İnşaatta korkutan rakam!
Çelik, “Kafana göre iskele yapamazsın. 1650 inşaatı durdurduk. Düzeltenlerin mührü kaldırıldı. 500’ü hâlâ mühürlü” dedi
Meclis’e sunulan İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Kanun Tasarısı konusunda sorularımızı yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’de iş güvenliğine ilişkin problemlerde mevzuat eksikliğinden çok iş yapma anlayışına ilişkin sıkıntılar bulunduğuna dikkat çekti. Türkiye’de sadece ölümlü kazaların ardından iş güvenliğinin konuşulduğuna dikkat çeken Çelik, işverenle birlikte işçiye de yükümlülükler getirilmesi gerektiğini, söz konusu tasarının da bunlara cevap vermeyi hedeflediğini ifade etti.
YAZILI UYARIDA KEYFİ UYGULAMA OLMAYACAK
Türkiye’de güvenliğe dayalı çalışma anlayışının bulunmadığını, bunun sorgulanması gerektiğini kaydeden Bakan Çelik, “Yasal sıkıntı yok. İş anlayışı sıkıntısı var. Bu bir farkındalık meselesi. İnşaata kafana göre iskele yapamazsın, kurallara uygun yapmak zorundasın” diye konuştu. Türkiye’deki devam eden inşaatlar için “Vahim bir durum var. İnşaatların yüzde 85’inde iş güvenliği standartlarına uyulmuyor” diyen Bakan Çelik, şöyle konuştu: “Son iki ayda 5 büyük ilimizde 2 bine yakın inşaat denetledik. Bunların 1.650’sini inşaat güvenliği standartlarına uymadığı için mühürleyerek durdurduk. Daha sonra işleri devam etsin diye bunların büyük bölümü standartları yerine getirerek mühürü kaldırttı. 500 inşaat ise standartları yerine getirmemeye devam ettiği için iki aydır mühürlü. Bunlar arasında büyük projeler de var.” Edirne’de mühürlenen ocakta çalışmaya devam eden ve sigara içerken metan gazı patlamasıyla hayatını kaybeden baba oğulu hatırlatan Bakan Çelik, “İş yapma anlayışımızı değiştirmemiz lazım. Söz konusu tasarı işverenlere de ciddi sorumluluk yüklüyor. Standartları dikkate almadan çalışmaya devam eden işverene 3 yıl hapis cezası getiriyoruz. Bu ceza paraya da çevrilemeyecek. Daha önce düzenlemeler vardı ama ceza odaklı değildi. Modern ceza anlayışını uygulamamız gerekiyor” diye konuştu. Tasarıda 4857 sayılı Yasa’nın 25’inci Madde’sine göndermeler yapıldığına da dikkat çeken Çelik, işçinin sorumluluğu açısından da müeyyideler getirdiklerini, standartlara uyması konusunda ‘yazılı olarak hatırlatma’ ifadesine de bu kapsamda yer verdiklerini söyledi. Çelik, “İşveren işçiyi yazılı olarak ikaz edecek. Yine de işçi uymuyorsa sözleşmesi sona erebilecek. Keyfi uygulama olmayacak. İşçiye de sorumluluk yüklemeyi hedefleyen bir madde bu. İşçi de standartlara uymuyorsa karşılığı olacağını bilmeli” diye konuştu.
KOMİSYONDA TARTIŞILIR
Ölümlü iş kazası yaşanan işletmeye, yargı kararıyla işveren kusurunun tespiti halinde 2 yıl ihale yasağı uygulanmasının madenlerle sınırlanmasına değinen Bakan Çelik, tasarının komisyonda tartışılacağını orada inşaatlar da dahil konunun tekrar ele alınacağını ifade etti.
İşi evinden yapanlar tespit edilip güvenliği işverenden sorulacak
Türkiye’de teknoloji kullanımının yaygınlaşması ve kolay ulaşılabilir olması nedeniyle son yıllarda hızla yaygınlaşan evden çalışmaya da tasarıyla yasal altyapı getiriliyor. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü Maddesi’nde ‘Çağrı üzerine çalışma’ başlığıyla yer verilen düzenleme tasarıyla ‘Çağrı üzerine çalışma ve uzaktan çalışma’ diye değiştiriliyor. Maddeyle, uzaktan çalışmanın tanımı yapılarak işveren ile işyeri dışında çalışmanın yazılı sözleşmeye dayandırılması isteniyor. İşçi uzaktan çalışırken kullanacağı malzemelerin sözleşmede belirtilmesi ve uzaktan çalışılan gün ve saatlerin günlük puantaj cetveline kaydedilmesi de yer alıyor. Sözleşmeye, işin emsal bir işçi tarafından ne kadar sürede yapılabileceği hesabı da eklenecek.
