İnşaat gelirlerinde patlama!
Bu yılın ağustos ayında inşaat hizmet gelirleri 271 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesinde gerçekleşti.
Bu yılın ağustos ayında inşaat hizmet gelirleri (yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinden elde edilen gelirler) 271 milyon dolarla tüm zamanların en yüksek seviyesinde gerçekleşti.
Ağustos ayında inşaat hizmet gelirleri 271 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle ağustos ayında tüm zamanların en yüksek inşaat hizmet geliri elde edildi. Bu yılın Ocak - Ağustos döneminde elde edilen inşaat hizmet geliri ise 708 milyon dolar oldu. Geçen yılın tamamında 674 milyon dolar inşaat hizmet geliri elde edilmişti. Türkiye 2001 yılından beri yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinden yıllık ortalama 800 milyon dolar gelir elde ediyor.
TAV İnşaat Genel Müdürü Ümit Kazak, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türk müteahhitlerinin her geçen yıl uluslararası pazardan aldığı payı artırmayı başardığını kaydetti. Yakalanan bu trendle birlikte gelecek yıllarda da Türk müteahhitlerinin yurt dışında en önemli oyunculardan biri olmayı sürdüreceğine inandığını aktaran Kazak, dünyada, kendi ülkeleri dışında ürettikleri cirolara göre sıralanan en büyük 250 müteahhidin içinde Türkiye'nin 43 firma ile Çin'den sonra en büyük oyuncu durumunda olduğunu ifade etti.
Dönemsel jeopolitik risklere rağmen güçlü mühendislik kadroları sayesinde Türkiye'nin uluslararası pazarda yerini koruyacağına inandığını vurgulayan Kazak, ayrıca yakın coğrafyada yer alan petrol zengini ülkelerde programa alınan büyük altyapı projelerinin olmasının bu inançlarını güçlendirdiğini dile getirdi.
Türk müteahhitlerinin gerek tamamladıkları projeler gerek devam eden projelerde kalite ve yapım hızı konusunda iyi bir yere sahip olduklarını belirten Kazak, bunun sayesinde her geçen gün orta ve büyük ölçekli projelerden daha çok pay aldıklarını aktardı. Kazak, Türk insanının çalışkan ve esnek yapısının ve Türkiye'nin yakın coğrafyasındaki tarihi bağları sayesinde Türk müteahhitlerinin işveren idareler tarafından tercih edilen firmalar arasında öne çıkmalarını sağladığına dikkati çekti.
TAV İnşaat'ın projelerine ilişkin bilgilerde veren Kazak, TAV İnşaat'ın kuruluşundan bu yana taahhüt ettiği toplam proje bedelinin 16 milyar doları aştığını söyledi.
Portföyünün büyük bölümünün yurt dışı projelerinden oluştuğunu aktaran Kazak, şunları belirtti: "Tamamladığı ve devam eden projelerde gösterdiği başarıyla TAV İnşaat rekabetin hüküm sürdüğü Körfez ve Arap ülkelerinde önemli havalimanı ve yüksek katlı bina projelerinde öncelikle aranan bir marka olmuş durumda. Uluslararası inşaat sektörünün saygın yayın kuruluşu Engineering News Record dergisinin sıralamasında uzmanlaştığı havalimanı yapımında dünyanın en büyük ikinci havalimanı yüklenici olarak yer alıyor.
Bugün, TAV İnşaat’ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nde Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Libya, Gürcistan, Suudi arabistan olmak üzere yedi şubesi bulunuyor. Şirket hali hazırda dünyanın en büyük havalimanı projeleri arasında yer alan yaklaşık 3 milyar dolar sözleşme bedeline sahip Abu Dabi Havalimanı Midfield Terminal Kompleksi projesini yürütüyor. Tamamlandığında 425 metrelik yüksekliğiyle Birleşik Arap Emirlikleri'nin ikinci yüksek gökdeleni olacak Marina 101 projesi de TAV İnşaat’ın portföyünde bulunuyor."
