Emlakçıların ucuz ev oyunu! İlanlara kanmayın... İstanbul'da 90 bine ev olur mu?

Emlakçılar gerçek olmayan düşük fiyatlı ilanlarla tüketiciyi yanıltıyor. Amaç ev alma arifesinde olanları ofislere çekmek. Alıcı, ilan sitelerindeki bilgilere inanıp ofise gidince beğendiği evin satıldığı yalanı söyleniyor ve daha yüksek fiyatlı seçenekler için pazarlık başlıyor. Hatta vatandaştan imza alıp borçlandıran emlakçılar da bulunuyor.

Emlakçılık sektöründe yapılan yasal düzenlemelerle tüketicinin yanıltılmasının önüne geçilmesi hedeflendi ama kötü niyetli işletmeler kural tanımadı. Emlakçılara yetki belgesi şartı getirilirken, yanıltıcı ve sahte ilanlara yönelik yaptırım uygulanacağı açıklandı. Ekim ayında yayınlanan yönetmeliğe rağmen konut satışında sahtecilik hala sürüyor.

Hürriyet gazetesinde Gülistan Alagöz'ün haberinde emlakçıların ucuz ev ilanlarıyla yaptıkları dolandırıcılık ve vurgunculuk yöntemi anlatılıyor.

Bugün en yaygın kullanılan portallarda yüzlerce gerçek dışı ilan var. Bu ilanların ortak noktası ise fiyat oyunu. Doğru olması imkansız olan cazip fiyatlarla tüketicinin ilgisini çekmeyi hedefleyen danışmanlar alıcıları görüşmeye zorluyor. Sonrasında ise ‘o ev satıldı şuna bakalım’ gibi yöntemlerle satışa ikna süreci başlıyor.

İSTANBUL’DA YENİ EV 90 BİN

Biz de farklı kurumlara ait ilanları inceledik, alıcı gibi aradık. İstanbul Esenyurt’ta 2+1 yeni bir dairenin fiyatı 107 bin lira olarak gösterilmişti. Aradığımız emlakçıya “Yatırım için ev bakıyorum fiyat çok cazip, evin bir sorunu mu var?” diye sorduk. Önce evin tapu teslim olduğu hiçbir sorunu olmadığı söylendi. Evi görmek istediğimizi söylediğimizde ise “Pardon ilandaki fiyat o evin peşinatı toplam tutar 190 bin kalanı için kredi ya da senet yapalım” yanıtını aldık. Bu defa firmaya ilan sitesinde kendilerine ait 90 bin lira 125 bin lira değerinde başka evler olduğunu söylediğimizde “Çok bilgi girişi var, sizin gördükleriniz eskiler. Ama sizinle tanışmak isteriz. Ofisimize gelirseniz başka seçenekleri konusunda bilgi veririm” yanıtını aldık. Yani amaç alıcının o ofise gitmesi, satış temsilcisi de bu konuda oldukça ısrarlı.

ÖNCE OFİSE GELİN

Yine aynı bölgede farklı bir firma aracılığıyla satılan 2+1, 104 bin lira değerinde ev için görüşme yaptık. Burada da aldığımız yanıt aynı oldu; “Ofisimize gelin konuşalım.” Direk satılan ev adresinde buluşmayı istesek de ‘Bizim satış yöntemimiz bu. Önce ofiste görüşmek zorundayız’ denildi.

Bir de Çekmeköy’deki bir ilan için görüşme yaptık. Yeni bitmiş 2+1 dairenin satış fiyatı 179 bin liraydı. Satış temsilcisine “İlanda binanın fotoğrafı yok, sadece evin içi var. Tam adres nedir” diye sorduk. Şöyle yanıt aldık: “Evlerimizin adresini ofise gelmeden vermiyoruz. Önce burada görüşme yapalım sonra açık adres verelim.”

