İş dünyası ABD'nin kararına tepkili
İş dünyası temsilcileri ABD'nin Türk iki bakana yaptırım uygulama kararı almasının kabul edilemez olduğunu belirterek, 'bir an önce bu yanlıştan dönülmeli' mesajı verdi. İş dünyası iki ülke arasındaki tarihi ve ekonomik ilişkilerin öneminin altını çizdi.
ABD, din adamı Andrew Brunson'ın serbest bırakılmamasını gerekçe göstererek Türkiye'ye yaptırım kararı almasının yankıları sürüyor. Yaptırım kararı Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ülkedeki varlığını dondurma! Karar iş dünyasında da şaşkınlıkla karşılandı. İş dünyası temsilcileri yaptıkları açıklamalarda, Türkiye'nin bağımsız yargı işleyişine sahip olduğunu bildirerek, ABD'ye yanlıştan bir an önce dönme çağrısında bulundular.
TÜSİAD Başkanı Bilecik:
Müttefikliğin doğasına aykırı
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ABD yönetiminin Türkiye politikasına yönelik son tutumunu eleştirerek şu görüşleri dile getirdi: “Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında 90 yıllık birikime dayanan ikili ilişkiler, karşılıklı kültürel ve ekonomik temasların etkisiyle güçlenmiş, zamanla ortak Batı değerlerine, ve jeo-stratejik temellere dayanan bir müttefikliğe dönüşmüştür. İki ülke arasındaki ilişkilerin tarihi boyunca değişmeyen en önemli unsursa stratejik müttefikliğin bir gereği olarak diplomatik ve kültürel diyalog yoluyla ortak sorunların çözülmesi ve aklıselimin her kırılma riski anında galip gelmesi olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin, iki ülke arasında yaşanan son diplomatik sorun karşısında almış olduğu yaptırım kararı, söz konusu stratejik müttefikliğin doğasına aykırıdır ve iki ülke arasındaki ilişkilerin onarılamaz seviyede bozulması tehlikesini doğurmuştur. Alınan bu yaptırım kararının kabul edilemez nitelikte olduğunun bilinmesini isteriz. TÜSİAD olarak Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ikili ilişkilerin, diyaloğu ve diplomatik teamülleri temel alan yapıcı bir yaklaşım çerçevesinde onarılmasını temenni ediyoruz”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:
ABD yönetimini sorumlu davranmaya davet ediyoruz
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Trump yönetiminin tüm uluslararası hukuk veya uygulamalara aykırı olarak aldığı yaptırım kararının kabul edilemez olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: Türkiye ile ABD ilişkileri güçlü geleneklere, dostluk, müttefiklik, stratejik ortaklık ve karşılıklı yarara dayalı olarak, başarılı bir geçmişe sahiptir. İlişkiler geçmişte çok çetin sınavları başarıyla geçmiştir. Bu çerçevede, Trump yönetiminin tüm uluslararası hukuk veya uygulamalara aykırı olarak aldığı yaptırım kararını kabul etmek mümkün değildir. ABD’nin bu kararına karşı devletimizin ve bakanlarımızın yanındayız. Bu yanlış karardan biran önce dönülmelidir. ABD yönetimini sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
TİM Başkanı Gülle:
Yaptırım uygulanması kararına şaşkınız
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle'nin değerlendirmesi şöyle: “Öncelikle rahip Brunson konusunun siyasetin değil adaletin bir konusu olduğunun ABD tarafından anlaşılması gerekir. Bağımsız yargımız, hangi ülke vatandaşı olursa olsun tüm fertlere aynı şekilde muamele yaparak kararını verecektir. Ancak ABD’nin bunu bahane ederek yaptırım kararları almasının anlamlı olmadığını düşünüyoruz. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, iş dünyası olarak, ihracatçılar olarak Bakanlarımızın yanındayız. Bakanlarımız sadece ülkemizin menfaatleri için canla başla çalışıyorlar. Bu kararın yerinde olmadığını düşünüyoruz.
