İnşaat sektörü 2017'de yüzde 8,9 büyüdü!
Türkiye İMSAD Mart 2018 Sektör Raporu’nda; inşaat sektörünün, 2017 yılının genelinde bir önceki yıla göre yüzde 8,9 büyüdüğü vurgulandı.
Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin (Türkiye İMSAD), sektörün çatı kuruluşu olarak hazırladığı ‘Mart 2018 Sektör Raporu’na göre; 2017 yılında yüzde 8,9 büyüyen inşaat sektörünün performansını yukarı çeken en önemli etken, üçüncü çeyrekte yaşanan yüzde 18,6’lık büyüme oldu. Büyümeler, birinci çeyrekte yüzde 5,2, ikinci çeyrekte yüzde 5,5 ve dördüncü çeyrekte ise yüzde 5,8 olarak gerçekleşti. 2017 yılında inşaat harcamaları, 2016 yılına göre yüzde 25,7 oranında genişleyerek 533,8 milyar TL’ye ulaştı. Özellikle dördüncü çeyrekteki yüksek harcamaların performansı artırdığı 2017’de; konut, konut dışı ve altyapı inşaat harcamaları birlikte genişledi.
İstihdam ilk kez 2 milyonun üzerine çıktı
İnşaat sektöründe istihdamın, sektördeki büyüme ve işlerin gelişimi açısından sağlıklı bir gösterge olduğu belirtilen raporda şu bilgiler yer aldı: İstihdamın, 2008 yılından bu yana sürekli ve kademeli bir artış gösterdiği inşaat sektöründe; 2011 yılında 1,5 milyonu geçen istihdam, 2016 yılında 1 milyon 980 bine yükseldi. Ortalama istihdam 2017 yılında ise 2 milyon 95 bin kişiye ulaştı. Böylece, sektörde yıllık ortalama istihdam ilk kez 2 milyonu aştı. İnşaat sektörü yıllık ortalama istihdamının toplam istihdam içindeki payı da 2017 yılında yüzde 7,4 olarak gerçekleşti.
2018 yılının ilk çeyreğinde beş önemli gelişme yaşandı
‘Mart 2018 Sektör Raporu’nda, inşaat sektöründe yılın ilk çeyrek döneminde beş önemli gelişme yaşandığı, bu gelişmelerin tamamının yılın ikinci çeyreğinde de sürmesinin beklendiği şu tespitlerle vurgulandı:
* Konut ve konut dışı binalarda satın alma ve kiralama işleri zayıfladı. Konut satışları yılın ilk çeyreğinde gerileme eğilimine girdi, kredi faiz artışları da konut talebini sınırladı. Konut dışı bina kiralamaları ise zayıfladı. Döviz kurlarındaki artışın da kiralama talebinin yavaşlamasında etkisi oldu.
* Yeni inşaat başlangıçları yavaşladı. Mevsimsellik ile birlikte mevcut inşaat işleri, beklentilerin altında gerçekleşerek sınırlı bir artış gösterdi. Yeni alınan iş siparişlerinin gerilediği inşaat sektöründe işlerde yavaşlama görüldü.
* Müteahhitlerin işletme sermayesi ihtiyacı arttı. Müteahhitler, yeni yılda mali açıdan üç sıkışma yaşadı. İlk olarak maliyet artışları fiyatlara daha sınırlı yansıtıldığı için karlılığın giderek düşmesine neden oldu. Satışların yavaşlaması nakit akışını sınırladı. Bankaların da kredi vermekte isteksiz olduğu gözlendi. Bu nedenle işletme sermayesi ihtiyacı artan müteahhitlerin daha çok barter teklif ettikleri görüldü.
* Kamu işleri sürmekle birlikte ödemeler yavaşladı. Kamu inşaat yatırımlarının sürdüğü ancak kamu ödemelerinde önemli bir yavaşlama olduğu ortaya çıktı.
* İnşaat sektöründe ödeme ve tahsilatlarda, vadelerin uzadığı görüldü.
