Ev alacaklar dikkat! Ucuz arsa kalmadı
Gayrimenkul devlerini buluşturan 15. Gayrimenkul Zirvesi GYODER tarafından Raffles Hotel'de başlatıldı. Zirvede konuşma yapan Aziz Torun gayrimenkul sektörünü değerlendirdi...
Gayrimenkul sektöörünün merakla beklediği 15. Gayrimenkul Zirvesi başladı. GYODER tarafından Raffles Hotel İstanbul'da düzenlenen zirvede GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun konuşma yaptı.
Torun, gayrimenkul sektörünün ekonominin lokomotifi haline geldiğini kaydederek, sektörün son 10-12 yıldır Türk ekonomisine paralel büyüdüğünü aktardı.
''Olumsuzluklardan en fazla etkilenecek sektör gayrimenkuldür''
Torun, var olan sorunların sümen altı edilemeyeceğini belirterek, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in 6 Mayıs'ta gerçekleştirdiği bir konuşmadan alıntılar yapmak istediğini söyledi. Şimşek'in "Dünya ve Türkiye ekonomisi için geçici bir bahar havası yaşıyoruz, aldanmayalım" dediğini anımsatan Torun, "Biz 10 yıldır hep 'yapıyoruz satıyoruz' diyerek yolumuza devam ediyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir. Sayın bakanın söylediği gibi böyle bir olumsuzlukta en önce ve en fazla etkilenecek sektör gayrimenkul sektörüdür. Gerek yerli gerek yabancı yatırımcının gayrimenkul alımlarını erteleyecektir. Kredi imkanları zorlaşacaktır. Sektör olarak planlarımızı hep iyimser tahminlere göre yapma alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Planlarımıza B ve C şıkkını da eklemeliyiz" dedi.
Çözülmeyen yapısal sorunlar var
Torun, Şimşek'in diğer bir uyarısının da "Türkiye ve dünyada temel yapısal sorunlar var. Asıl olan yapısal sorunlara çözüm üretmektir" olduğunu hatırlatarak, "Gayrimenkul, inşaat sektörü olarak yapısal sorunlarımız çeşit çeşit. Bunlar uzun yılların birikimi ve bir türlü çözülemeyen temel yapısal sorunlar. Kentsel dönüşüm gelişim, değişim ve dönüşüm için bir fırsat. Şehirlerin geleceği talep ve ihtiyaçlara göre planlanması, geliştirilmesi, değiştirilmesi ve dönüştürülmesi gerekiyor" diye konuştu.
Satın alma gücüne göre üretim
Torun, konuta yönelik talebin her geçen gün konut arzı gibi arttığını belirterek, şöyle devam etti: "Konuta ihtiyaç genç nüfus, nitelikli konut talebi gibi nedenlerle artıyor ancak satın alma gücü artıyor mu? İhtiyaç tamam da bu ihtiyaca göre konut üretebiliyor muyuz? Ya da arz edilen konut fiyatlarına göre talep devam edecek mi? Artık 'istersen al' devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız. Gelecek için bunu yapıyoruz diyemiyorum."
Kamu desteği olmadan ucuz konut üretme imkanı yok
Torun, salonda bulunan üreticilerin büyük kısmının metrekaresi 4 bin liranın altında konut üretme imkanı olmadığını ifade ederek, orta ve alt gelir grubuna bu şartlarda konut üretemeyeceklerini vurguladı. "Ucuz arsa yok. Dolayısıyla kamu desteği olmadan sektörün ucuz konut üretme imkanı yok" diyen Torun, bugünkü maliyet ve fiyatlara göre satın alma gücüne sahip alıcı sınırsız değil. Bir arz talep yetersizliği var ya da bir talep yetersizliği ile karşı karşıya kalabiliriz" ifadelerini kullandı. Torun, bu riski bertaraf etmek için sektör analizlerine, proje bölgesinin demografik yapısına, gelir seviyesine, hedef kitleye uygun konsept proje geliştirmeye, araştırma ve geliştirme konularında fizibilite yapmaya gerek olduğunu vurguladı.