Bugün ABD ile hem ticari ve askeri alanlar başta olmak üzere birçok ortaklığımız söz konusu, 100 yılı aşkın yakın ilişkilerimiz var. Burada yatırım olan ABD firmaları, ABD’de yatırımları olan Türk firmaları var. 2017 yılında 20 milyar doları aşkın bir ticaret hacmine ulaştık. Siyasi konular siyasetçilerin görüşmeleri sonucu çözülmelidir, bu konuların ticareti etkilemeyeceğine inanıyoruz. Hatta iş dünyası olarak bu konularda elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Ancak hukuka müdahale talebi ile yaptırım uygulanması karşısında şaşkınız. Bugün Türkiye dünyanın en büyük 20 ülkesi arasında. Ülkemize güvenen tüm yatırımlarımız, ülkemizin hukukuna güvendikleri için buradalar. Aynı hukuk süren davada da bağımsız kararını verecektir.”
DEİK Başkanı Olpak:
Tamiri zor yıkımlara neden olur
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise "Uzun yıllardır dostumuz ve NATO'da müttefikimiz olan ABD'nin, Rahip Brunson davası karşısındaki yaptırım kararını kınıyoruz. Bu dayatmacı anlayışın, uluslararası hukuk normları ve yapılan anlaşmaları gölgeleyerek adalet ve saygınlık ilkelerini derinden sarstığını görüyoruz. Hukuki altyapısı olmayan ve tamamen rasyonellikten uzak bu karar neticesinde psikolojik sınırların aşılmış olması, tamiri zor yıkımlara neden olacaktır. ABD'nin bu kabul edilemez tutumunu bir an önce sonlandırarak, ilişkilerin normalleşmesini umuyoruz. Aksi takdirde siyaset, ekonomi ve askeri alandaki işbirliklerimizin zarar görmesinden endişe duyuyoruz. ABD'nin Rahip Brunson davası hakkında bağımsız Türk yargısının hukuksal temellere dayanarak almış olduğu bir karar neticesinde, bakanlarımız nezdinde böyle bir yaptırım uygulaması kabul edilemez bir tutumdur. Türkiye ile ABD asırlara dayanan ilişkileri çerçevesinde her zaman dost ve müttefik ülkeler olarak, diplomasiyi ön planda tutan devlet kültürlerine sahiptirler. Ancak son ABD hükümetiyle birlikte üzülerek görüyoruz ki diplomasinin gereklerinden uzaklaşılan, inişli çıkışlı seyir izleyen ilişkilerimiz gitgide daha istikrarsız bir hal almaktadır.
NATO Zirvesinde Cumhurbaşkanları düzeyinde gösterilen olumlu ve ılımlı tablonun ardından ABD Hazine Bakanlığı'nın almış olduğu bu ağır yaptırım kararının iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerine de olumsuz yansımaları olacağını düşünüyoruz. Biz iş dünyasının temsilcileri olarak, 20 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz olan ABD gibi kıymetli bir partnerimizle yaşanan bu gerilimin gerek siyasi gerek ticari diplomasi kanallarının kullanılmasıyla bir an önce son bulmasını umuyoruz. Aksi takdirde ABD ve Türkiye'nin yanı sıra bölge ülkeleri de, bu iki güçlü ülke arasında yaşanan siyasi gerginlikten dolayı ekonomi ve ticaret alanında da büyük zarar görecektir." ifadelerine yer verdi.