DENETLENEBİLİR HALE GELECEK
Ayrıca, “İşveren işçinin yürütmekte olduğu işle ilgili iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda işçiyi bilgilendirmek ve sağladığı ekipman, malzeme ve hammadde ile ilgili gerekli önlemleri almakla yükümlüdür” denilerek, evdeki çalışanın da iş güvenliği sorumluluğunu işverene yüklüyor. Özlük haklarının da Çalışma Bakanlığı yönetmeliklerine uygun düzenleneceği ifade ediliyor. Bakan Çelik, yasal altyapı sayesinde kamu kurumları açısından bu alanların denetlenebilir hale geleceğini ve sağlıklı verilere ulaşılacağını söyledi. Türkiye’de çağrı üzerine, part-time, kısmi çalışma ve uzaktan çalışmayı kapsayan esnek çalışma kapsmında 1.5 milyon işçi bulunuyor. Büyük şirketlerin hızla yöneldiği uzaktan çalışanların sayısı ise tasarı yasalaştıktan sonra tespit edilebilecek.
‘Türkiye’nin mevzuatla ilgili kritik kararlarını alkışlıyoruz’
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktör Yardımcısı Sandra Polaski’yi kabul etti. Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Direktör Yardımcısı Polaski, Türkiye’nin ekonomi ve çalışma hayatı alanında belirlemiş olduğu gündem ve önceliklerden memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Polaski, Türkiye’nin ILO’nun inşaat ve maden işlerinde güvenlik ve sağlığı düzenleyen 167 ve 176 sayılı sözleşmelerini onaylamasının son derece önemli ve kritik bir karar olduğunu düşündüklerini belirterek, “Bu sözleşmelerin onaylanmasını hükümetin ve Meclis’in alkışladığımız bir girişimi olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
‘EN UFAK BIR EKSIK KALMADI’
Çelik, “Çok net şekilde söyleyebilirim ki Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı anlamında en ufak bir eksiği kalmamıştır” dedi.
Tahsin AKÇA / HT GAZETE
YAZILI UYARIDA KEYFİ UYGULAMA OLMAYACAK
Türkiye’de güvenliğe dayalı çalışma anlayışının bulunmadığını, bunun sorgulanması gerektiğini kaydeden Bakan Çelik, “Yasal sıkıntı yok. İş anlayışı sıkıntısı var. Bu bir farkındalık meselesi. İnşaata kafana göre iskele yapamazsın, kurallara uygun yapmak zorundasın” diye konuştu. Türkiye’deki devam eden inşaatlar için “Vahim bir durum var. İnşaatların yüzde 85’inde iş güvenliği standartlarına uyulmuyor” diyen Bakan Çelik, şöyle konuştu: “Son iki ayda 5 büyük ilimizde 2 bine yakın inşaat denetledik. Bunların 1.650’sini inşaat güvenliği standartlarına uymadığı için mühürleyerek durdurduk. Daha sonra işleri devam etsin diye bunların büyük bölümü standartları yerine getirerek mühürü kaldırttı. 500 inşaat ise standartları yerine getirmemeye devam ettiği için iki aydır mühürlü. Bunlar arasında büyük projeler de var.” Edirne’de mühürlenen ocakta çalışmaya devam eden ve sigara içerken metan gazı patlamasıyla hayatını kaybeden baba oğulu hatırlatan Bakan Çelik, “İş yapma anlayışımızı değiştirmemiz lazım. Söz konusu tasarı işverenlere de ciddi sorumluluk yüklüyor. Standartları dikkate almadan çalışmaya devam eden işverene 3 yıl hapis cezası getiriyoruz. Bu ceza paraya da çevrilemeyecek. Daha önce düzenlemeler vardı ama ceza odaklı değildi. Modern ceza anlayışını uygulamamız gerekiyor” diye konuştu. Tasarıda 4857 sayılı Yasa’nın 25’inci Madde’sine göndermeler yapıldığına da dikkat çeken Çelik, işçinin sorumluluğu açısından da müeyyideler getirdiklerini, standartlara uyması konusunda ‘yazılı olarak hatırlatma’ ifadesine de bu kapsamda yer verdiklerini söyledi. Çelik, “İşveren işçiyi yazılı olarak ikaz edecek. Yine de işçi uymuyorsa sözleşmesi sona erebilecek. Keyfi uygulama olmayacak. İşçiye de sorumluluk yüklemeyi hedefleyen bir madde bu. İşçi de standartlara uymuyorsa karşılığı olacağını bilmeli” diye konuştu.
