Gökhan Erel: Depremi hasarsız atlatacak binalar yapmalıyız!
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan Erel, 17 Ağustos'un 14. yıldönümünde açıklamalar yaptı...
Ülkemizin tarihi boyunca yaşadığı en büyük felaketlerinden biri, 17 Ağustos 1999 günü gerçekleşti. Yaşanan büyük deprem felaketi bizlere, Türkiye’nin deprem kuşağı içinde yer alan bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini acı bir şekilde hatırlatmış oldu. Yüzölçümünün yüzde 90’ı deprem kuşağı içinde yer alan bir ülke olarak, deprem konusundaki bilincimizi artırmamız gerekiyor. Öncelikle Türkiye'de sağlam konut bilincinin yerleşmesi gerekiyor. Yaşadığımız 1999 depremi ve sonrasında 2011 yılında gerçekleşen Van depremlerinden özellikle bu dersi almak gerekiyor.
1999’dan bu yana deprem farkındalığı konusunda ciddi mesafeler kaydedildiğini görüyoruz. Son 10 yıldır inşa edilen yapıların çok büyük bir kısmı deprem açısından doğru şekilde uygulandı. Üstelik devlet yönetmelikleriyle güvenli yapı inşa edilmesi zorunlu hale getirildi.
Son dönemde bu kapsamda özellikle kentsel dönüşüm projeleri büyük önem taşıyor. Türkiye'deki mevcut yapı stoğunun yaklaşık yüzde 60'ının deprem açısından riskli binalardan oluştuğu ifade ediliyor. Önümüzdeki dönemde bu durumdaki 6,5 milyon adet konutun kentsel dönüşüm projeleri kapsamında ele alınması planlanıyor.
Kentsel dönüşüm daha güvenli konutlarla bir hayat sürmeyi mümkün kılarken, inşaat sektörümüze de büyük bir ivme kazandıracak. Biz de Ytong olarak, depreme karşı sağladığımız avantajlar ve fark yaratan birçok özelliğimiz ile bu projelerde çözüm ortağı olacağız. Yaşam güvencesini garanti altına almak için Türkiye'nin bu sorununu hep birlikte çözmemiz gerekiyor.
Biz Türk Ytong olarak 2013’te 50. kuruluş yıldönümümüzü kutluyoruz. Bu geçen yarım asır boyunca birçok ilki gerçekleştirirken, özellikle de ısı yalıtımı ile birlikte deprem güvenliğinin önemini anlatmaya çalıştık. Türkiye’nin ısı yalıtımı konusundaki ilk düzenlemesi Ytong katkılarıyla hazırlanırken, yapı standartları anlayışının gelişmesine de büyük katkılarımız oldu. İnşaat sektörüne ve dolayısıyla ülkemize katkıda bulunmayı bir misyon olarak görüyoruz. Bugün özellikle verdiğimiz eğitimlerle bu misyonumuzu sürdürüyoruz. Sektörel eğitimlerle birlikte orta öğrenimden üniversite seviyesine kadar verdiğimiz eğitimlerle gençlerle buluşuyoruz. Bu eğitimlerde Ytong malzemesinin depreme karşı avantajlarından bahsederken şu detayların altını çiziyoruz.
Ytong, başta hafifliği nedeniyle depreme dayanıklı bir malzeme olarak öne çıkıyor. Ytong malzemesinin kuru birim hacim ağırlığı 400 kg/m³’tür. Ytong, hafifliğiyle binaların toplam ağırlığının, dolayısıyla depremde maruz kalacağı kuvvetlerin azalmasını sağlamaktadır.
Depremde can kayıplarına sebep olan bir diğer risk, deprem sırasında ve sonrasında çıkan yangınlardır. Ytong A1 sınıfı ‘hiç yanmaz’ yapı malzemesi özelliği ile deprem sonrası çıkacak yangınlarda zehirli gaz açığa çıkarmıyor. Ytong’un ‘hiç yanmaz’ bir malzeme olması yangın kaçış koridorlarında da tercih edilmesine neden oluyor.
Ytong malzemesinin depreme karşı dayanıklılığının en somut örneği “Ytong konutları”dır. Depremi hasarsız atlatan Ytong konutları; Ytong’un taşıyıcı özelliğe sahip donatılı duvar, döşeme ve çatı panelleri ile oluşturuluyor. Depreme karşı, yönetmeliklerde öngörülen özelliklere sahip Ytong donatılı elemanları ile oluşturulan bu yapılar; depreme ve yangına karşı son derece dayanıklı, iklimlendirme masrafları en aza indirilmiş yapılardır. Marmara depremi ve Van depremi sonrasında yapılan incelemelerde, Ytong donatılı elemanları ile yapılan konutların depremi hasarsız olarak atlattığı tespit edilmiştir. Şunu gururla söylemek isteriz ki, Ytong konutlarının depreme dayanıklılığı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın raporuyla da belgelenmiştir.