İTO Başkanı Avdagiç:
Türkiye anladıkları dilden konuşacak
"Türkiye, bu krizden daha güçlenerek çıkacaktır. Eğer ABD müttefiklik sözde kalsın istiyorsa, asıl bedeli sonunda kendileri öder. Türk iş dünyası olarak devletimizin, iki bakanımızın arkasındayız. ABD'nin rahatsız olduğu konu bağımsız Türk yargısıysa, bu tehditkar dilden biz daha rahatsızız. ABD’nin korkusu Türkiye’nin yeni küresel dengedeki rolüyse, biz aklıselimle mücadele etmeyi ve yolumuzda ilerlemeyi biliriz. Amerika haksız ve mesnetsiz yaptırım tehdidiyle, Türk halkına, iş dünyasına istemediği hiçbir şeyi yaptıramayacak. Türkiye, anlayacakları dilden konuşacak kurulan bütün tuzakları aştığı gibi bunu da aşacaktır. Türk iş dünyası olarak ABD’den beklentimiz, Türk yargısının yapacağı yargılamanın sonuçlarına itibar etmesidir. Skandal yaptırım kararı hem uluslararası hukuka hem devletler arası güven ilişkilerine aykırıdır. ABD'nin bir müttefik olarak hareket edeceğine inanmak istiyoruz.”
ASO Başkanı Özdebir:
Türkiye aleyhine alınan bu karar komik
"Türkiye ile ABD'nin tarihsel müttefiklik ve dostluk ilişkisine yakışmayacak bu kararın sonuçlarının ağır olacağını belirten Özdebir, "Bu haksız ve yanlış karar Türkiye-ABD ilişkilerinde uzun bir süredir devam eden gerilimi çözümsüz bir noktaya taşıyacaktır. Güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığını savunduğunu iddia eden ABD, kendi yargısına nasıl saygı duyulmasını bekliyorsa aynı saygıyı Türk yargısına da göstermek zorundadır. Güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının demokrasinin en temel ilkesi olduğu artık tüm dünya tarafından kabul edilmişken, ABD'nin Türkiye aleyhine almış olduğu bu karar komiktir.
ABD'nin bu haksız ve yanlış kararından bir an önce vazgeçmesi gerek. Biz devletimiz ve iki bakanımızın arkasındayız. ABD bir an önce bu tutumundan vazgeçmeli ve sağduyu içinde iki ülke ilişkilerinin tekrar normale dönmesi için adım atmalıdır. İki ülke arasındaki ilişkilerin ancak diyalogla çözüleceğini görmelidir. ABD bu tehditlerin bir işe yaramayacağını görmelidir. Bu yaptırımda ısrar ederlerse karşılarında ABD'den daha bağımsız ve daha güçlü bir Türkiye bulacaklarını bilmelidir. ABD bu kararından vazgeçmezse yeni bir dünya kurulur ve Türkiye o dünyada yerini alır."
TÜSİAD Başkanı Bilecik:
Müttefikliğin doğasına aykırı
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik ABD yönetiminin Türkiye politikasına yönelik son tutumunu eleştirerek şu görüşleri dile getirdi: “Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında 90 yıllık birikime dayanan ikili ilişkiler, karşılıklı kültürel ve ekonomik temasların etkisiyle güçlenmiş, zamanla ortak Batı değerlerine, ve jeo-stratejik temellere dayanan bir müttefikliğe dönüşmüştür. İki ülke arasındaki ilişkilerin tarihi boyunca değişmeyen en önemli unsursa stratejik müttefikliğin bir gereği olarak diplomatik ve kültürel diyalog yoluyla ortak sorunların çözülmesi ve aklıselimin her kırılma riski anında galip gelmesi olmuştur. Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin, iki ülke arasında yaşanan son diplomatik sorun karşısında almış olduğu yaptırım kararı, söz konusu stratejik müttefikliğin doğasına aykırıdır ve iki ülke arasındaki ilişkilerin onarılamaz seviyede bozulması tehlikesini doğurmuştur. Alınan bu yaptırım kararının kabul edilemez nitelikte olduğunun bilinmesini isteriz. TÜSİAD olarak Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ikili ilişkilerin, diyaloğu ve diplomatik teamülleri temel alan yapıcı bir yaklaşım çerçevesinde onarılmasını temenni ediyoruz”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu:
