İstanbul'a büyük piyango!
İstanbul, coğrafi konumu, nüfusu ve ekonomisi ile uluslararası kuruluşların bölgesel üssü olurken, BM de İstanbul'daki ofislerinin sayısını artırıyor
Ekonomisi, nüfusu, coğrafi konumu ve merkezi ulaşım ağı dolayısıyla İstanbul, uluslararası şirketlerin yanı sıra uluslararası kuruluşların da bölgesel üssü haline geldi. Birleşmiş Milletler (BM) de İstanbul'daki bölgesel ofislerinin sayısını her geçen yıl artırıyor.
Türkiye'de BM sistemine bağlı 15 kuruluş faaliyet gösteriyor. BM'nin Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve UN Women'ın da İstanbul'da bölgesel merkezleri bulunuyor. Son olarak Slovakya'dan İstanbul'a taşınan UNDP'nin Avrupa ve BDT Bölge Ofisi, 24 ülke ve bölgeye 19 ülke ofisi aracılığıyla hizmet veriyor.
BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, İstanbul'un jeostratejik bir konumu bulunduğunu dile getirerek, "Bu, kabul gören bir durum. Ancak UNDP açısından İstanbul'un iki ek avantajı daha var. Birincisi, İstanbul'daki bölgesel ofislerin kapsayacağı başlıca iki bölge olan Orta Asya ve Balkanlar'a olan yakınlık. İkincisi ise giderek artan sayıdaBM kuruluşunun bir merkezde olmasının sağlaması umulan sinerji. Bu durum, bir bütün olarak BM'nin ahengi ve ihtiyaçlara karşılık verebilirliği anlamında bir sinerji oluşturuyor" dedi.
BM kuruluşlarının Türkiye'deki temsilcilikleri ve bölgesel merkezin yakınlaşmasının, BM'nin Türkiye'deki faaliyetlerine yönelik desteği güçlendireceğine işaret eden Malhotra, bunun, Türkiye'deki çalışmalara bölgeselBM ofislerinden önemli destekler sağlanması bağlamında ülkeye avantaj sağlayacağını vurguladı.
Malhotra, İstanbul'a taşınan bölgesel merkezlerden Orta Asya ve Balkan ülkelerinin koordine edileceğine değinerek, bölgesel merkez sayısındaki artışın aşamalı şekilde olabileceğini belirtti. Malhotra, "Halihazırda 3 kuruluşun bölgesel merkezi İstanbul'da: UNFPA, UNDP ve UN Women. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de bölgesel bir temsilcilik oluşturma konusunda karar aldı. Birkaç diğer BM kuruluşu içinde de bu konudaki istişareler devam ediyor. Kısacası, BM'nin İstanbul'daki bölgesel varlığı artacak. Ancak bu, belirgin bir artış olmayacak" diye konuştu.
"Türkiye'nin kendisine de daha etkili şekilde destek verebilmek fikri bizleri heyecanlandırıyor"
BM'nin başlıca iki küresel merkezinin New York ve Cenevre'de bulunduğunu hatırlatan Malhotra, şu bilgileri paylaştı:
"Daha küçük ölçekte olmakla beraber Viyana ve Roma da böyle merkezlerdir. Bunların yanında Bangkok, Beyrut, Kahire, Addis Ababa ve Panama gibi dünya genelindeki bir dizi başka şehir de bölgesel ve bir ölçüde küresel BM merkezleridir. İstanbul'un bu anlamda mukayese edilebileceği yerler de işte bu şehirlerdir. Ancak bunu bir rekabet olarak adlandıramayız. Bizler İstanbul'a temelde Orta Asya ve Balkanlar açısından bir bölgesel merkez gözüyle bakıyoruz. Bu anlamda İstanbul diğer bölgesel merkezler ile rekabet etmiyor. Ancak kendi bölgelerindeki diğer bölgesel merkezler ile eşit konumda yer alıyor. Avrupa için tek bir bölgesel merkezimiz yok. Halihazırda ise İstanbul'u Avrupa'nın Balkanlar kesimi ve Orta Asya için bir merkez olarak konumlandırma sürecindeyiz."