KOMİSYONDA TARTIŞILIR
Ölümlü iş kazası yaşanan işletmeye, yargı kararıyla işveren kusurunun tespiti halinde 2 yıl ihale yasağı uygulanmasının madenlerle sınırlanmasına değinen Bakan Çelik, tasarının komisyonda tartışılacağını orada inşaatlar da dahil konunun tekrar ele alınacağını ifade etti.
İşi evinden yapanlar tespit edilip güvenliği işverenden sorulacak
Türkiye’de teknoloji kullanımının yaygınlaşması ve kolay ulaşılabilir olması nedeniyle son yıllarda hızla yaygınlaşan evden çalışmaya da tasarıyla yasal altyapı getiriliyor. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 14’üncü Maddesi’nde ‘Çağrı üzerine çalışma’ başlığıyla yer verilen düzenleme tasarıyla ‘Çağrı üzerine çalışma ve uzaktan çalışma’ diye değiştiriliyor. Maddeyle, uzaktan çalışmanın tanımı yapılarak işveren ile işyeri dışında çalışmanın yazılı sözleşmeye dayandırılması isteniyor. İşçi uzaktan çalışırken kullanacağı malzemelerin sözleşmede belirtilmesi ve uzaktan çalışılan gün ve saatlerin günlük puantaj cetveline kaydedilmesi de yer alıyor. Sözleşmeye, işin emsal bir işçi tarafından ne kadar sürede yapılabileceği hesabı da eklenecek.
DENETLENEBİLİR HALE GELECEK
Ayrıca, “İşveren işçinin yürütmekte olduğu işle ilgili iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda işçiyi bilgilendirmek ve sağladığı ekipman, malzeme ve hammadde ile ilgili gerekli önlemleri almakla yükümlüdür” denilerek, evdeki çalışanın da iş güvenliği sorumluluğunu işverene yüklüyor. Özlük haklarının da Çalışma Bakanlığı yönetmeliklerine uygun düzenleneceği ifade ediliyor. Bakan Çelik, yasal altyapı sayesinde kamu kurumları açısından bu alanların denetlenebilir hale geleceğini ve sağlıklı verilere ulaşılacağını söyledi. Türkiye’de çağrı üzerine, part-time, kısmi çalışma ve uzaktan çalışmayı kapsayan esnek çalışma kapsmında 1.5 milyon işçi bulunuyor. Büyük şirketlerin hızla yöneldiği uzaktan çalışanların sayısı ise tasarı yasalaştıktan sonra tespit edilebilecek.
‘Türkiye’nin mevzuatla ilgili kritik kararlarını alkışlıyoruz’
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Genel Direktör Yardımcısı Sandra Polaski’yi kabul etti. Uluslararası Çalışma Örgütü Genel Direktör Yardımcısı Polaski, Türkiye’nin ekonomi ve çalışma hayatı alanında belirlemiş olduğu gündem ve önceliklerden memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Polaski, Türkiye’nin ILO’nun inşaat ve maden işlerinde güvenlik ve sağlığı düzenleyen 167 ve 176 sayılı sözleşmelerini onaylamasının son derece önemli ve kritik bir karar olduğunu düşündüklerini belirterek, “Bu sözleşmelerin onaylanmasını hükümetin ve Meclis’in alkışladığımız bir girişimi olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
‘EN UFAK BIR EKSIK KALMADI’
Çelik, “Çok net şekilde söyleyebilirim ki Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı anlamında en ufak bir eksiği kalmamıştır” dedi.
Tahsin AKÇA / HT GAZETE