"Türkiye bir dizi rekabetçi avantaja sahip"
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise ağustos ayında cari işlemler açığının 271 milyon dolarlık aylık bazda rekor inşaat gelirleri ile 3,2 milyar dolar olan beklentilerin altında 2,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. Türkiye'nin 2010 yılı sonundan bu yana hayata geçirdiği "Sürdürülebilir Büyümeye Geçiş" programıyla hem mal, hem hizmet ihracatını geliştirmeye yönelik bir dizi reformu uygulamaya aldığını belirten Sözer, Orta Vadeli Program'da yer aldığı üzere gelecek dönemde de yeni reformların olmasının beklendiğini söyledi. Türkiye'nin, diğer birçok gelişmekte olan ülkeden farklı olarak ihracatta etkin ülke çeşitliliğini sağlama konusunda olduğu gibi, turizm ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleri konusunda da bir dizi rekabetçi avantaja sahip olduğunu vurgulayan Sözer, ağustos ayında inşaat hizmetlerinden sağlanan gelirin aylık bazda rekor kırmış olmasının bu açıdan cesaret verici olduğunu dile getirdi.
"Cari işlemler açığında beklentilerin ötesinde bir iyileşme gözlenebilir"
Sözer, 2001 yılından bu yana yılda ortalama 800 milyon dolar inşaat hizmet geliri sağlanırken, ağustos ayında olduğu gibi gelecek aylarda da sektörden güçlü gelirler elde edilebilirse cari işlemler açığında beklentilerin ötesinde bir iyileşme gözlenebileceği belirterek, şunları söyledi: "Gelecek dönemde iç talepteki toparlanma ve küresel ekonomideki yavaşlama nedeniyle hız kesecek olmasına rağmen, petrol fiyatlarındaki düşüş sayesinde cari işlemler açığındaki düzeltmenin süreceğini öngörüyoruz. Bu bağlamda 2014 yılı için 47 milyar dolarlık (milli gelire oran olarak yüzde 5,8'lik) cari açık tahminimizi korusak da, riskler aşağı yönlü. Dahası küresel ekonomide son dönem gelişmeleri, hem cari açıktaki düzeltme hem de görece daha ucuza daha uzun vadeli finansman bulma konusunda Türkiye'ye ilave zaman kazandıracağına işaret ediyor."
Ağustos ayında inşaat hizmet gelirleri 271 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylelikle ağustos ayında tüm zamanların en yüksek inşaat hizmet geliri elde edildi. Bu yılın Ocak - Ağustos döneminde elde edilen inşaat hizmet geliri ise 708 milyon dolar oldu. Geçen yılın tamamında 674 milyon dolar inşaat hizmet geliri elde edilmişti. Türkiye 2001 yılından beri yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinden yıllık ortalama 800 milyon dolar gelir elde ediyor.
TAV İnşaat Genel Müdürü Ümit Kazak, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türk müteahhitlerinin her geçen yıl uluslararası pazardan aldığı payı artırmayı başardığını kaydetti. Yakalanan bu trendle birlikte gelecek yıllarda da Türk müteahhitlerinin yurt dışında en önemli oyunculardan biri olmayı sürdüreceğine inandığını aktaran Kazak, dünyada, kendi ülkeleri dışında ürettikleri cirolara göre sıralanan en büyük 250 müteahhidin içinde Türkiye'nin 43 firma ile Çin'den sonra en büyük oyuncu durumunda olduğunu ifade etti.
Dönemsel jeopolitik risklere rağmen güçlü mühendislik kadroları sayesinde Türkiye'nin uluslararası pazarda yerini koruyacağına inandığını vurgulayan Kazak, ayrıca yakın coğrafyada yer alan petrol zengini ülkelerde programa alınan büyük altyapı projelerinin olmasının bu inançlarını güçlendirdiğini dile getirdi.
Türk müteahhitlerinin gerek tamamladıkları projeler gerek devam eden projelerde kalite ve yapım hızı konusunda iyi bir yere sahip olduklarını belirten Kazak, bunun sayesinde her geçen gün orta ve büyük ölçekli projelerden daha çok pay aldıklarını aktardı. Kazak, Türk insanının çalışkan ve esnek yapısının ve Türkiye'nin yakın coğrafyasındaki tarihi bağları sayesinde Türk müteahhitlerinin işveren idareler tarafından tercih edilen firmalar arasında öne çıkmalarını sağladığına dikkati çekti.
