yıllarda butik otel olarak yeniden açılacağı söyleniyor.

Pera'daki ilk otelden bu yana geçen 171 yıl içinde Türkiye'de otelciliğin çok yol aldığını düşünüyorum. 1960 yılı bütçesine göre Türkiye'nin 1950 yılında 15 adet turistik otel bulunuyormuş . Bu otellerin sayısı 60 yılı başında 50 kadarmış. Bugün sayıları 300'e yaklaşan 5 yıldızlı otellerin çoğu, dünyadaki benzerlerinden çok daha iyi koşullar ve konfor sunuyorlar konuklarına. Diğer yıldızlara sahip olanlar da yine misafirlerini memnun ediyorlar. Bir de butik oteller var ki kimisi yıldız ötesi başarılı...

Yine İstanbul'da günümüzde irili ufaklı, kayıtlı kayıtsız 3 bine yakın kalınacak mekân olduğundan söz ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yoğun tanıtım çabalarıyla ülkemizi ziyaret eden turist sayısı her geçen yıl artıyor... İşte böyle bir ortamda önümüzdeki hafta Dünya Kitap Dergisi ile birlikte alacağınız "Ah Güzel İstanbul" siz sevgili okurlarımıza geçmişten yarına uzanan keyifle okuyacağınızı umduğumuz sayfalar sunacak... 3 Ağustos Cuma sabahı buluşmak üzere.