Çamlıhemşin'deki tarihi konak için 128 varis kavga ediyor! Şimdi ne olacak?

Rize Çamlıhemşin'de, dede yadigarı, kültür varlığı tescilli 183 yıllık konak, varisçileri birbirine düşürdü. 

Rize Çamlıhemşin'de, dede yadigarı, kültür varlığı tescilli 183 yıllık konak, varisçileri birbirine düşürdü. Yukarı Çamlıca Mahallesi’ndeki kültür varlığı tescilli konak, 1837’de Hüseyin Efendi tarafından inşa ettirildi.

Sözcü'de yer alan habere göre; vefatıyla dört oğluna kalan konak, bir süre sonra iki kardeşin haklarını devretmesiyle Mustafa ve Mehmet Ofluoğlu’nun oldu. İki kardeşin vefat etmesiyle de konağın yeni varisleri, torunlar oldu.

1999’da ise bölgede yapılan tapu kadastro çalışması sırasında, konağın tapusu, Mehmet Ofluoğlu’nun torunları tarafından dedeleri üzerine tescillendirildi.

2002’de Mustafa Ofluoğlu'nun torunları Güngör Oflu ve kardeşi Süleyman Gürkan Oflu, konakta kendilerinin de hakkı olduğu sebebiyle tapu iptal davası açtı. Böylelikle de 120 varis arasında ‘konak’ kavgası başladı.

“ÇIKARILDIĞI KONAĞA YENİDEN DÖNDÜ”
Oflu kardeşlerin, yüzde 50 hissenin iadesini istediği dava, 2014’te reddedildi. Güngör Oflu, kararı, Yargıtay’a taşıdı. Konağın Osmanlı dönemindeki tapusunu da bularak, hissedar olduklarını belgeleyen Güngör Oflu, ardından da 17 varisten aldığı vekalet ile konağa girdi ve yerleşti.

Bu süreç içerisinde konağın kültür varlığı tescilini de yaptıran Güngör Oflu hakkında tapu sahibi varisçiler tarafından konağa zarar verdiği ileri sürüldü ve ihtiyati tedbir kararı ile 16 Haziran 2020’de evden uzaklaştırılması sağlandı.

Güngör Oflu karara itiraz etti. 6 ay devam eden hukuk mücadelesi lehine sonuçlanan Oflu, yeniden konağa taşındı. Sayıları 120’yi bulan varisçiler arasında ‘konak bizim’ tartışması ise Yargıtay’a yapılan itirazla devam ediyor. 

-KONAK BİZİMDİR -HAYIR BİZİMDİR

Güngör Oflu, “1999’da buraya tapu kadastro geldiğinde Mehmet Ofluoğlu torunları ‘konağı bizim dedemiz yaptı’ diyerek üzerlerine geçirmiş. Bu konak Ofluoğlu sülalesine aittir. Onların iddia ettiği gibi dedeleri yaptırmadı, büyük dedemiz Hüseyin Efendi tarafından 1837 yılında yapıldı. Bu süreç içerisinde Osmanlı tapusunu da buldum, hissedar olduğumuzu da belgeledim. 2002’de yerel mahkemede tapu iptal davası açtık. Dava 2014’te reddedildi, davayı Yargıtay’a taşıdım. 17 kişiden aldığım onayla bu evde yaşıyorum, 2017’de de ikametimi bu eve aldım. Bu süreç içerisinde 16 Haziran’da kültür varlıklarına tescilini yaptırdığım bu konağa zarar verdiğim gerekçesiyle hakkımda ihtiyati tedbir alınarak evden çıkarıldım. 6 aydır devam eden hukuk mücadelesi sonuçlandı ve yeniden evime döndüm Bu konakta herkesin hakkı var. Ofluoğlu konağını çocuklarımıza, torunlarımıza sağlam bir şekilde bırakabilmek için çabalıyorum” şeklinde konuştu.