Gayrimenkul sektöründen aile kredisine destek!
Emlakçıların "Aile Kredisi" önerisine destek veren gayrimenkul sektörü temsilcileri de talebin hayata geçmesi halinde konut satışlarında hareketlilik olacağını belirtiyor.
Emlakçılar, kredi ya da kredi kartı geçmişi olmadığı için bankalardan kredi çekemeyen ve bankalar ile daha önce sorun yaşayan vatandaşlara yönelik kişiye değil, haneye ya da aileye kredi verilmesi önerisinde bulundu.
Emlakçıların "Aile Kredisi" önerisine destek veren gayrimenkul sektörü temsilcileri de talebin hayata geçmesi halinde konut satışlarında hareketlilik olacağını belirtiyor.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, bankaların konut kredisi faizlerini yüzde 1'in altına düşürmesinin sektöre hareketlilik getirdiğini, faiz düşüşü ve kampanyaların sektöre çok olumlu etkileri olduğunu, pazarlık bedelinin aşağıya inmesini sağladığını ifade ederek, piyasada alım gücünü aşan bir konut arzı bulunduğunu, alıcı tarafında mevcut 300-500 bin lira arasındaki talebe karşın bazı lokasyonlarda fiyatların bu talebin en az 2 katı seviyesinde olduğunu söyledi.
Aşa, bazı şirket ve müteahhitlerin lüks konut üretme "ısrarının" devam ettiğini iddia ederek, "Vatandaş, daha önce faizler yüksek olduğu için ev almaktan ümidini kesmiş, alım taleplerini ertelemişti. Şimdi faiz düşüşü olduğu için, biraz da uygun fiyata projeler yapılmaya başlandı, eskiden olduğu gibi 'kira ödemek yerine ev alıp taksit ödeyeyim' diyecek. Satılamayan konutların ana kaynağı ise lüks konseptte yapılan konutlar." şeklinde konuştu.
Proje geliştiricileri ve müteahhitlerin piyasayı artık okumaları gerektiğini belirten Aşa, "Alıcı kitlesi iyi tespit edilmeli. Hangi bölgede, hangi konseptte ev yapılması gerektiği, fiyatın satılabilir bedelinin ne olacağı önceden tespit edilirse konut satılamıyor diye bir şey olmaz." ifadesini kullandı.
Kredi ve kredi kartı ödemelerini aksattığı için bankalarda çok sayıda sabıkalı vatandaş olduğuna işaret eden Aşa, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konut almak isteyen vatandaşlar için aslında bir sicil affı bekliyoruz. Şu ana kadar kredi ve kredi kartı kullanmayan vatandaşlar da Kredi Kayıt Bürosunda kaydı çıkmadığı için kredi alamıyor. Bu vatandaşlara ve daha önce banka ile sorun yaşamış olanlara bir çözüm gelmesi lazım. Adama krediyi vermedikten sonra faiz düşse ne olacak?
Esnafın istediği sicil affının konut almak isteyen vatandaşa da gelmesi lazım. Adam bir kredisinin taksitini biraz aksatmış, sabıkayı yemiş, kredi alamıyor. Bu durumda olup konut almak isteyen vatandaşlar için hane veya aile kredisi çıkarsınlar. Mesela, evde baba sabıkalı olduğu için kredi alamıyor, anne de, çocuklar da çalışıyor. Kişiye değil, haneye veya aileye kredi gibi bir çözüm üretilebilir. Aile veya hane kredisi gibi bir model geliştirilebilirse baba sabıkalı diye kredi alamıyorsa aile kredi alabilir. Satışlarda bu model çok faydalı olur. Zaten uygulamada da, baba kredi alıyor, evde yaşayan diğer bireyler de ödemeye yardım ediyor. Model hayata geçerse bugün ilk etapta, ölüsü, 100 bin konut talebi gelir."
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun da söz konusu modelin bankaların ticari durumu ile ilgili olduğunu belirterek, "Bankaların yeniden yapılandırma anlamında bu tür borçlulara bir ödeme kolaylığı göstermesi, faizleri silmesi gibi bir sürü model hayata geçirilebilir. Böylece en azından ödeme imkansızlığına düşmüş kişilere bir ödeme kolaylığı getirilmiş olur. Bu da, birtakım sıkıntıların yaşandığı böyle bir dönemi dikkate aldığımızda olumlu kabul edilecek bir şey. Yalnız burada risklerin iyi analiz edilmesi gerekir." diye konuştu.
