Günlük evlerde milyonlarca liralık vergi kaybı!
Son dönemde oldukça sık olarak kullanılan konutlarda günlük kiralama yönteminde milyonlarca lira vergi kaybı olduğu ortaya çıktı.
Günlük evlerde büyük vergi vurgunu. İstanbul'da günlük ya da saatlik kiralanabilen konut sayısının 15 bine ulaştığı belirtilirken, bu konutların "kayıt dışı" kiralanmaları nedeniyle devletin yıllık yüzlerce milyon liralık vergi kaybına uğradığı bildirildi.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, günlük veya saatlik kiralanabilen konut sayısının İstanbul'da 15 bine ulaştığını belirterek, bu konutların Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece-Halkalı, Bakırköy-Ataköy, Ataşehir ve Kadıköy'de yoğunlaştığını söyledi.
Günlük ve saatlik olarak kiralanabilen konutlardan günde en az 100 lira gelir elde edildiğini, ortalama gelirin ise 150-200 lira olduğunu ifade eden Aşa, günlük konutun ayda minimum 3 bin lira kira getirisi sağladığını kaydetti.
Aşa, "15 bin konuttan ayda 45 milyon lira gelir... Bunun sadece KDV'si 8 milyon liranın üzerinde. Ayrıca yüzde 15'ten başlayıp yüzde 35'e kadar yükselebilen vergi oranı var. Ortalama aylık gelir vergisi de 8-9 milyon lira tutuyor. Yani devletin kaybı yıllık en az 200 milyon lira. Bu tutar daha yukarılara çıkabilir." şeklinde konuştu.
Günlük konutların kiralanmasında emlakçıların rolü bulunmadığını, bu ve benzeri yerlerin ajanslar, ilan ya da internet yoluyla kiralandığını belirten Aşa, emlakçıların uzun vadeli, eşyalı konutları kiraya verdiğini ve kira kontratı yaptığını anlattı.
Nizameddin Aşa, Türkiye'de kanunlardan dolayı günlük kiralanan konutları denetim altına almanın çok zor olduğunu iddia ederek, "Bu nedenle büyük bir kayıt dışılık söz konusu. Mal sahibinden kiralanan ev, içine eşya konulduktan sonra günlük 150-200 liradan kiralanabiliyor. Sadece bir daireden ayda 4-5 bin lira kazanan kişiler var." diye konuştu.
Konutların günlük kiralanmasının daha önce bu kadar yaygın olmadığını vurgulayan Aşa, şunları kaydetti: "Kanun dışı kişilerin kolaylıkla kalabildiği bu evlerde fuhuş yapılıyor, kumar oynatılıyor ve uyuşturucu kullanılıyor. Kimlik bilgisi sorgulanmadığı için teröristler de bu tip yerlerde kolayca kalabiliyor. Eylem yapmaya gelen veya kanun Kaçakları rahatlıkla buralara girip çıkabiliyor. Ancak esas yoğunluk fuhuş, kumar ve uyuşturucuda... Son dönemde Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamalarda, bu yerlerin Emlakçılar Odası'na kayıtlı kişilerce kiralanması yönünde bir yönetmelikten bahsediliyor. Bu konuda elimizden gelen yardımı yapmaya hazırız."
Günlük ya da saatlik kiralanabilen konutların turizmcilere de büyük kayıp yaşattığını ve bu yıl turizmde yaşanan gerilemeyle otelcilerin bu yerlerden şikayetçi olduğunu dile getiren Aşa, belediyelerin bu yerleri pansiyon statüsüne almak istediğini ancak gereken kriterler nedeniyle bunun mümkün olmadığını vurguladı.
Aşa, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buraları kontrol altına almak istiyorlarsa belli bir mükellefiyet getirmek gerekiyor. Aynı otel ve pansiyonlarda olduğu gibi kimlik bildirim sistemi buralarda da uygulanmalı. Bu kişiler mutlaka bir kuruma bağlı çalışmalı. Sayın bakanımızın da bu yerlerin Emlakçılar Odası'na bağlı olması yönünde bir açıklaması oldu. Günlük konut sistemi bütün dünyada mevcut, yok etmek çok zor. Aynı zamanda Maliye'ye de bildirim sistemi olmalı. Bunlar olmazsa kaçak çalışıyor buralar... Böylece hem vergi kaybına hem de güvenlik zaafiyetine neden oluyor. Yani buralar mutlaka bir odaya veya kuruma bağlı çalışmalı. Buralar, odanın, belediyenin ve emniyetin denetimiyle çalışabilmeli. Böylece kanunsuzluk olduğunda hemen müdahale edilebilmeli."
Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk Komisyonu Başkanı, avukat İzzet Doğan da son zamanlarda terör örgütleri ve fuhuş çeteleri tarafından rağbet gören günlük konut kiralanmasının getirdiği sorunların, ülke güvenliği ve "ailelerin huzuru bakımından" bir an önce yasal çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi.
Doğan, "Günlük ev kiralama sistemindeki yasal boşluk yüzünden ailelerin, yaşlıların, gençlerin ve çocukların yaşadıkları binalara, her gün, gündüz veya gece yarıları kim oldukları belli olmayan, değişik ve kimi zaman terörist tipte, kimi zaman alkollü, uyuşturucu kullanmış insanların girip çıkması orada yaşayanları tedirgin ediyor." dedi.
Kiralama esnasında kimlik kaydı yapılamamasına değinen Doğan, bu durumun terör örgütlerinin saldırılarına karşı teyakkuz halindeki istihbarat ve güvenlik birimlerinin çalışmalarını da zorlaştırdığına dikkati çekti.
İstanbul'da bu şekilde 15 bin konut olduğunu belirten Doğan, şunları kaydetti: "Bazıları kendi konutunu iş yeri gibi kullanmakta, günlük ev kiralamalarını evinden organize etmektedir. Yani bu kişiler tek odalı birkaç yer kiralamakta ve bu evleri kendilerinin ikamet ettiği konutları kullanarak pazarlamaktadırlar. Günlük veya gecelik kiracılar ise günün veya gecenin herhangi bir saatinde aslında işletmeci olan kişinin konutuna anahtar almak veya vermek için gelmekte ve o binadaki diğer sakinlerin huzurunu kaçırmaktadır. Bu işi 24 saat boyunca yapanlar var. Bu gibi durumlarda o kişiyi diğer bina sakinlerinin en yakın emniyet birimine ihbarda bulunmaları gerekir."
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, günlük veya saatlik kiralanabilen konut sayısının İstanbul'da 15 bine ulaştığını belirterek, bu konutların Esenyurt, Beylikdüzü, Küçükçekmece-Halkalı, Bakırköy-Ataköy, Ataşehir ve Kadıköy'de yoğunlaştığını söyledi.
Günlük ve saatlik olarak kiralanabilen konutlardan günde en az 100 lira gelir elde edildiğini, ortalama gelirin ise 150-200 lira olduğunu ifade eden Aşa, günlük konutun ayda minimum 3 bin lira kira getirisi sağladığını kaydetti.
Aşa, "15 bin konuttan ayda 45 milyon lira gelir... Bunun sadece KDV'si 8 milyon liranın üzerinde. Ayrıca yüzde 15'ten başlayıp yüzde 35'e kadar yükselebilen vergi oranı var. Ortalama aylık gelir vergisi de 8-9 milyon lira tutuyor. Yani devletin kaybı yıllık en az 200 milyon lira. Bu tutar daha yukarılara çıkabilir." şeklinde konuştu.
Günlük konutların kiralanmasında emlakçıların rolü bulunmadığını, bu ve benzeri yerlerin ajanslar, ilan ya da internet yoluyla kiralandığını belirten Aşa, emlakçıların uzun vadeli, eşyalı konutları kiraya verdiğini ve kira kontratı yaptığını anlattı.
Nizameddin Aşa, Türkiye'de kanunlardan dolayı günlük kiralanan konutları denetim altına almanın çok zor olduğunu iddia ederek, "Bu nedenle büyük bir kayıt dışılık söz konusu. Mal sahibinden kiralanan ev, içine eşya konulduktan sonra günlük 150-200 liradan kiralanabiliyor. Sadece bir daireden ayda 4-5 bin lira kazanan kişiler var." diye konuştu.