TAV İnşaat'ın projelerine ilişkin bilgilerde veren Kazak, TAV İnşaat'ın kuruluşundan bu yana taahhüt ettiği toplam proje bedelinin 16 milyar doları aştığını söyledi.
Portföyünün büyük bölümünün yurt dışı projelerinden oluştuğunu aktaran Kazak, şunları belirtti: "Tamamladığı ve devam eden projelerde gösterdiği başarıyla TAV İnşaat rekabetin hüküm sürdüğü Körfez ve Arap ülkelerinde önemli havalimanı ve yüksek katlı bina projelerinde öncelikle aranan bir marka olmuş durumda. Uluslararası inşaat sektörünün saygın yayın kuruluşu Engineering News Record dergisinin sıralamasında uzmanlaştığı havalimanı yapımında dünyanın en büyük ikinci havalimanı yüklenici olarak yer alıyor.
Bugün, TAV İnşaat’ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesi’nde Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Katar, Libya, Gürcistan, Suudi arabistan olmak üzere yedi şubesi bulunuyor. Şirket hali hazırda dünyanın en büyük havalimanı projeleri arasında yer alan yaklaşık 3 milyar dolar sözleşme bedeline sahip Abu Dabi Havalimanı Midfield Terminal Kompleksi projesini yürütüyor. Tamamlandığında 425 metrelik yüksekliğiyle Birleşik Arap Emirlikleri'nin ikinci yüksek gökdeleni olacak Marina 101 projesi de TAV İnşaat’ın portföyünde bulunuyor."
"Türkiye bir dizi rekabetçi avantaja sahip"
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise ağustos ayında cari işlemler açığının 271 milyon dolarlık aylık bazda rekor inşaat gelirleri ile 3,2 milyar dolar olan beklentilerin altında 2,8 milyar dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. Türkiye'nin 2010 yılı sonundan bu yana hayata geçirdiği "Sürdürülebilir Büyümeye Geçiş" programıyla hem mal, hem hizmet ihracatını geliştirmeye yönelik bir dizi reformu uygulamaya aldığını belirten Sözer, Orta Vadeli Program'da yer aldığı üzere gelecek dönemde de yeni reformların olmasının beklendiğini söyledi. Türkiye'nin, diğer birçok gelişmekte olan ülkeden farklı olarak ihracatta etkin ülke çeşitliliğini sağlama konusunda olduğu gibi, turizm ve yurt dışı müteahhitlik hizmetleri konusunda da bir dizi rekabetçi avantaja sahip olduğunu vurgulayan Sözer, ağustos ayında inşaat hizmetlerinden sağlanan gelirin aylık bazda rekor kırmış olmasının bu açıdan cesaret verici olduğunu dile getirdi.
"Cari işlemler açığında beklentilerin ötesinde bir iyileşme gözlenebilir"
Sözer, 2001 yılından bu yana yılda ortalama 800 milyon dolar inşaat hizmet geliri sağlanırken, ağustos ayında olduğu gibi gelecek aylarda da sektörden güçlü gelirler elde edilebilirse cari işlemler açığında beklentilerin ötesinde bir iyileşme gözlenebileceği belirterek, şunları söyledi: "Gelecek dönemde iç talepteki toparlanma ve küresel ekonomideki yavaşlama nedeniyle hız kesecek olmasına rağmen, petrol fiyatlarındaki düşüş sayesinde cari işlemler açığındaki düzeltmenin süreceğini öngörüyoruz. Bu bağlamda 2014 yılı için 47 milyar dolarlık (milli gelire oran olarak yüzde 5,8'lik) cari açık tahminimizi korusak da, riskler aşağı yönlü. Dahası küresel ekonomide son dönem gelişmeleri, hem cari açıktaki düzeltme hem de görece daha ucuza daha uzun vadeli finansman bulma konusunda Türkiye'ye ilave zaman kazandıracağına işaret ediyor."