Hepinizi yicem, imza: TOKİ!
Radikal Gazetesi yazarı Ezgi Başaran, bugün çıkan köşe yazısında, TOKİ'yi yazdı. İşte Ezgi Başaran'ın "Hepinizi yicem, imza: TOKİ" başlıklı bugünkü yazısı...
Bakanlık, Diyarbakır'da Hevsel Bahçeleri'nin ardından, 'Kent Ormanı' ilan edilen bölgeyi de 'Konut Rezerv Alanı'na aldı.
Fredi Kruger gibi mi desem... Zombi gibi mi... O da olur, o da olur. Gönlünüze uygun olanı seçersiniz. Önemli olan... İnsanın havasından suyundan, iliğinden kemiğinden beslenen, boğan, bayıltan, tüketen bir varlığı tanımlamaya çalıştığımızı unutmayalım.
O varlık TOKİ’dir. Gördüğünüz yerde kaçın, canınızı kurtarın.
* * *
Başbakan salı günü grup toplantısında belediye başkan adaylarını açıklarken ve bir gazeteci arkadaşımın çok yerinde tespitiyle ‘Meclis’i seçim irtibat bürosuna çevirmişken’ birçok video da gösterdi.
Başkan adaylarını açıklayacağı şehirlerle ilgili övünç duyduğu görüntülerdi besbelli. Bakın ne güzel, ne kalkınmış şehirler gibilerinden.
İzliyoruz... Gümüşhane, Bartın, Kırşehir, Amasya, Afyon, Maraş, Kayseri, Konya...
İnsanın beton binaya bakarak içi kalkar mı? He valla, arka arkaya izleyince kalkarmış.
Bej üstüne kahverengi, sarı üstüne kahverengi, beyaz üstüne cart mavi beton binalar. El aynası kadar pencereler, aynı şekil, aynı düzenleme, aynı rüküşlük, aynı ucuzluk...
TOKİ’nin elinden çıkma devlet ya da konut binaları tüm bu şehirleri yemiş yutmuş, tekdüze, karaktersiz, ruhsuz, soluk birer araziye indirgemiş.
Ve bu indirgeme bir marifet olarak, bir icraat başarısı olarak sunuluyor ya, zaten o vakit anlıyorsunuz, nefesi ensemizden hiç eksik olmayan TOKİ denen kitsch betonarmecilikten kurtuluşumuz çok zor.
Yazının devamı için tıklayınız
Fredi Kruger gibi mi desem... Zombi gibi mi... O da olur, o da olur. Gönlünüze uygun olanı seçersiniz. Önemli olan... İnsanın havasından suyundan, iliğinden kemiğinden beslenen, boğan, bayıltan, tüketen bir varlığı tanımlamaya çalıştığımızı unutmayalım.
O varlık TOKİ’dir. Gördüğünüz yerde kaçın, canınızı kurtarın.
* * *
Başbakan salı günü grup toplantısında belediye başkan adaylarını açıklarken ve bir gazeteci arkadaşımın çok yerinde tespitiyle ‘Meclis’i seçim irtibat bürosuna çevirmişken’ birçok video da gösterdi.
Başkan adaylarını açıklayacağı şehirlerle ilgili övünç duyduğu görüntülerdi besbelli. Bakın ne güzel, ne kalkınmış şehirler gibilerinden.
İzliyoruz... Gümüşhane, Bartın, Kırşehir, Amasya, Afyon, Maraş, Kayseri, Konya...
İnsanın beton binaya bakarak içi kalkar mı? He valla, arka arkaya izleyince kalkarmış.
Bej üstüne kahverengi, sarı üstüne kahverengi, beyaz üstüne cart mavi beton binalar. El aynası kadar pencereler, aynı şekil, aynı düzenleme, aynı rüküşlük, aynı ucuzluk...
TOKİ’nin elinden çıkma devlet ya da konut binaları tüm bu şehirleri yemiş yutmuş, tekdüze, karaktersiz, ruhsuz, soluk birer araziye indirgemiş.
Ve bu indirgeme bir marifet olarak, bir icraat başarısı olarak sunuluyor ya, zaten o vakit anlıyorsunuz, nefesi ensemizden hiç eksik olmayan TOKİ denen kitsch betonarmecilikten kurtuluşumuz çok zor.
Yazının devamı için tıklayınız