Konutların günlük kiralanmasının daha önce bu kadar yaygın olmadığını vurgulayan Aşa, şunları kaydetti: "Kanun dışı kişilerin kolaylıkla kalabildiği bu evlerde fuhuş yapılıyor, kumar oynatılıyor ve uyuşturucu kullanılıyor. Kimlik bilgisi sorgulanmadığı için teröristler de bu tip yerlerde kolayca kalabiliyor. Eylem yapmaya gelen veya kanun Kaçakları rahatlıkla buralara girip çıkabiliyor. Ancak esas yoğunluk fuhuş, kumar ve uyuşturucuda... Son dönemde Gümrük ve Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamalarda, bu yerlerin Emlakçılar Odası'na kayıtlı kişilerce kiralanması yönünde bir yönetmelikten bahsediliyor. Bu konuda elimizden gelen yardımı yapmaya hazırız."
Günlük ya da saatlik kiralanabilen konutların turizmcilere de büyük kayıp yaşattığını ve bu yıl turizmde yaşanan gerilemeyle otelcilerin bu yerlerden şikayetçi olduğunu dile getiren Aşa, belediyelerin bu yerleri pansiyon statüsüne almak istediğini ancak gereken kriterler nedeniyle bunun mümkün olmadığını vurguladı.
Aşa, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buraları kontrol altına almak istiyorlarsa belli bir mükellefiyet getirmek gerekiyor. Aynı otel ve pansiyonlarda olduğu gibi kimlik bildirim sistemi buralarda da uygulanmalı. Bu kişiler mutlaka bir kuruma bağlı çalışmalı. Sayın bakanımızın da bu yerlerin Emlakçılar Odası'na bağlı olması yönünde bir açıklaması oldu. Günlük konut sistemi bütün dünyada mevcut, yok etmek çok zor. Aynı zamanda Maliye'ye de bildirim sistemi olmalı. Bunlar olmazsa kaçak çalışıyor buralar... Böylece hem vergi kaybına hem de güvenlik zaafiyetine neden oluyor. Yani buralar mutlaka bir odaya veya kuruma bağlı çalışmalı. Buralar, odanın, belediyenin ve emniyetin denetimiyle çalışabilmeli. Böylece kanunsuzluk olduğunda hemen müdahale edilebilmeli."
Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Hukuk Komisyonu Başkanı, avukat İzzet Doğan da son zamanlarda terör örgütleri ve fuhuş çeteleri tarafından rağbet gören günlük konut kiralanmasının getirdiği sorunların, ülke güvenliği ve "ailelerin huzuru bakımından" bir an önce yasal çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi.
Doğan, "Günlük ev kiralama sistemindeki yasal boşluk yüzünden ailelerin, yaşlıların, gençlerin ve çocukların yaşadıkları binalara, her gün, gündüz veya gece yarıları kim oldukları belli olmayan, değişik ve kimi zaman terörist tipte, kimi zaman alkollü, uyuşturucu kullanmış insanların girip çıkması orada yaşayanları tedirgin ediyor." dedi.
Kiralama esnasında kimlik kaydı yapılamamasına değinen Doğan, bu durumun terör örgütlerinin saldırılarına karşı teyakkuz halindeki istihbarat ve güvenlik birimlerinin çalışmalarını da zorlaştırdığına dikkati çekti.
İstanbul'da bu şekilde 15 bin konut olduğunu belirten Doğan, şunları kaydetti: "Bazıları kendi konutunu iş yeri gibi kullanmakta, günlük ev kiralamalarını evinden organize etmektedir. Yani bu kişiler tek odalı birkaç yer kiralamakta ve bu evleri kendilerinin ikamet ettiği konutları kullanarak pazarlamaktadırlar. Günlük veya gecelik kiracılar ise günün veya gecenin herhangi bir saatinde aslında işletmeci olan kişinin konutuna anahtar almak veya vermek için gelmekte ve o binadaki diğer sakinlerin huzurunu kaçırmaktadır. Bu işi 24 saat boyunca yapanlar var. Bu gibi durumlarda o kişiyi diğer bina sakinlerinin en yakın emniyet birimine ihbarda bulunmaları gerekir."