Çatıları uçuran fırtına değil! Ya neden? ÇATIDER tehlikeye karşı uyardı

Geçtiğimiz günlerde başta Marmara bölgesi olmak üzere ülkenin batısında etkili olan lodos fırtınası sonrası uçan çatılar, çöken balkonlar oldu. Yaralananlar ve maddi hasarlar fırtına sonrası kayıtlara geçti. ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, çatıların uçmasının asıl nedenini açıkladı...

Standartlara uymayan çatıların uçak gibi kolayca havalandığını söyleyen ÇATIDER Başkanı Yaşar Şenal "Doğa olaylarını değiştiremeyeceğimize göre çatılarımızı dayanıklı hale getirmeliyiz. Tüketiciler, maddi kayıp, hatta yaralanma ve ölümle sonuçlanan kazalar yaşamamak için çatı ve yalıtım konusunda bilinçli davranmalı" dedi.


 
Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan fırtına uyarısının ardından İstanbul’un birçok ilçesinde çatıların uçtuğunu hatırlattı. Şenal, fırtına ve aşırı yağışlarla meydana gelen kazaların, çatıların standartlara uygun yapılmasının hayati öneme sahip olduğunu gösterdiğini söyledi.

ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, son yıllarda fırtına, şiddetli lodos, dolu gibi hava olaylarının şiddeti ve sayısının arttığını belirterek, şunları söyledi:

“Çatılar binayı koruyan ve dolayısıyla ilk etkilenen bölümlerden birisi. Dolayısıyla uçma kopma akma gibi etkiler çatılarda görülüyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün hazırladığı bir rapor var. 2018 yılında ekstrem olaylarının sayısı 800. 2017 yılında 500’ler civarındaymış. Bir yıl içerisinde yüzde 50’nin üzerinde bir artış gerçekleşmiş. 2020’de ise ekstram hava olayı sayısı 984’e ulaştı. Önceki yıllarda bir gecede 100 den fazla çatının uçtuğu günler oldu. İklim olayları şiddetini artırarak bizi daha çok etkileyeceğinin sinyallerini veriyor. Toplum olarak geçmişteki kabuller ile değil günümüzde değişen tehditlere göre tedbirlerimizi almak zorundayız.”

DOĞRU ÇATI UYGULAMASI NASIL OLMALI

Şenal, doğru çatı uygulamasında dikkat edilmesi gerekenleri ise şöyle sıraladı:

“Çatı uçması gibi vakalarda en dikkat edilmesi gereken unsur çatıyı binaya bağlayan tesbit noktalarıdır. Taşıyıcı sistemin ara parçaları tespitte kullanılan elemanları hesaplara uygun şekilde yapılıp yapılmadığıdır. Doğru çözüme ulaşabilmek için planlamanın birinci aşamasının doğru yapılması gerekir. Bir yapının ve çatısının tekniğine uygun doğru projesinin hazırlanması gerekir.

Akabinde statik hesap diye tabir edebileceğimiz bazı hesaplar yapılması gerekir. Daha sonra standartlar çevresinde kabul görmüş, yeterli  niteliğe sahip malzeme kullanılması gerekir. Son aşamada bunların ehil kişiler tarafından uygulatılması gerekir. Bu süreç içerisinde herhangi bir çerçevesinde eksiklik yaşanmış ise en son noktada çatının uçması kaçınılmaz hale gelir. Son noktada bir denetim mekanizması ile takip edebilirsek tüm kazaların önüne geçmek mümkün.”

ÇATI BİNAYA DOĞRU BAĞLANMALI 

Çatının binaya doğru bağlanmasının önemine dikkat çeken Şenal, "Çatı bütünü içindeki, özellikle kalkan duvar, parapet, baca gibi yapı bileşenleri deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmelidir. Çatıların betonarme malzemeye bağlantıları, her yönde gelebilecek yükleri alabilecek şekilde uygulanmalıdır. Sadece çivilerle yapılan bağlantılarda uzun vadede performans düşer. Vida ve ankraj sistemleri kullanılmayan yani betonarme yapıya sabitlenmeyen yanlış uygulamalar, bu noktalarda zayıflığa yol açar. Yapılan iş her safhasında çatı konusunda uzman bir teknik eleman tarafından kontrol altında tutulmalıdır. ÇATIDER olarak sektörün ihtiyaç duyduğu uzman uygulama usta ve teknikerleri eğitiyoruz" dedi.

SU DEPOLARI, ÇANAK ANTENLER RİSKİ ARTIRIYOR 

Çatılarda yer alan su deposu, çanak anten, güneş enerjisi ısıtıcıları ve baz istasyonlarının risk artıran faktörler olduğunu kaydeden ÇATIDER Başkanı Şenal, şunları söyledi:

"Bu ekipman ve sistemlerin çatı üzerinde yer almaları bir hesaba ve projeye dayanıyor, usulüne uygun olarak yapılıyor ve yapımları denetleniyorsa sorun yaşanmaz. Ancak maalesef ülkemizde sıkça gördüğümüz üzere izinsiz ve bilgisizce yapılan ilaveler, deprem, fırtına gibi olaylarda bulundukları yapı ve çevredekiler için ciddi yaralanma ve ölümlere sebep olabiliyor. Çatının böyle sistemleri taşımadığı görüldüğünde tedbir alınmadan çatı üzerine ilave yükler konulmamalı."

YANLIŞ UYGULAMALAR SAĞLIK SORUNUNA YOL AÇIYOR

Şenal, çatılardaki yanlış uygulamaların başka sorunlara da yol açtığını belirterek tüketicileri şöyle uyardı:

“Birçok çatıda tadilat yapılmasına rağmen tekrar akma, rutubet, küf ve nem sorunu yaşanıyor. Doğru detay ve doğru malzeme ile sistemine uygun projelendirilen ve uzman kişiler tarafından yapılan çatılar, su sızıntılarına, rutubete, küfe, ev içinde kötü kokulara ve hatta romatizma, solunum yolu ve deri hastalıkları gibi insan sağlığını tehdit eden ciddi hastalıklara karşı bir bariyer görevi görür."