Torun, gayrimenkul sektörünün ekonominin lokomotifi haline geldiğini kaydederek, sektörün son 10-12 yıldır Türk ekonomisine paralel büyüdüğünü aktardı.
''Olumsuzluklardan en fazla etkilenecek sektör gayrimenkuldür''
Torun, var olan sorunların sümen altı edilemeyeceğini belirterek, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'in 6 Mayıs'ta gerçekleştirdiği bir konuşmadan alıntılar yapmak istediğini söyledi. Şimşek'in "Dünya ve Türkiye ekonomisi için geçici bir bahar havası yaşıyoruz, aldanmayalım" dediğini anımsatan Torun, "Biz 10 yıldır hep 'yapıyoruz satıyoruz' diyerek yolumuza devam ediyoruz ama bu model bizi yarı yolda bırakabilir. Sayın bakanın söylediği gibi böyle bir olumsuzlukta en önce ve en fazla etkilenecek sektör gayrimenkul sektörüdür. Gerek yerli gerek yabancı yatırımcının gayrimenkul alımlarını erteleyecektir. Kredi imkanları zorlaşacaktır. Sektör olarak planlarımızı hep iyimser tahminlere göre yapma alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Planlarımıza B ve C şıkkını da eklemeliyiz" dedi.
Çözülmeyen yapısal sorunlar var
Torun, Şimşek'in diğer bir uyarısının da "Türkiye ve dünyada temel yapısal sorunlar var. Asıl olan yapısal sorunlara çözüm üretmektir" olduğunu hatırlatarak, "Gayrimenkul, inşaat sektörü olarak yapısal sorunlarımız çeşit çeşit. Bunlar uzun yılların birikimi ve bir türlü çözülemeyen temel yapısal sorunlar. Kentsel dönüşüm gelişim, değişim ve dönüşüm için bir fırsat. Şehirlerin geleceği talep ve ihtiyaçlara göre planlanması, geliştirilmesi, değiştirilmesi ve dönüştürülmesi gerekiyor" diye konuştu.
Satın alma gücüne göre üretim
Torun, konuta yönelik talebin her geçen gün konut arzı gibi arttığını belirterek, şöyle devam etti: "Konuta ihtiyaç genç nüfus, nitelikli konut talebi gibi nedenlerle artıyor ancak satın alma gücü artıyor mu? İhtiyaç tamam da bu ihtiyaca göre konut üretebiliyor muyuz? Ya da arz edilen konut fiyatlarına göre talep devam edecek mi? Artık 'istersen al' devri bitti. Biz üretim yaparken satın alma gücüne göre talebi göz önünde bulundurmalıyız. Gelecek için bunu yapıyoruz diyemiyorum."
Kamu desteği olmadan ucuz konut üretme imkanı yok
Torun, salonda bulunan üreticilerin büyük kısmının metrekaresi 4 bin liranın altında konut üretme imkanı olmadığını ifade ederek, orta ve alt gelir grubuna bu şartlarda konut üretemeyeceklerini vurguladı. "Ucuz arsa yok. Dolayısıyla kamu desteği olmadan sektörün ucuz konut üretme imkanı yok" diyen Torun, bugünkü maliyet ve fiyatlara göre satın alma gücüne sahip alıcı sınırsız değil. Bir arz talep yetersizliği var ya da bir talep yetersizliği ile karşı karşıya kalabiliriz" ifadelerini kullandı. Torun, bu riski bertaraf etmek için sektör analizlerine, proje bölgesinin demografik yapısına, gelir seviyesine, hedef kitleye uygun konsept proje geliştirmeye, araştırma ve geliştirme konularında fizibilite yapmaya gerek olduğunu vurguladı.