Deprem kuşağındaki Türkiye korozyon tehdidi altında

Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri olma yolunda ilerleyen kentsel dönüşüm konusu, İstanbul Harbiye Askeri Müze’de A’dan Z’ye masaya yatırıldı.

Türkiye’nin önümüzdeki 20 yıl içerisinde en önemli gündem maddelerinden biri olma yolunda ilerleyen kentsel dönüşüm konusu, 7 Aralık Cuma günü İstanbul Harbiye Askeri Müze’de A’dan Z’ye masaya yatırıldı. Kentsel dönüşümün her yönüyle ele alındığı Kentsel Dönüşüm Zirvesi’nde Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Genel Sekreteri Meltem Yılmaz yaptığı sunumla dikkatleri su yalıtımının önemine çekti.

Nüfusun yüzde 95’inin deprem kuşağı üzerinde yaşadığı ülkemizde, halkı en çok ilgilendiren ve gelecek 20 yılın en önemli gündem maddeleri arasında yer alan kentsel dönüşüm konusu 7 Aralık Cuma günü İstanbul Harbiye Askeri Müze’de “Her Yönüyle Kentsel Dönüşüm Zirvesi”nde konuşuldu. Zirvenin konuşmacıları arasında yer alanBitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Genel Sekreteri Meltem Yılmaz yaptığı sunumla su yalıtımının önemine dikkat çekti. Deprem tehdidi altında bulunan ülkemizde binaların depreme karşı dayanıklılığını artırmada su yalıtımının önemli bir faktör olduğunu belirten Meltem Yılmaz, su yalıtımının binalarda zorunluluk olmasının ülkemiz için büyük önem taşıdığına değindi.

Kamudan ve özel sektörden pek çok katılımcıya kapılarını açan zirvenin “Kentsel Dönüşüm Sürecinde İlgili Taraflara Düşen Görevler” adlı ilk oturumunda konuşan BİTÜDER Genel Sekreteri Meltem Yılmaz, kentsel dönüşümle yıkılıp yeniden yapılacak binalara su yalıtımı uygulanmasının olası depremlere karşı alınabilecek en önemli tedbir olduğunu belirtti.

Rakamsal verilerle ülkemizin içinde bulunduğu duruma dikkat çeken Meltem Yılmaz şunları söyledi: “İstanbul’da 1999 depreminin ardından incelenen 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 79’u hasarlı bulundu. Bu binaların yüzde 64’ünde korozyon tespit edildi. Bu da söz konusu binalarda su yalıtımı olmadığı için taşıyıcı sistemlerindeki demirlerin çürümüş olduğu anlamına geliyor. Su yalıtımsız bir bina 10 yıl sonra taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor. Türkiye geneline baktığımızda 19 milyon konut olduğu ve bunların 6,5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde bulunduğunu görüyoruz. İstanbul’un, 19 ilçesinde son yapılan incelemelere göre 700 bin binanın 300 bininin riskli bina sınıfında olduğu ortaya çıktı. Bu rakamlar çok çarpıcı ve aynı zamanda kentsel dönüşümün ne kadar önemli bir gereklilik olduğunu da ortaya koyuyor.”

Su yalıtımı uygulamalarında kalitenin önemine dikkat çeken Meltem Yılmaz; “Yapı malzemelerinde genel bir sorun olan merdivenaltı ürünler, kentsel dönüşüm yapılaşma atağında yapı kalitesi için önemli bir tehdit oluşturuyor. Kalitesiz standart dışı malzemelerle yapılan su yalıtımı uygulamalarının yapı ömrü sürecinde işlevini yitireceği ve beklenen teknik ve konfor şartlarını sağlayamayacağı açık. Bu noktada kamu otoritesi denetim mekanizmalarının sağlıklı işletilmesi son derece önemli.  Yeniden yapılacak binalara ulusal standartlara uygun, CE belgeli ürünlerle su yalıtımı yapılırsa Türkiye’nin yapı güvenliği için çok önemli bir adım atılmış olacak” diye konuştu.

İlk oturumun diğer konuşmacıları arasında; Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Teknik Yapı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım ve DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz da yer aldı. Oturumun başkanlığını ise Management Plus Genel Müdürü Haldun Ersen üstlendi.

Üç oturumun düzenlendiği zirvede kentsel dönüşümün Türkiye için çok önemli bir fırsat olduğu ve bu süreçte belediyelerin öncü rol üstleneceği konuşuldu. Kentsel dönüşüm olgusuna bütüncül bir yaklaşımla bakılması ve tüm sosyal paydaşların ortak katkısıyla hareket edilmesi gerektiği de zirveden çıkan önemli sonuçlar arasında yer aldı.