Malhotra, İstanbul'u bölgesel bir merkez haline getirme konusunda verilen destek için Türkiye hükümetine teşekkür ederken, "Bir dizi BM kuruluşunu beraberce İstanbul'da konumlandırmak ve bu durumun da katkısıyla sadece Orta Asya ve Balkanlar'a değil, Türkiye'nin kendisine de daha etkili bir şekilde destek verebilmek fikri bizleri gerçekten çok heyecanlandırıyor" dedi.
Türkiye'de BM sistemine bağlı 15 kuruluş faaliyet gösteriyor. BM'nin Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve UN Women'ın da İstanbul'da bölgesel merkezleri bulunuyor. Son olarak Slovakya'dan İstanbul'a taşınan UNDP'nin Avrupa ve BDT Bölge Ofisi, 24 ülke ve bölgeye 19 ülke ofisi aracılığıyla hizmet veriyor.
BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, İstanbul'un jeostratejik bir konumu bulunduğunu dile getirerek, "Bu, kabul gören bir durum. Ancak UNDP açısından İstanbul'un iki ek avantajı daha var. Birincisi, İstanbul'daki bölgesel ofislerin kapsayacağı başlıca iki bölge olan Orta Asya ve Balkanlar'a olan yakınlık. İkincisi ise giderek artan sayıdaBM kuruluşunun bir merkezde olmasının sağlaması umulan sinerji. Bu durum, bir bütün olarak BM'nin ahengi ve ihtiyaçlara karşılık verebilirliği anlamında bir sinerji oluşturuyor" dedi.
BM kuruluşlarının Türkiye'deki temsilcilikleri ve bölgesel merkezin yakınlaşmasının, BM'nin Türkiye'deki faaliyetlerine yönelik desteği güçlendireceğine işaret eden Malhotra, bunun, Türkiye'deki çalışmalara bölgeselBM ofislerinden önemli destekler sağlanması bağlamında ülkeye avantaj sağlayacağını vurguladı.
Malhotra, İstanbul'a taşınan bölgesel merkezlerden Orta Asya ve Balkan ülkelerinin koordine edileceğine değinerek, bölgesel merkez sayısındaki artışın aşamalı şekilde olabileceğini belirtti. Malhotra, "Halihazırda 3 kuruluşun bölgesel merkezi İstanbul'da: UNFPA, UNDP ve UN Women. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de bölgesel bir temsilcilik oluşturma konusunda karar aldı. Birkaç diğer BM kuruluşu içinde de bu konudaki istişareler devam ediyor. Kısacası, BM'nin İstanbul'daki bölgesel varlığı artacak. Ancak bu, belirgin bir artış olmayacak" diye konuştu.
"Türkiye'nin kendisine de daha etkili şekilde destek verebilmek fikri bizleri heyecanlandırıyor"
BM'nin başlıca iki küresel merkezinin New York ve Cenevre'de bulunduğunu hatırlatan Malhotra, şu bilgileri paylaştı:
"Daha küçük ölçekte olmakla beraber Viyana ve Roma da böyle merkezlerdir. Bunların yanında Bangkok, Beyrut, Kahire, Addis Ababa ve Panama gibi dünya genelindeki bir dizi başka şehir de bölgesel ve bir ölçüde küresel BM merkezleridir. İstanbul'un bu anlamda mukayese edilebileceği yerler de işte bu şehirlerdir. Ancak bunu bir rekabet olarak adlandıramayız. Bizler İstanbul'a temelde Orta Asya ve Balkanlar açısından bir bölgesel merkez gözüyle bakıyoruz. Bu anlamda İstanbul diğer bölgesel merkezler ile rekabet etmiyor. Ancak kendi bölgelerindeki diğer bölgesel merkezler ile eşit konumda yer alıyor. Avrupa için tek bir bölgesel merkezimiz yok. Halihazırda ise İstanbul'u Avrupa'nın Balkanlar kesimi ve Orta Asya için bir merkez olarak konumlandırma sürecindeyiz."
Malhotra, İstanbul'u bölgesel bir merkez haline getirme konusunda verilen destek için Türkiye hükümetine teşekkür ederken, "Bir dizi BM kuruluşunu beraberce İstanbul'da konumlandırmak ve bu durumun da katkısıyla sadece Orta Asya ve Balkanlar'a değil, Türkiye'nin kendisine de daha etkili bir şekilde destek verebilmek fikri bizleri gerçekten çok heyecanlandırıyor" dedi.