Ev satışlarında senet patlaması!

2014 yılı Ağustos ayında markalı konut projelerinden senetle ev alım oranı yüzde 66 seviyelerine kadar çıktı.

2014 yılında seçim ortamı, piyasalarda yaşanan belirsizlik ve yükselen faizler nedeniyle  konut satışlarında yaşanan azalmalar yüzünden, senet ile ev satışlarında adeta patlama yaşanıyor.

Vatan gazetesi'nde yer alan haberie göre, Türkiye’de markalı projelerden konut alanların banka kredisini seçenek etme oranı azalırken, senetle alımın oranı her geçen ay daha da yükseliyor. 2014'ün Ağustos ayında senetle konut alımı yüzde 66’ya kadar yükselerek bu sene en yüksek oranına erişirken, krediyle alım oranı yüzde 9’a kadar indi. Sektör temsilcileri, senetli alımdaki bu yükselişin nedeni olarak yabancı müşterilere yapılan satışlar ile kampanyalı satışları gösterirken, tüketicileri yaşanabilecek de risklere karşı uyarıyor.

Ağustos’ta konut satışları zirve yaptı

REIDIN-GYODER Yeni Konut Ücret Endeksi
’ne göre, sene içinde yüzde 50’li düzeylerde izleyen senetle konut alım oranı, Ağustos’ta yüzde 66’ya kadar tırmandı. Markalı projelerden konut satın alan müşterilerin peşinat, senet ve banka kredisi kullanım oranları incelendiğinde, Ağustos ayında peşinat oranı yüzde 25, senet oranı yüzde 66 ve banka kredisi oranı yüzde 9 olarak meydana geldi. Bu yükselişin sebebini sorduğumuz sektör temsilcileri iki nedene dikkat çekti. Birincisi, getiri yükünü almak istemeyen tüketicinin konut firmalarının daha düşük faiz oranlarıyla sunduğu ödeme tasarılarına yönelmesi. İkincisi de, son zamanda satışlardaki hissesi yüzde 20’leri aşan yabancıların, banka kredisi kullanmadan senetle ödeme yapması.

İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Nazmi Durbakayım, “Senet ve kredi oranının yarı yarıya olması gerekir, bu oran önerdiğimiz ideal bir oran değil” diyerek, senetle alım oranın yüksekliğine dikkat çekti.

Yabancıların etkisi

Konut alıcılarının kredi ürem oranlarının düşmesini beklediğini söyleyen Durbakayım, “Konut üreticileri, daha düşük faiz oranlarıyla kendi bünyelerinde finansman sununca, tüketici avantajlı bulup, oraya yöneliyor. Ayrı olarak bu artışta yabancılar ciddi bir orana sahip. Artık satışlarda yabancılar da devreye girdi. Kredi kullanamıyorlar, peşin alacak finansal güçleri de var ancak kendilerini garanti altına almak için bu şekilde senetle parça parça ödeme yapıyorlar” diye konuştu.

KONUTDER BAŞKANI ÇELİK:

‘Ben krediyle alırdım’


Konut Üreticileri ve Geliştiricileri Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik, yabancı tesiri ve kampanyaların tesirli olduğunu ancak Ağustos’ta satış hacminin düştüğü için senetli oranın bu kadar yükselebildiğine dikkat çekti. Senetle konut almanın müşterinin lehine, inşaat firmasının aleyhine olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi: “Ancak ben müşteri olsam konut kredisini seçenek ederim. Zira konut üreten bir hayli firma var. Senetle alanlar, firmanın rizikonunu de üstüne almış oluyor. Bankada bu riziko yok zira bankalar hangi projeye kredi vereceğini biliyor. Nakit akışı düzgün olmayan inşaat firmasının projesine girmiyor. Bu vaziyette tüketici de risk almamış oluyor.”

Batık oranı ölçülemiyor

Senetle satışı firmalar kendi bünyesinde yaptığı için batık oranı ve risk ölçülemiyor. Ayrı olarak senetli satışın, sektörü kayıtdışına ittiği dile getiriliyor. KONUTDER Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Sektör bu şekilde bankacılığa soyunmuş oluyor ve müşteri alacağını sektör yönetiyor. Kredili satış oranı arttıkça, sektördeki kayıtdışılık azalıyordu. Sektörü, kayıt içine kredilerle sokabiliriz” diyor. İNDER Başkanı Durbakayım da, senetin taraflarına dikkat çekerek, alıcıları donanımı olmayan firmalara karşı, firmaları da müşterilerin ödeme gücüne bakmaları ile ilgili uyarıyor.