Dünya tıp tarihine geçecek
Türkiye'nin "kalp nakli yapılan en küçük hastası" olan Hayrünnisa Altandağ'ın, ilaçlarını kullanmadığı için risk altına giren hayatı, uygulanan tedaviyle yeniden kurtarıldı. Prof. Dr. Özdoğan: "Hayrünnisa'yı görünce mutlu oluyoruz ama biz sadece vesileyiz. Bunlar gerçekten Allah'ın takdiridir. Bu ki
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan,yaptığı açıklamada, 2 yaşındaki Hayrünnisa'ya 2009 yılında başarılı bir ameliyatla kalp nakli gerçekleştirdiklerini söyledi.
Prof. Dr. Özdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün, adaşı olan hasta kız çocuğuyla yakından ilgilendiğini, maddi ve manevi desteklerini esirgemediğini dile getirdi.
Türkiye'nin 'kalp nakli yapılan en küçük hastası
Hayrünnisa'nın ameliyattan sonra Şanlıurfa'daki evine döndüğünü, daha sonra sadece iki kez kontrole geldiğini ve beş yıldır da hastaneye uğramadığını dile getiren Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, "Türkiye'nin 'kalp nakli yapılan en küçük hastası' olan güzel kızın sağlık durumunu herkes merak ediyordu. Biz de merak ediyorduk ama irtibat kuramadığımız için sağlık durumuyla ilgili bilgi veremiyorduk" dedi.
Hayrünnisa'nın amcasının bir buçuk ay önce kendisini aradığını aktaran Prof. Dr. Özdoğan, kız çocuğunun sağlık durumunun kötü olduğunu, yemek yemediğini, yüksek ateş ve halsizlik şikayetleri olduğunu öğrendiklerini belirtti.
Hastanın ilacını mutlaka kullanması gerektiğini söylediklerini ifade eden anımsatan Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, "Fakat, sonradan öğrendik ki bu hasta 15 gündür ilaçlarını hiç kullanmamış. Kalp nakli ameliyatları sonrasında mutlaka vücudun o kalbi kabul etmesi için ilaçlar kullanıyoruz. O ilaçlar kullanılmadığı zaman vücut o kalbi atıyor, geri dönüşü olmuyor" diye konuştu.
Hayrünnisa'nın derhal Ankara'ya getirilmesini istediğini talep ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, şöyle devam etti: "Hayrünnisa'yı hastaneye yatırdığımızda vücudun kalbi reddettiğini, kalbin artık teklediğini, ritminin bozulduğunu gördük. Teşhisini koyup, derhal tedaviye başladık. 45 günden beri bütün ekip arkadaşlarımızla Hayrünnisa ile uğraştık. Sonuç olarak da kalbe tel sokarak, parça alıp onu inceledik ve sonucun temiz, tedavinin başarılı olduğunu gördük, biz de çok mutlu olduk. Önce üzüldük ama sonucu görünce sevindik. Hayrünnisa bir kez o zaman ölmüştü, kurtuldu. Şimdi ikinci ölümden de kurtuldu. Umuyoruz ki bir daha olmasın."
"Ailelerin hassas olması lazım"
"Bu ameliyatlarda bütün arkadaşlarımız gecesini gündüzüne katarak, başarılı güzel şeyler yapıyorlar ama ailelerin de hassas ve ilgili olması lazım" diyen Prof. Dr. Özdoğan, hassas davranılmadığında kötü sonuçlar alınabildiğini ifade etti.
Organ nakillerinde kullanılan ilaçların yüksek maliyetli olduğunu, ancak bunların devlet tarafından karşılandığını hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, "Hayrünnisa'nın ilaçlarını almamasında ailenin bilerek ya da bilmeyerek ihmalkarlığı var. Ben babasına biraz sitem ettim. 'Bu kadar emek verilmiş çok önemli bir hasta, Türkiye tanıyor bunu. Başarılı bir ameliyattan sonra siz niye bu kadar ilgisiz davrandınız' dedim. Ama ailenin problemlerini de bilemiyoruz" şeklinde konuştu.