Kadınların konut alımındaki payı son beş yıldır yüzde 30 seviyesinde
Raporda ayrıca şu bilgiler yer aldı: Türkiye’de 2017 yılında konut alımlarının yüzde 29,1’ini kadınlar gerçekleştirdi. Kadınların 2017 yılında aldığı konut sayısı 409 bin 453 olarak gerçekleşti. 2013 ile 2017 yılları arasında kadınların konut satın alımları içindeki payı yüzde 29-30 arasında kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun tapu kayıtları itibarıyla toplulaştırdığı verilere göre, kadınların konut satın alma sürecinde önemli bir yer tuttuğu belirtildi. Kadınların işgücüne katılımındaki artış ile birlikte konut ediniminin de yükseldiği, kadın ile erkek ortak alımın ise çok düşük kaldığı görüldü.
İstihdam ilk kez 2 milyonun üzerine çıktı
İnşaat sektöründe istihdamın, sektördeki büyüme ve işlerin gelişimi açısından sağlıklı bir gösterge olduğu belirtilen raporda şu bilgiler yer aldı: İstihdamın, 2008 yılından bu yana sürekli ve kademeli bir artış gösterdiği inşaat sektöründe; 2011 yılında 1,5 milyonu geçen istihdam, 2016 yılında 1 milyon 980 bine yükseldi. Ortalama istihdam 2017 yılında ise 2 milyon 95 bin kişiye ulaştı. Böylece, sektörde yıllık ortalama istihdam ilk kez 2 milyonu aştı. İnşaat sektörü yıllık ortalama istihdamının toplam istihdam içindeki payı da 2017 yılında yüzde 7,4 olarak gerçekleşti.
2018 yılının ilk çeyreğinde beş önemli gelişme yaşandı
‘Mart 2018 Sektör Raporu’nda, inşaat sektöründe yılın ilk çeyrek döneminde beş önemli gelişme yaşandığı, bu gelişmelerin tamamının yılın ikinci çeyreğinde de sürmesinin beklendiği şu tespitlerle vurgulandı:
* Konut ve konut dışı binalarda satın alma ve kiralama işleri zayıfladı. Konut satışları yılın ilk çeyreğinde gerileme eğilimine girdi, kredi faiz artışları da konut talebini sınırladı. Konut dışı bina kiralamaları ise zayıfladı. Döviz kurlarındaki artışın da kiralama talebinin yavaşlamasında etkisi oldu.
* Yeni inşaat başlangıçları yavaşladı. Mevsimsellik ile birlikte mevcut inşaat işleri, beklentilerin altında gerçekleşerek sınırlı bir artış gösterdi. Yeni alınan iş siparişlerinin gerilediği inşaat sektöründe işlerde yavaşlama görüldü.
* Müteahhitlerin işletme sermayesi ihtiyacı arttı. Müteahhitler, yeni yılda mali açıdan üç sıkışma yaşadı. İlk olarak maliyet artışları fiyatlara daha sınırlı yansıtıldığı için karlılığın giderek düşmesine neden oldu. Satışların yavaşlaması nakit akışını sınırladı. Bankaların da kredi vermekte isteksiz olduğu gözlendi. Bu nedenle işletme sermayesi ihtiyacı artan müteahhitlerin daha çok barter teklif ettikleri görüldü.
* Kamu işleri sürmekle birlikte ödemeler yavaşladı. Kamu inşaat yatırımlarının sürdüğü ancak kamu ödemelerinde önemli bir yavaşlama olduğu ortaya çıktı.
* İnşaat sektöründe ödeme ve tahsilatlarda, vadelerin uzadığı görüldü.
Kadınların konut alımındaki payı son beş yıldır yüzde 30 seviyesinde
Raporda ayrıca şu bilgiler yer aldı: Türkiye’de 2017 yılında konut alımlarının yüzde 29,1’ini kadınlar gerçekleştirdi. Kadınların 2017 yılında aldığı konut sayısı 409 bin 453 olarak gerçekleşti. 2013 ile 2017 yılları arasında kadınların konut satın alımları içindeki payı yüzde 29-30 arasında kaldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun tapu kayıtları itibarıyla toplulaştırdığı verilere göre, kadınların konut satın alma sürecinde önemli bir yer tuttuğu belirtildi. Kadınların işgücüne katılımındaki artış ile birlikte konut ediniminin de yükseldiği, kadın ile erkek ortak alımın ise çok düşük kaldığı görüldü.