Erdoğan'ı faiz artırmaya kim ikna etti?
Reuters haber ajansının servis ettiği habere göre; Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararı Başbakan Yıldırım'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ikna etmesinin ardından gerçekleşti.
Ajansın konuya yakın üç kişiye dayandırdığı haberinde, TL'de değer kaybının sürmesinin ardından Başbakan Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, Pazartesi günü olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi.
'KALICI HASARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ'
Orhan Coşkun imzasıyla yayınlanan haberde, bu görüşmede, kurdaki yükselişe karşı atılacak adımların ele alındığı belirtildi. Haberde, "Konuya yakın kaynaklardan biri, bakanların, risk altında olanın yalnızca para birimi olmadığını, aynı zamanda ekonomiye yönelik 'kalıcı hasar' oluşmasının da önüne geçilmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi" denildi.
'ERDOĞAN NEDENİYLE FAİZ ARTIŞI BEKLETİLDİ'
Bu toplantıda, kurdaki yükselişi durdurmak için faiz artırımına gidilmesi gerektiği konusunda mutabakat sağlandı. Ancak Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz artırımına yönelik duruşu nedeniyle hemen hareket geçmek istemedi.
Bunun üzerine, bu toplantının ardından aynı gün içerisinde Başbakan Binali Yıldırım ile bir görüşme gerçekleştirildi ve burada, faiz artırılması gerektiği yönünde bir mutabakatın oluştuğu aktarıldı.
Görüşmeler, salı günü de devam etti ve liradaki düşüşün önlenebilmesi için atılabilecek ek adımlar değerlendirildi. Tüm bu görüşme trafiği devam ederken, liradaki değer kaybı da sürüyordu. Dolar/TL paritesi, haftaya 4.50 düzeyinin üzerinde başlamış ve böylece yıl başından bu yana liranın değer kaybı da yüzde 20 düzeylerine ulaşmıştı.
'TÜRK HÜKÜMETİNİN EN ÜST KADEMESİNDE YAŞANAN GERİLİM'
Ancak Erdoğan'a faiz artırımı konusunun iletilmesi ilk mutabakatın sağlanmasından üç gün sonra, çarşamba günü oldu. Aynı gün içerisinde liraya yönelik yoğun satışlar devam etmiş ve kur 4.92 düzeyini de aşarak tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkmıştı. Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı olağan görüşmede, liradaki düşüşün durdurulması için faiz artırılması gerektiği görüşünü aktardı.
Yıldırım'ın Erdoğan'ı ikna etmesinin ardından Merkez Bankası Para Politikası Kurulu olağanüstü toplanarak, geç likidite penceresi borç verme faiz oranını 300 baz puan artırdı ve yüzde 13.5'tan yüzde 16.5'a yükseltti.
Reuters, bu durumun 'Türk hükümetinin en üst kademelerinde para politikası nedeniyle yaşanan gerilime' işaret ettiği yorumunu yaptı.
'ŞİMŞEK İÇİN BİR ZAFER'
Ajansın haberde görüşlerine yer verdiği Adalet ve Kalkınma Partisi'nden üst düzey bir yetkili, "Bu, geç kalınmış bir karar mıdır? Evet. Eğer artırım daha erken yapılsaydı kur da bu düzeylerde işlem görüyor olmazdı" dedi. Haberde, artırım kararının Şimşek açısından 'bir nevi zafer' anlamına geldiği belirtildi.
BLOOMBERG: ERDOĞAN'IN DESTEĞİNİ ALMADAN FAİZ ARTIŞI YAPILMAK İSTENMEDİ'
Faiz artırımının perde arkasına dair benzer bir haber Bloomberg ajansında da yer aldı. Haberde konuyla ilgili bilgi sahibi bir kişinin aktardıklarına yer verildi.
Bu kişi, Merkez Bankası'nın yasal olarak bağımsız bir kurum olmasına karşın, sözleri piyasadaki hareketleri etkilediği için Erdoğan'ın desteğini almadan faiz artırımına gitmek istemediğini söyledi.
'KALICI HASARIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ'
Orhan Coşkun imzasıyla yayınlanan haberde, bu görüşmede, kurdaki yükselişe karşı atılacak adımların ele alındığı belirtildi. Haberde, "Konuya yakın kaynaklardan biri, bakanların, risk altında olanın yalnızca para birimi olmadığını, aynı zamanda ekonomiye yönelik 'kalıcı hasar' oluşmasının da önüne geçilmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi" denildi.
'ERDOĞAN NEDENİYLE FAİZ ARTIŞI BEKLETİLDİ'
Bu toplantıda, kurdaki yükselişi durdurmak için faiz artırımına gidilmesi gerektiği konusunda mutabakat sağlandı. Ancak Merkez Bankası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın faiz artırımına yönelik duruşu nedeniyle hemen hareket geçmek istemedi.
Bunun üzerine, bu toplantının ardından aynı gün içerisinde Başbakan Binali Yıldırım ile bir görüşme gerçekleştirildi ve burada, faiz artırılması gerektiği yönünde bir mutabakatın oluştuğu aktarıldı.
Görüşmeler, salı günü de devam etti ve liradaki düşüşün önlenebilmesi için atılabilecek ek adımlar değerlendirildi. Tüm bu görüşme trafiği devam ederken, liradaki değer kaybı da sürüyordu. Dolar/TL paritesi, haftaya 4.50 düzeyinin üzerinde başlamış ve böylece yıl başından bu yana liranın değer kaybı da yüzde 20 düzeylerine ulaşmıştı.
'TÜRK HÜKÜMETİNİN EN ÜST KADEMESİNDE YAŞANAN GERİLİM'
Ancak Erdoğan'a faiz artırımı konusunun iletilmesi ilk mutabakatın sağlanmasından üç gün sonra, çarşamba günü oldu. Aynı gün içerisinde liraya yönelik yoğun satışlar devam etmiş ve kur 4.92 düzeyini de aşarak tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkmıştı. Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı olağan görüşmede, liradaki düşüşün durdurulması için faiz artırılması gerektiği görüşünü aktardı.
Yıldırım'ın Erdoğan'ı ikna etmesinin ardından Merkez Bankası Para Politikası Kurulu olağanüstü toplanarak, geç likidite penceresi borç verme faiz oranını 300 baz puan artırdı ve yüzde 13.5'tan yüzde 16.5'a yükseltti.
Reuters, bu durumun 'Türk hükümetinin en üst kademelerinde para politikası nedeniyle yaşanan gerilime' işaret ettiği yorumunu yaptı.
'ŞİMŞEK İÇİN BİR ZAFER'
Ajansın haberde görüşlerine yer verdiği Adalet ve Kalkınma Partisi'nden üst düzey bir yetkili, "Bu, geç kalınmış bir karar mıdır? Evet. Eğer artırım daha erken yapılsaydı kur da bu düzeylerde işlem görüyor olmazdı" dedi. Haberde, artırım kararının Şimşek açısından 'bir nevi zafer' anlamına geldiği belirtildi.
BLOOMBERG: ERDOĞAN'IN DESTEĞİNİ ALMADAN FAİZ ARTIŞI YAPILMAK İSTENMEDİ'
Faiz artırımının perde arkasına dair benzer bir haber Bloomberg ajansında da yer aldı. Haberde konuyla ilgili bilgi sahibi bir kişinin aktardıklarına yer verildi.
Bu kişi, Merkez Bankası'nın yasal olarak bağımsız bir kurum olmasına karşın, sözleri piyasadaki hareketleri etkilediği için Erdoğan'ın desteğini almadan faiz artırımına gitmek istemediğini söyledi.