"Hayrünnisa tıp literatürüne girecek"
Hayrünnisa'nın kalp naklinde ve sonrasındaki tedavi aşamasında 10-15 kişilik bir ekiple çalıştığını vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, şunları kaydetti: "Hayrünnisa'yı görünce mutlu oluyoruz ama biz sadece vesileyiz. Bunlar gerçekten Allah'ın takdiridir. Bu kişiye o anda kalbin bulunması, şu anda bu hastanın yaşıyor olması, ikinci bir ölümden mucizeyle kurtulması enteresan bir şey. Hasta ilacını almamış, ilacını 15 gün kullanmamış böyle bir hasta belki şu anda dünyada yok. Biz bunu literatüre yayımlayacağız. Enteresan bir şey, uzun yıllar yurt dışında da kaldım. Orada da böyle ilacını almadan yaşayan bir hasta yok. Bu ilaçlar önemli, hayat boyu kullanılması gerekiyor. Hayrünnisa şu andan itibaren normal bir çocuk gibi koşabilir, istediği her şeyi yapabilir, tabii ki ilaçlarını kullanmak koşuluyla."
Herkesin Hayrünnisa gibi şanslı olmadığını, uygun kalp bulunamadığı için binlerce insanın kaybedildiğini de vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, Sağlık Bakanlığının organ nakli kampanyalarına rağmen, organ bulmakta zorlandıklarını sözlerine ekledi.
"Sağlıklı olacağım"
Hayrünnisa Altandağ ise tedavi olduğu için duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Çok iyiyim, iyileştim, çok mutluyum. Şimdi gideceğim evde oynayacağım, anneme sarılacağım, dışarıda oynayacağım, piknik yapacağız" dedi.
Tedavisini gerçekleştiren Prof. Dr. Özdoğan'ı çok sevdiğini belirten Hayrünnisa, "Hasta oldum ilaçlarımı yemedim, şimdi eve gideceğim, yiyeceğim ve sağlıklı olacağım" ifadelerini kullandı.
Hayrünnisa, büyüyünce doktor olmayı ve insanları tedavi etmek istediğini de belirtti.
Prof. Dr. Özdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün, adaşı olan hasta kız çocuğuyla yakından ilgilendiğini, maddi ve manevi desteklerini esirgemediğini dile getirdi.
Türkiye'nin 'kalp nakli yapılan en küçük hastası
Hayrünnisa'nın ameliyattan sonra Şanlıurfa'daki evine döndüğünü, daha sonra sadece iki kez kontrole geldiğini ve beş yıldır da hastaneye uğramadığını dile getiren Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, "Türkiye'nin 'kalp nakli yapılan en küçük hastası' olan güzel kızın sağlık durumunu herkes merak ediyordu. Biz de merak ediyorduk ama irtibat kuramadığımız için sağlık durumuyla ilgili bilgi veremiyorduk" dedi.
Hayrünnisa'nın amcasının bir buçuk ay önce kendisini aradığını aktaran Prof. Dr. Özdoğan, kız çocuğunun sağlık durumunun kötü olduğunu, yemek yemediğini, yüksek ateş ve halsizlik şikayetleri olduğunu öğrendiklerini belirtti.
Hastanın ilacını mutlaka kullanması gerektiğini söylediklerini ifade eden anımsatan Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, "Fakat, sonradan öğrendik ki bu hasta 15 gündür ilaçlarını hiç kullanmamış. Kalp nakli ameliyatları sonrasında mutlaka vücudun o kalbi kabul etmesi için ilaçlar kullanıyoruz. O ilaçlar kullanılmadığı zaman vücut o kalbi atıyor, geri dönüşü olmuyor" diye konuştu.
