İhracat ve üretim rekor kıracak!

İhracatın ve üretimin bu yıl rekor kırması bekleniyor. Üretim 1225 milyon adetin üzerine çıkacak...

Türkiye'de toplam araç üretiminin ve ihracatının önümüzde yılda da, yeni yatırımlar ve Avrupa pazarındaki toparlanma sayesinde bu yıl ulaşacağı öngörülen rekor seviyelere yakın düzeyde olacağı tahmin ediliyor.

Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, "Gelecek yıl toplam araç üretiminin yaklaşık 1.3 milyon adet, ihracatın ise yaklaşık 900 bin adet olacağını tahmin ediyoruz" dedi.

Toplam otomotiv pazarının ise 900 bin ile 950 bin adet aralığında olması bekleniyor.

Otomotiv Sanayi Derneği'nin Temmuz'da açıkladığı tahminlere göre yeni yatırım projeleri ve modellerin yanı sıra Avrupa pazarındaki canlanmanın etkisiyle ihracatın bu yıl 925 bin; üretimin ise 1.225 milyon adetin üzerine çıkarak rekor kırması bekleniyor.

Otomotiv sektörü Türkiye'nin 2023 hedefleri açısından özel bir öneme sahip. Sektörün 2023 yılında yıllık 4 milyon üretim ve 3 milyon adet ihracat yapması hedeflenirken, 75 milyar dolarlık ihracat geliri hedefi bulunuyor.

Bu kapsamda önce 2012 daha sonra 2013'te devreye sokulan yatırım teşvikleri sektörde yatırımların hızlanmasını desteklemiş; Tofaş, Ford Otosan, Renault, Toyota gibi pekçok otomotiv ana ve yan sanayi şirketi yatırım kararı açıklamıştı.

Ülkenin en çok ihracat yapan sektörü olan otomotivde ihracat yılın ilk dokuz ayında TİM verilerine göre geçen yıla göre yüzde 9 azalarak 15.4 milyar dolar olurken, taşıt yan sanayi ihracatın yaklaşık yüzde 40'ını gerçekleştirdi.

Otomotiv ana sanayi ve tedarik sanayi ihracatını değerlendiren Baybalı, hem adet hem de euro bazında ihracatın arttığını, buna karşılık doların küresel çapta değer kazanması nedeniyle dolar bazında ihracat tutarının düşüş kaydettiğini ifade etti.

Otomotiv yan sanayi euro ağırlıklı ihracat gelirlerinde doların payını artırmak için ABD, İran ve Afrika ülkelerine ihracatı artırmak istiyor.

ABD, Avrupa'nın peşinde

Otomotiv sanayinin ağırlıklı olarak ihracat yaptığı geleneksel Avrupa pazarının ardından ABD geliyor. Bu ülkeye ihracat yılın ilk 9 ayında yüzde 90'a yakın artarak 560 milyon dolara çıkarken, yeni ticaret ilişkileriyle ihracatta gelecek yıl belirgin yükseliş bekleniyor.

Baybalı, Ford Otosan'ın Transit modelini ihracatı ve yeni ticaret bağlantılarıyla artışa geçen ABD'ye ihracat hacminin, ABD'nin başlıca otomobil üretim merkezi Detroit ile başlatılacak işbirliğiyle büyümeyi sürdüreceğini ifade etti.

TAYSAD, Detroit kentinin bulunduğu Michigan eyaletinde sanayinin geliştirilmesinden sorumlu kuruluş MEDC ile ticaret hacminin artırılması için çalışmalara başladı. Çalışmalar kapsamında iki ülkenin yan sanayi üreticilerinin ana sanayi ile eşleştirilebileceği bir kalifikasyon programının kurulması yer alıyor.

MEDC'in başında bulunan Steve Arwood, kentte merkezi bulunan Ford, Fiat Chrysler gibi şirketlerin Türkiye'de de faaliyet gösterdiklerine dikkat çekerek, "Türkiye'deki yan sanayi Michigan'a çok benziyor. Alanlar örtüşüyor. Ana sanayi, mesela Detroit merkezli Ford iki ülkede de faaliyet gösteriyor. ABD'de Türk yan sanayinin becerilerine olan talep, ikili ticaretin artması için potansiyel yüksek" dedi.

Şu anda MEDC ile TAYSAD arasındaki çalışmaların başlangıç aşamasında olduğunu ifade eden Arwood, farklı ülke pazarlarına nasıl girilebileceği konusunda çalışma yapılacağını ve ABD'li otomobil üreticilerinin de bu konuda destek olabileceğini belirtti.

Arwood Michigan'daki yan sanayi şirketlerini birbirleriyle ve ana üreticilerle eşleştiren bir sistem üzerinden çalıştığını ve bunu Türk üreticilere de açmak için çalıştıklarını belirterek, "Bilindik bir sistem ama sonuç veriyor. Üreticiler birbirleriyle eşleşerek sonuç alabilecekler" dedi.

Detroit dünyanın en büyük otomobil pazarlarından Kuzey Amerika'da otomotiv üretiminin yüzde 25'ini, ar-ge çalışmalarının ise yüzde 75'ini gerçekleştiriyor.

Arwood öncelikli olarak yakıt tüketimini azaltmayı amaçlayan ABD'li ana ve yan sanayi üreticilerinin aracı hafifletecek teknolojiler ve aktarma organları alanında işbirliğine gidebileceklerini, işbirliğinin orta uzun vadede ise "akıllı ulaşım" ve sensör teknolojilerine yayılabileceğini belirtti.