Torun, yatırım için tasarrufun özendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, herkesin faizlerin düşmesini arzu ettiğini, faizlerin düşmesiyle vatandaşların harcama ve tasarruf gücünün artacağını söyledi. Torun, "100 lira kredi kullanan bir insan 15 lira faiz ödüyorsa, 15 lira eksik harcıyor ve eksik tasarruf ediyor demektir. Bunu mümkün olan en aşağı seviyeye çekmemiz önemli. Sektör olarak arzumuz, yılık faiz oranlarının yüzde 10'un altına düşmesi ve aylık faiz oranlarının da yüzde 1'in altında olması. Sürdürülebilir uzun vadeli kredi için gerekli olan bu." ifadelerini kullandı.
Şu anda aylık yüzde 0,95'lere gelen faizlerin yıllık bazda 11,5'lerde olduğunu belirten Torun, yüzde 0,70 faiz ile olağanüstü bir satış rakamı yakaladıklarını, sürdürülebilir bir faiz oranı olduğu zaman vatandaşların gayrimenkule yatırım yaptığını, sürdürülebilir faiz oranının yüzde 0,70 olduğunu, bu oran ile geciken talebin canlandığını, tüketicilerin bu orandan "cesaretle" kredi kullandığını söyledi.
Aziz Torun, istikrar ve enflasyon oranına bağlı olarak konut kredisinde faizlerin düşmesini beklediklerini, bankaların biraz daha fedakarlık yapması gerektiğini de belirtti.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu ise hane kredisinin son derece olumlu bir talep olduğunu ifade ederek, Türkiye'de aile arası dayanışmanın büyük önem taşıdığını, dayanışmanın konut kredisi ödemesinde de görüldüğünü kaydetti.
Ağaoğlu, "Bankaların hane kredisi çıkarması son derece olumlu. Türk aile yapısına son derece uygun bir sistem olduğu için model hayata geçerse başarılı olur. Satışlara son derece önemli katkı sağlar diye düşünüyorum. Modelin hayata geçmesi durumunda İstanbul Emlakçılar Odasının ilk etapta gelecek 100 bin talebine katılıyorum." diye konuştu.
Emlakçıların "Aile Kredisi" önerisine destek veren gayrimenkul sektörü temsilcileri de talebin hayata geçmesi halinde konut satışlarında hareketlilik olacağını belirtiyor.
İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizameddin Aşa, bankaların konut kredisi faizlerini yüzde 1'in altına düşürmesinin sektöre hareketlilik getirdiğini, faiz düşüşü ve kampanyaların sektöre çok olumlu etkileri olduğunu, pazarlık bedelinin aşağıya inmesini sağladığını ifade ederek, piyasada alım gücünü aşan bir konut arzı bulunduğunu, alıcı tarafında mevcut 300-500 bin lira arasındaki talebe karşın bazı lokasyonlarda fiyatların bu talebin en az 2 katı seviyesinde olduğunu söyledi.
Aşa, bazı şirket ve müteahhitlerin lüks konut üretme "ısrarının" devam ettiğini iddia ederek, "Vatandaş, daha önce faizler yüksek olduğu için ev almaktan ümidini kesmiş, alım taleplerini ertelemişti. Şimdi faiz düşüşü olduğu için, biraz da uygun fiyata projeler yapılmaya başlandı, eskiden olduğu gibi 'kira ödemek yerine ev alıp taksit ödeyeyim' diyecek. Satılamayan konutların ana kaynağı ise lüks konseptte yapılan konutlar." şeklinde konuştu.
Proje geliştiricileri ve müteahhitlerin piyasayı artık okumaları gerektiğini belirten Aşa, "Alıcı kitlesi iyi tespit edilmeli. Hangi bölgede, hangi konseptte ev yapılması gerektiği, fiyatın satılabilir bedelinin ne olacağı önceden tespit edilirse konut satılamıyor diye bir şey olmaz." ifadesini kullandı.