ABD yönetimini sorumlu davranmaya davet ediyoruz
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise Trump yönetiminin tüm uluslararası hukuk veya uygulamalara aykırı olarak aldığı yaptırım kararının kabul edilemez olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: Türkiye ile ABD ilişkileri güçlü geleneklere, dostluk, müttefiklik, stratejik ortaklık ve karşılıklı yarara dayalı olarak, başarılı bir geçmişe sahiptir. İlişkiler geçmişte çok çetin sınavları başarıyla geçmiştir. Bu çerçevede, Trump yönetiminin tüm uluslararası hukuk veya uygulamalara aykırı olarak aldığı yaptırım kararını kabul etmek mümkün değildir. ABD’nin bu kararına karşı devletimizin ve bakanlarımızın yanındayız. Bu yanlış karardan biran önce dönülmelidir. ABD yönetimini sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
TİM Başkanı Gülle:
Yaptırım uygulanması kararına şaşkınız
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle'nin değerlendirmesi şöyle: “Öncelikle rahip Brunson konusunun siyasetin değil adaletin bir konusu olduğunun ABD tarafından anlaşılması gerekir. Bağımsız yargımız, hangi ülke vatandaşı olursa olsun tüm fertlere aynı şekilde muamele yaparak kararını verecektir. Ancak ABD’nin bunu bahane ederek yaptırım kararları almasının anlamlı olmadığını düşünüyoruz. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak, iş dünyası olarak, ihracatçılar olarak Bakanlarımızın yanındayız. Bakanlarımız sadece ülkemizin menfaatleri için canla başla çalışıyorlar. Bu kararın yerinde olmadığını düşünüyoruz.
Bugün ABD ile hem ticari ve askeri alanlar başta olmak üzere birçok ortaklığımız söz konusu, 100 yılı aşkın yakın ilişkilerimiz var. Burada yatırım olan ABD firmaları, ABD’de yatırımları olan Türk firmaları var. 2017 yılında 20 milyar doları aşkın bir ticaret hacmine ulaştık. Siyasi konular siyasetçilerin görüşmeleri sonucu çözülmelidir, bu konuların ticareti etkilemeyeceğine inanıyoruz. Hatta iş dünyası olarak bu konularda elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Ancak hukuka müdahale talebi ile yaptırım uygulanması karşısında şaşkınız. Bugün Türkiye dünyanın en büyük 20 ülkesi arasında. Ülkemize güvenen tüm yatırımlarımız, ülkemizin hukukuna güvendikleri için buradalar. Aynı hukuk süren davada da bağımsız kararını verecektir.”
DEİK Başkanı Olpak:
Tamiri zor yıkımlara neden olur
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak ise "Uzun yıllardır dostumuz ve NATO'da müttefikimiz olan ABD'nin, Rahip Brunson davası karşısındaki yaptırım kararını kınıyoruz. Bu dayatmacı anlayışın, uluslararası hukuk normları ve yapılan anlaşmaları gölgeleyerek adalet ve saygınlık ilkelerini derinden sarstığını görüyoruz. Hukuki altyapısı olmayan ve tamamen rasyonellikten uzak bu karar neticesinde psikolojik sınırların aşılmış olması, tamiri zor yıkımlara neden olacaktır. ABD'nin bu kabul edilemez tutumunu bir an önce sonlandırarak, ilişkilerin normalleşmesini umuyoruz. Aksi takdirde siyaset, ekonomi ve askeri alandaki işbirliklerimizin zarar görmesinden endişe duyuyoruz. ABD'nin Rahip Brunson davası hakkında bağımsız Türk yargısının hukuksal temellere dayanarak almış olduğu bir karar neticesinde, bakanlarımız nezdinde böyle bir yaptırım uygulaması kabul edilemez bir tutumdur. Türkiye ile ABD asırlara dayanan ilişkileri çerçevesinde her zaman dost ve müttefik ülkeler olarak, diplomasiyi ön planda tutan devlet kültürlerine sahiptirler. Ancak son ABD hükümetiyle birlikte üzülerek görüyoruz ki diplomasinin gereklerinden uzaklaşılan, inişli çıkışlı seyir izleyen ilişkilerimiz gitgide daha istikrarsız bir hal almaktadır.