YABANCIYI DA KANDIRIYORLAR

Esenyurt bölgesinde emlak danışmanlığı yapan Hıdır Bulmak, “Çok sayıda ilanda konulan fotoğraflar, fiyatlar doğru değil. Müşteri çekme oyunu. Bu yolla yabancı alıcılar da kandırılıyor” dedi. Beylikdüzü’ndeki bir uzman da 4-5 ofisin uzun süredir bu yolla çalıştığını belirtti ve şunları söyledi: “İlanlara bakınca Beylikdüzü yazıyor, oysa yer Esenyurt. Üstelik Esenyurt’ta bodrum kat dahi olsa 200 bin lira altına bir ev alamazsınız.” Emlak danışmanı vatandaşlardan imza alınarak farklı yöntemlerle dolandırıldıklarını da ekledi. Çekmeköy’deki bir emlakçı ise ilanlardaki fiyatlara ev almanın mümkün olmadığını, en düşük fiyatın 300 bin lira olacağını söyledi.

YEM MODELİYLE BORÇLANDIRMA

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan ucuz fiyatla müşteri çekmek isteyen aracı kurumların hayali evler için ilana çıktığını belirtti. Akdoğan, “Buna yem modeli diyorlar. Amaç müşterinin emlak ofisine gelmesi. Gelince ‘o ev az önce satıldı’, ya da ‘o ev sorunlu çıktı’ gibi yalanlarla daha yüksek fiyatlı seçenekler sunuyorlar. Kimileri olmayan ev için kaparo alıyor ya da farklı yollarla müşteriyi borçlandırıyor. Alım satımın hareketli olduğu dönemde vurgun yapan sözde danışmalar da var. ‘Biz inşaat da yapıyoruz’ diyerek topraktan satmaya çalışanlar oluyor. Alıcı bu konuda çok dikkatli olmalı” diye konuştu. Ticaret Bakanlığı’nın sektör için yaptığı düzenlemeye değinen Akdoğan, denetime ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.

TÜKETİCİ ŞİKÂYETÇİ

Tüketici şikayetlerinin yer aldığı siteyi incelediğimizde hem bizim aradığımız hem de farklı emlak danışmalık şirketleri için çok sayıda şikayet gördük. Bazıları şöyle;

Bu kişiler ilan sitelerine yükledikleri yalan yanlış bilgilerle sizi ofise çağırıyorlar, sonra o fiyata orada ev bulamazsınız diyor. Ya kardeşim ben o fiyatı görüp arıyorum ev yoksa neden koyup yanlış bilgi verip beni boş yere ofise çağırıyorsun.

Klasik emlakçı yanıltmaları. Siteye koyuyorlar güzel ilanı, ayaklarına çağırıyorlar gel gel yapıyorlar. Gittim, işe yaramaz ev sunuyorlar. Sonra gelin size daha pahalı evleri gösterelim dediler. Yani bu emlak firmaları artık piyasada kronikleşti.

Sırf müşteri çekmek için yalandan verdikleri ilanı yarım saat yol gittikten sonra öğrendik. Ne lokasyonu doğru, ne satış ofisi (emlakçılar halbuki), ne evin metrekaresi doğru belirtilmiş.

MÜŞTERİ GELSİN DİYE 

Esenyurt’ta fiyatı 119.500 TL olan evi görmeye gittik, A** beyin masasına oturduk. Biz ilanınız için aramıştık, geldik dedik. Bütçeniz ne kadar, kredi çekecek misiniz diye sordu. Hayır peşin alacağız, bütçemiz max. 130 bin TL dedik. O fiyata uygun yer yok dedi. Biz 119.500 TL’lik ilan için sözleşerek geldik ve bu fiyattan aşağı 6 ilan daha var deyince ‘siz o ilanlara ne bakıyorsunuz onlar reklam amaçlı koyulmuş ilan, dükkana müşteri gelsin diye yapıyoruz’ dedi.

KAPORAYI ÖDEDİK AMA..

İnternette ev ararken denk geldik ve bilgi almak için aradık, telefonda bilgi veremeyeceklerini söyleyip bizi ofislerine davet ettiler. Ofise gittiğimizde ilandaki daireyi göstermediler, iskanı olmadığını söylediler. Başka daire göstereceklerini ve göstermeden önce bir imza almaları gerektiğini söyleyip bizden imza aldılar. Bir miktar kaparo istediler ve biz de hesaplarına attık. Daha sonra gösterdikleri evle ilgili birkaç sorun çıktı ve biz almaktan vazgeçtik. Verdiğimiz kaparoyu geri istediğimizde vermeyeceklerini ve hatta üzerine daha fazla para istediler. Biz de ödemek zorunda kaldık ve attırdıkları imzadan dolayı hiçbir hak talep edemezken binlerce lira para kaybettik.