İç giyim sektörüne 50 bin çalışan aranıyor
Yıllık 1.2 milyar dolarlık ihracatıyla öne çıkan iç giyim sektörü, 50 bin işçi arıyor...
Yüzbinlerce işçiye iş imkanı sağlayan Türkiye genelinde 300 bin kişinin çalıştığı iç giyim sektörü işçi bulma sıkıntısı içinde. Asgari ücretle çalıştırılan işçiler hem, ücret az olduğu için hem de iş zor olduğu için artık iç giyim sektöründe çalışmak istemiyor. Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği (TİGSAD) Başkan Yardımcısı Bahri Özdinç, “Şu anda bizim sektörde 50 bine yakın işçi açığımız mevcut. Umarım bu sorun bir an önce giderilir” diye konuştu.
Sektördeki sıkıntıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahri Özdinç, şunları söyledi: “Çok uzun yıllardır kalifiye eleman bulma konusunda sektör olarak sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle gençler atölyelerde çalışmak istemiyor. Son yıllarda alt yapı tam çözülmeden devlet ve vakıflarımız tarafından bir çok yerde üniversiteler açıldı. Buralardaki eğitim kalitesinde de şikayetler bulunuyor. Gençlerimiz üniversitelere yönlendirildi. Meslek liseleri çeşitli nedenlerden dolayı istenilen seviyelere getirilemedi. Meslek liseleri ile sanayi işbirliği istenilen seviyeye ulaşamadı. Hatta üniversitelerle de sanayi işbirliği istenilen seviyelerde değil. Planlama yok. Hangi alana ne kadar yetişmiş eleman alınacak gibi 5 yıllık, 10 yıllık planlar yapılmıyor. Bugünden başlayarak daha sonraki yıllarda üniversite mezunlarında işsizlik artacak diye düşünüyorum. Çünkü mezunlarla orantılı iş imkanı sağlamakta zorlanacağız.”
Gençlerin daha çok masa başı iş talep etmesinden yakınan Bahri Özdinç, “Herkes masa başı işler istiyor. Birçok mesleğe saygı yok. Hem ücreti çok az buluyorlar hem de iç giyimde yapılan el işçiliği onlara çok zor geliyor. Git gide artan bu sorun bizlerin üretimine de yansıyor. Ücretler konusunda sıkıntılar var. Bir asgari ücretli çalışanımızın işverene maliyeti yemek ve servisi de sayarsak yaklaşık 2.100 TL’ye geliyor. Çalışanımızın eline yaklaşık 1.300 TL geçiyor. Kamu kurumlarımızın kesintileri yaklaşık 650 TL. Asgari ücretin yarısı kadar. Bizler Avrupa Birliği ülkelerinin markalarına ve ülkemizin çevresindeki bütün ülkelere markalarımızla ürünlerimiz satıyoruz. Bütün bu pazarlarda ucuz işçiliğe dayalı ürünler yığınla karşımıza çıkıyor biz onlarla rekabet ediyoruz.”
Sektörün ihracatta da öne çıktığını anlatan Bahri Özdinç, “Şubat 2017’de gerçekleştireceğimiz fuarımızda yaklaşık 150 katılımcı firma bekliyoruz. Başta çevremizdeki ülkeler olmak kaydı ile 58 ülkede tanıtım yapıyoruz ve bu ülkelerden 5 bin alıcı bekliyoruz. Derneğimiz TİGSAD üyeleri bu ülkelerde birebir tanıtıma başladı. Türkiye iç giyim sektöründe dünyada ilk 5’de olan bir ülkedir. Yurtdışına ihracatımız her geçen gün artıyor. Yurtdışına yapılan ihracat sektör olarak geçen yıl 1 milyar 200 milyon dolardı. Bu sayı her geçen yıl krizlere rağmen katlanarak yükseliyor.”
Sektördeki sıkıntıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bahri Özdinç, şunları söyledi: “Çok uzun yıllardır kalifiye eleman bulma konusunda sektör olarak sıkıntı yaşıyoruz. Özellikle gençler atölyelerde çalışmak istemiyor. Son yıllarda alt yapı tam çözülmeden devlet ve vakıflarımız tarafından bir çok yerde üniversiteler açıldı. Buralardaki eğitim kalitesinde de şikayetler bulunuyor. Gençlerimiz üniversitelere yönlendirildi. Meslek liseleri çeşitli nedenlerden dolayı istenilen seviyelere getirilemedi. Meslek liseleri ile sanayi işbirliği istenilen seviyeye ulaşamadı. Hatta üniversitelerle de sanayi işbirliği istenilen seviyelerde değil. Planlama yok. Hangi alana ne kadar yetişmiş eleman alınacak gibi 5 yıllık, 10 yıllık planlar yapılmıyor. Bugünden başlayarak daha sonraki yıllarda üniversite mezunlarında işsizlik artacak diye düşünüyorum. Çünkü mezunlarla orantılı iş imkanı sağlamakta zorlanacağız.”
Gençlerin daha çok masa başı iş talep etmesinden yakınan Bahri Özdinç, “Herkes masa başı işler istiyor. Birçok mesleğe saygı yok. Hem ücreti çok az buluyorlar hem de iç giyimde yapılan el işçiliği onlara çok zor geliyor. Git gide artan bu sorun bizlerin üretimine de yansıyor. Ücretler konusunda sıkıntılar var. Bir asgari ücretli çalışanımızın işverene maliyeti yemek ve servisi de sayarsak yaklaşık 2.100 TL’ye geliyor. Çalışanımızın eline yaklaşık 1.300 TL geçiyor. Kamu kurumlarımızın kesintileri yaklaşık 650 TL. Asgari ücretin yarısı kadar. Bizler Avrupa Birliği ülkelerinin markalarına ve ülkemizin çevresindeki bütün ülkelere markalarımızla ürünlerimiz satıyoruz. Bütün bu pazarlarda ucuz işçiliğe dayalı ürünler yığınla karşımıza çıkıyor biz onlarla rekabet ediyoruz.”
Sektörün ihracatta da öne çıktığını anlatan Bahri Özdinç, “Şubat 2017’de gerçekleştireceğimiz fuarımızda yaklaşık 150 katılımcı firma bekliyoruz. Başta çevremizdeki ülkeler olmak kaydı ile 58 ülkede tanıtım yapıyoruz ve bu ülkelerden 5 bin alıcı bekliyoruz. Derneğimiz TİGSAD üyeleri bu ülkelerde birebir tanıtıma başladı. Türkiye iç giyim sektöründe dünyada ilk 5’de olan bir ülkedir. Yurtdışına ihracatımız her geçen gün artıyor. Yurtdışına yapılan ihracat sektör olarak geçen yıl 1 milyar 200 milyon dolardı. Bu sayı her geçen yıl krizlere rağmen katlanarak yükseliyor.”