İşlenmiş etlerin kanser yapacağı raporu, tüketimi etkilemedi

Türkiye'de, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) sosis, pastırma, jambon ve benzeri işlenmiş etlerin kansere yol açabileceği yönündeki raporu sonrasında sucuk ve salam satışlarında bir değişim gözlenmedi.

Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Başkanı Mustafa Bılıkçı, WHO'nun ekim ayında işlenmiş et ürünlerini düzenli tüketmenin kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığını artırdığı yönünde bir rapor yayınladığını anımsattı. Dünya genelinde yoğun tüketilen bu ürünlere karşı rapor sonrası farklı tepkiler verildiğini dile getiren Bılıkçı, Türkiye'de ise sucuk, salam, jambon gibi ürünlerin kişi başı tüketim miktarlarının Avrupa ülkelerinin gerisinde olması nedeniyle raporun tüketim üzerinde fazla bir etki yaratmadığını söyledi. Ekim ayı sonunda açıklanan bu raporun üzerinden yaklaşık bir ay geçmesine rağmen hipermarket, market ile kasaplarda sucuk ve salam satışlarının devam ettiğine işaret eden Bılıkçı, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kamuoyunda Dünya sağlık Örgütü'nün raporu, açıkçası, çok da itibar görmedi. Sucuk ve salam satışların çok fazla bir düşüş yaşanmadığı gibi bundan sonra da buna bağlı bir düşüş de beklemiyoruz. Avrupa Birliği ülkeleri yıllık 36 kilo et tüketirken biz 12 kilo et tüketiyoruz. Neredeyse onların üçte biri kadar tüketiyoruz. Orada sucuk, salam ve jambon ağırlıklı olarak domuz etinden üretiliyor. Türkiye'de bu ürünler dana veya tavuk etinden yapılıyor. Örgütün, sucuk ve salamın günlük tüketiminin 50 gramın üzerinde olması halinde 'kanser etkisi yaratabilir' şeklinde ifadesini de düşünürsek, zaten ülkemizde dana etinden yapılan ürünlerde 30 gramlık bir tüketimimiz söz konusu. Yani sucuk ve salam tüketimi Türkiye'de zaten düşük."

Çin tuzu ve nitrat kullanımının yasaklandı

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının son zamanlarda, özellikle sucuk yapımında kullanılan katkı maddelerini azaltma yoluna gitmesinin olumlu bir gelişme olduğunu dile getiren Bılıkçı, bakanlığın sucuk ve pastırma yapımında "glutamikasit" (Çin tuzu) ile nitrat kullanımına izin vermemesiyle ürünlerdeki kalitenin artırdığına dikkati çekti. Bılıkçı, "Türkiye'de şu anda et üretiminde gerçekten çok az miktarda katkı maddesi kullanılıyor hatta birçok ürün organiğe yakın üretiliyor" ifadelerini kullandı. İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Arman ise Avrupa'da etin ağırlıklı olarak işlenmiş tüketildiğine vurgu yaptı. Türkiye'de ise kırmızı etin yüzde 80'inin tencere yemeği olarak kullanıldığına işaret eden Arman, "Yani bizim evlerde ocak kaynıyor. Mamul tüketimimiz çok az. Dönemsel olarak tüketim artabiliyor ama düzenli olarak yüksek bir tüketim söz konusu değil. Özellikle havalar serinlediğinde sucuk, pastırma tüketimi artıyor. Türkiye şartlarına baktığımız zaman fiyatlar çok yüksek. Türkiye'de insanları korkutacak, risk yaratacak herhangi bir olumsuz etkisi olacağını düşünmüyorum. Zaten satışlara etkisi de olmadı" diye konuştu.

İngiltere'de tüketim düştü

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 25 Ekim'de açıkladığı raporda günde 50 gram işlenmiş et yenmesinin kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığını yüzde 18 artırdığını, kırmızı etlerin de kansere yol açması ihtimali bulunduğunu ancak bu konudaki verilerin sınırlı olduğunu bildirmişti. İngiltere'de bir piyasa araştırma kuruluşunun yaptığı araştırmaya göre, rapor sonrası bu pazarda perakende mağazalarındaki işlenmiş et ürünleri satışında gerileme görüldü. Buna göre rapor sonrası İngiltere'de ambalajlı sosis satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15, ambalajlı pastırma satışlarında da yüzde 17 geriledi.