Hayrünnisa'nın derhal Ankara'ya getirilmesini istediğini talep ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, şöyle devam etti: "Hayrünnisa'yı hastaneye yatırdığımızda vücudun kalbi reddettiğini, kalbin artık teklediğini, ritminin bozulduğunu gördük. Teşhisini koyup, derhal tedaviye başladık. 45 günden beri bütün ekip arkadaşlarımızla Hayrünnisa ile uğraştık. Sonuç olarak da kalbe tel sokarak, parça alıp onu inceledik ve sonucun temiz, tedavinin başarılı olduğunu gördük, biz de çok mutlu olduk. Önce üzüldük ama sonucu görünce sevindik. Hayrünnisa bir kez o zaman ölmüştü, kurtuldu. Şimdi ikinci ölümden de kurtuldu. Umuyoruz ki bir daha olmasın."
"Ailelerin hassas olması lazım"
"Bu ameliyatlarda bütün arkadaşlarımız gecesini gündüzüne katarak, başarılı güzel şeyler yapıyorlar ama ailelerin de hassas ve ilgili olması lazım" diyen Prof. Dr. Özdoğan, hassas davranılmadığında kötü sonuçlar alınabildiğini ifade etti.
Organ nakillerinde kullanılan ilaçların yüksek maliyetli olduğunu, ancak bunların devlet tarafından karşılandığını hatırlatan Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, "Hayrünnisa'nın ilaçlarını almamasında ailenin bilerek ya da bilmeyerek ihmalkarlığı var. Ben babasına biraz sitem ettim. 'Bu kadar emek verilmiş çok önemli bir hasta, Türkiye tanıyor bunu. Başarılı bir ameliyattan sonra siz niye bu kadar ilgisiz davrandınız' dedim. Ama ailenin problemlerini de bilemiyoruz" şeklinde konuştu.
"Hayrünnisa tıp literatürüne girecek"
Hayrünnisa'nın kalp naklinde ve sonrasındaki tedavi aşamasında 10-15 kişilik bir ekiple çalıştığını vurgulayan Prof. Dr. Özdoğan, şunları kaydetti: "Hayrünnisa'yı görünce mutlu oluyoruz ama biz sadece vesileyiz. Bunlar gerçekten Allah'ın takdiridir. Bu kişiye o anda kalbin bulunması, şu anda bu hastanın yaşıyor olması, ikinci bir ölümden mucizeyle kurtulması enteresan bir şey. Hasta ilacını almamış, ilacını 15 gün kullanmamış böyle bir hasta belki şu anda dünyada yok. Biz bunu literatüre yayımlayacağız. Enteresan bir şey, uzun yıllar yurt dışında da kaldım. Orada da böyle ilacını almadan yaşayan bir hasta yok. Bu ilaçlar önemli, hayat boyu kullanılması gerekiyor. Hayrünnisa şu andan itibaren normal bir çocuk gibi koşabilir, istediği her şeyi yapabilir, tabii ki ilaçlarını kullanmak koşuluyla."
Herkesin Hayrünnisa gibi şanslı olmadığını, uygun kalp bulunamadığı için binlerce insanın kaybedildiğini de vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Emin Özdoğan, Sağlık Bakanlığının organ nakli kampanyalarına rağmen, organ bulmakta zorlandıklarını sözlerine ekledi.
"Sağlıklı olacağım"
Hayrünnisa Altandağ ise tedavi olduğu için duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Çok iyiyim, iyileştim, çok mutluyum. Şimdi gideceğim evde oynayacağım, anneme sarılacağım, dışarıda oynayacağım, piknik yapacağız" dedi.
Tedavisini gerçekleştiren Prof. Dr. Özdoğan'ı çok sevdiğini belirten Hayrünnisa, "Hasta oldum ilaçlarımı yemedim, şimdi eve gideceğim, yiyeceğim ve sağlıklı olacağım" ifadelerini kullandı.
Hayrünnisa, büyüyünce doktor olmayı ve insanları tedavi etmek istediğini de belirtti.