NATO Zirvesinde Cumhurbaşkanları düzeyinde gösterilen olumlu ve ılımlı tablonun ardından ABD Hazine Bakanlığı'nın almış olduğu bu ağır yaptırım kararının iki ülkenin ekonomik ve ticari ilişkilerine de olumsuz yansımaları olacağını düşünüyoruz. Biz iş dünyasının temsilcileri olarak, 20 milyar dolarlık bir ticaret hacmimiz olan ABD gibi kıymetli bir partnerimizle yaşanan bu gerilimin gerek siyasi gerek ticari diplomasi kanallarının kullanılmasıyla bir an önce son bulmasını umuyoruz. Aksi takdirde ABD ve Türkiye'nin yanı sıra bölge ülkeleri de, bu iki güçlü ülke arasında yaşanan siyasi gerginlikten dolayı ekonomi ve ticaret alanında da büyük zarar görecektir." ifadelerine yer verdi.
İTO Başkanı Avdagiç:
Türkiye anladıkları dilden konuşacak
"Türkiye, bu krizden daha güçlenerek çıkacaktır. Eğer ABD müttefiklik sözde kalsın istiyorsa, asıl bedeli sonunda kendileri öder. Türk iş dünyası olarak devletimizin, iki bakanımızın arkasındayız. ABD'nin rahatsız olduğu konu bağımsız Türk yargısıysa, bu tehditkar dilden biz daha rahatsızız. ABD’nin korkusu Türkiye’nin yeni küresel dengedeki rolüyse, biz aklıselimle mücadele etmeyi ve yolumuzda ilerlemeyi biliriz. Amerika haksız ve mesnetsiz yaptırım tehdidiyle, Türk halkına, iş dünyasına istemediği hiçbir şeyi yaptıramayacak. Türkiye, anlayacakları dilden konuşacak kurulan bütün tuzakları aştığı gibi bunu da aşacaktır. Türk iş dünyası olarak ABD’den beklentimiz, Türk yargısının yapacağı yargılamanın sonuçlarına itibar etmesidir. Skandal yaptırım kararı hem uluslararası hukuka hem devletler arası güven ilişkilerine aykırıdır. ABD'nin bir müttefik olarak hareket edeceğine inanmak istiyoruz.”
ASO Başkanı Özdebir:
Türkiye aleyhine alınan bu karar komik
"Türkiye ile ABD'nin tarihsel müttefiklik ve dostluk ilişkisine yakışmayacak bu kararın sonuçlarının ağır olacağını belirten Özdebir, "Bu haksız ve yanlış karar Türkiye-ABD ilişkilerinde uzun bir süredir devam eden gerilimi çözümsüz bir noktaya taşıyacaktır. Güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığını savunduğunu iddia eden ABD, kendi yargısına nasıl saygı duyulmasını bekliyorsa aynı saygıyı Türk yargısına da göstermek zorundadır. Güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığının demokrasinin en temel ilkesi olduğu artık tüm dünya tarafından kabul edilmişken, ABD'nin Türkiye aleyhine almış olduğu bu karar komiktir.
ABD'nin bu haksız ve yanlış kararından bir an önce vazgeçmesi gerek. Biz devletimiz ve iki bakanımızın arkasındayız. ABD bir an önce bu tutumundan vazgeçmeli ve sağduyu içinde iki ülke ilişkilerinin tekrar normale dönmesi için adım atmalıdır. İki ülke arasındaki ilişkilerin ancak diyalogla çözüleceğini görmelidir. ABD bu tehditlerin bir işe yaramayacağını görmelidir. Bu yaptırımda ısrar ederlerse karşılarında ABD'den daha bağımsız ve daha güçlü bir Türkiye bulacaklarını bilmelidir. ABD bu kararından vazgeçmezse yeni bir dünya kurulur ve Türkiye o dünyada yerini alır."