Kredi ve kredi kartı ödemelerini aksattığı için bankalarda çok sayıda sabıkalı vatandaş olduğuna işaret eden Aşa, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konut almak isteyen vatandaşlar için aslında bir sicil affı bekliyoruz. Şu ana kadar kredi ve kredi kartı kullanmayan vatandaşlar da Kredi Kayıt Bürosunda kaydı çıkmadığı için kredi alamıyor. Bu vatandaşlara ve daha önce banka ile sorun yaşamış olanlara bir çözüm gelmesi lazım. Adama krediyi vermedikten sonra faiz düşse ne olacak?
Esnafın istediği sicil affının konut almak isteyen vatandaşa da gelmesi lazım. Adam bir kredisinin taksitini biraz aksatmış, sabıkayı yemiş, kredi alamıyor. Bu durumda olup konut almak isteyen vatandaşlar için hane veya aile kredisi çıkarsınlar. Mesela, evde baba sabıkalı olduğu için kredi alamıyor, anne de, çocuklar da çalışıyor. Kişiye değil, haneye veya aileye kredi gibi bir çözüm üretilebilir. Aile veya hane kredisi gibi bir model geliştirilebilirse baba sabıkalı diye kredi alamıyorsa aile kredi alabilir. Satışlarda bu model çok faydalı olur. Zaten uygulamada da, baba kredi alıyor, evde yaşayan diğer bireyler de ödemeye yardım ediyor. Model hayata geçerse bugün ilk etapta, ölüsü, 100 bin konut talebi gelir."
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun da söz konusu modelin bankaların ticari durumu ile ilgili olduğunu belirterek, "Bankaların yeniden yapılandırma anlamında bu tür borçlulara bir ödeme kolaylığı göstermesi, faizleri silmesi gibi bir sürü model hayata geçirilebilir. Böylece en azından ödeme imkansızlığına düşmüş kişilere bir ödeme kolaylığı getirilmiş olur. Bu da, birtakım sıkıntıların yaşandığı böyle bir dönemi dikkate aldığımızda olumlu kabul edilecek bir şey. Yalnız burada risklerin iyi analiz edilmesi gerekir." diye konuştu.
Torun, yatırım için tasarrufun özendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, herkesin faizlerin düşmesini arzu ettiğini, faizlerin düşmesiyle vatandaşların harcama ve tasarruf gücünün artacağını söyledi. Torun, "100 lira kredi kullanan bir insan 15 lira faiz ödüyorsa, 15 lira eksik harcıyor ve eksik tasarruf ediyor demektir. Bunu mümkün olan en aşağı seviyeye çekmemiz önemli. Sektör olarak arzumuz, yılık faiz oranlarının yüzde 10'un altına düşmesi ve aylık faiz oranlarının da yüzde 1'in altında olması. Sürdürülebilir uzun vadeli kredi için gerekli olan bu." ifadelerini kullandı.
Şu anda aylık yüzde 0,95'lere gelen faizlerin yıllık bazda 11,5'lerde olduğunu belirten Torun, yüzde 0,70 faiz ile olağanüstü bir satış rakamı yakaladıklarını, sürdürülebilir bir faiz oranı olduğu zaman vatandaşların gayrimenkule yatırım yaptığını, sürdürülebilir faiz oranının yüzde 0,70 olduğunu, bu oran ile geciken talebin canlandığını, tüketicilerin bu orandan "cesaretle" kredi kullandığını söyledi.
Aziz Torun, istikrar ve enflasyon oranına bağlı olarak konut kredisinde faizlerin düşmesini beklediklerini, bankaların biraz daha fedakarlık yapması gerektiğini de belirtti.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu ise hane kredisinin son derece olumlu bir talep olduğunu ifade ederek, Türkiye'de aile arası dayanışmanın büyük önem taşıdığını, dayanışmanın konut kredisi ödemesinde de görüldüğünü kaydetti.
Ağaoğlu, "Bankaların hane kredisi çıkarması son derece olumlu. Türk aile yapısına son derece uygun bir sistem olduğu için model hayata geçerse başarılı olur. Satışlara son derece önemli katkı sağlar diye düşünüyorum. Modelin hayata geçmesi durumunda İstanbul Emlakçılar Odasının ilk etapta gelecek 100 bin talebine katılıyorum." diye konuştu.