Çamlıca Tepesi'ndeki cami yükseliyor
Cumhuriyet tarihinde inşa edilen en büyük cami olma özelliği taşıyacak, Çamlıca tepesindeki caminin yapımı hızla devam ediyor.
Çamlıca tepesinde yapımı devam eden cami inşaatında birkaç ay sonra minareler görülebilecek.
İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, Çamlıca tepesinde yapımı devam eden cami inşaatıyla ilgili son durumu AA muhabirine değerlendirdi.
Caminin yapımına 29 Mart'ta hafriyat çalışmalarıyla başlandığını anlatan Külünk, bugüne kadar yüzde 95'lik kısım olan 700 bin metreküp hafriyat çıkarıldığını ifade etti.
Külünk, hafriyat çalışmalarının akabinde yaklaşık 30 bin metrekare civarında alanda temel çalışmalarına başladıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Camimiz 4 ana bloktan yani A, B, C ve D olarak tariflediğimiz 4 bloktan oluşmakta. Bu bloklardan şu anda A bloğumuzun hafriyatının yüzde 70'i alınmış durumda, temel çalışmaları devam ediyor. B bloğumuzun 4., C bloğumuzun 3. katındayız, D bloğumuzun 1. katını yapmaktayız. Kaba inşaat olarak yaklaşık 125 bin metrekarelik alanda inşaat çalışmamız var. İnşaattaki fiziki gerçekleşme yüzde 20'nin üzerine çıkmış durumda."
Hafriyat çalışmalarının hacminin büyüklüğüne dikkati çeken Külünk, hafriyat olmasaydı şu anda fiziki gerçekleşmenin yüzde 50'sini rahatlıkla geçmiş olabileceklerini dile getirdi.
Camiyi 3 sene içerisinde ibadet edilebilir noktaya getirmek istediklerini anlatan Külünk, "Bugün itibarıyla projede 293 kişi çalışmakta. Hafriyat sırasında yaklaşık 200 kamyonda şoförlerimiz görev yaptı. Bunun yanında yaklaşık 40 kişilik mühendis, mimar, teknikerden oluşan bir teknik kadroyla projeyi yürütmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
37 bin 500 kişi aynı anda ibadet edebilecek
Ergin Külünk, cami bittiğinde içinde 37 bin 500 kişinin aynı anda ibadet edebileceğini, iç avlu dışındaki sert zeminleri de hesaba kattıklarında bu sayının 50-60 binlere çıkma ihtimalinin bulunduğunu söyledi.
Tavandaki yazılar, kubbe ve duvar yazıları, kemerlerin altlarının boyanması, desenlerinin yapılması gibi çalışmaların gerçekleştirilmesi için cami hacminin tamamını dolduracak bir iskeleye ihtiyaç bulunduğunu belirten Külünk, "Bu da yaklaşık 300 bin metreküplük bir iskele demektir. Kubbe yazılarımız bitene kadar iskelemiz orada kalacak" dedi.
7. minare kaldırıldı
Külünk, caminin "Cumhuriyet döneminde yapılan en büyük cami" olma özelliği taşıdığını ifade ederek, "Camimizi projelendirdiğimiz zaman 6 ana minare bir de şadırvanın üstüne muvakkithane dediğimiz bir vakit minaresi koymuşlardı. Zaman içerisinde gelen tenkitleri nazarı itibare alarak, o küçük minareyi şimdilik kaldırdık. Caminin minarelerini vatandaşlarımız bir aksilik olmazsa birkaç ay sonra görecekler" diye konuştu.
Modern anlamda kompleks, geleneksel anlamda külliye
Ergin Külünk, yanındaki sosyal donatı alanlarıyla modern anlamda bir "kompleks" olan caminin, geleneksel anlamda da "külliye" olarak tasarlandığını söyledi.
Camide 11 bin metrekare büyüklüğünde bir alanda, Türk İslam eserlerinin yer alacağı bir müze de oluşturulacağını anlatan Külünk, şöyle devam etti:
"Hemen onun yanında 3 bin 500 metrekare büyüklüğünde aynı anda birçok sanatçımızın eserlerini sergileyebileceği bir sanat galerimiz olacak. Hemen onun yanında da 2 bin 750 metrekare büyüklüğünde bir ihtisas kütüphanesi olarak tariflemeye çalıştığımız bir kütüphane çalışmamız var. Uluslararası toplantıların çok rahat yapılabileceği bin kişilik konferans salonumuz bulunuyor. Hemen yanlarında ise 8 sanat atölyemiz var. Bu çalışmalar caminin dışındaki sosyal donatı alanları olarak tarif edilebilir. Ayrıca caminin sağ ve solunda mahfil katlarımız var. Kadınlar için özel ibadet mekanları tasarlıyoruz."
Özürlü vatandaşlar unutulmadı
Külünk, cami inşa edilirken özürlü vatandaşların rahatlıkla ibadet edebilecekleri altyapı çalışmalarının da unutulmadığını ifade etti.
Tekerlekli sandalyesiyle camiye gelen özürlü bir vatandaşın, kurulacak sistemle sandalyenin tekerlerine galoş takarak, ibadet alanına asansörle çıkabileceğini anlatan Külünk, "Camiden kolayca ayrılmasını temin edecek bir çalışmanın da içerisinde olacağız. İşitme ve görme engellilerle alakalı özel çalışmalarımız da var. Bunlar proje ilerlediğinde çok daha rahat görülecek" ifadelerini kullandı.
Külünk, turistler için caminin içerisinde "ibadet izleme bölümü" yapmaya çalışacaklarını belirterek, "Burada ibadetimizin yapılış şeklini, ibadet esnasındaki belki de okunan duaları bir-iki yabancı dilde tercüme edip, aynı anda bir ekran vasıtasıyla izleyenlere aktarma gibi bir düşüncemiz var. Bunun yanında da cami adabına uygun olmak için ziyaretçilerimize gerek kıyafet gerek hijyen anlamında bir takım çalışmalarımız mutlaka olacaktır" diye konuştu.
İstanbul Cami ve Eğitim Kültür Hizmetleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, Çamlıca tepesinde yapımı devam eden cami inşaatıyla ilgili son durumu AA muhabirine değerlendirdi.
Caminin yapımına 29 Mart'ta hafriyat çalışmalarıyla başlandığını anlatan Külünk, bugüne kadar yüzde 95'lik kısım olan 700 bin metreküp hafriyat çıkarıldığını ifade etti.
Külünk, hafriyat çalışmalarının akabinde yaklaşık 30 bin metrekare civarında alanda temel çalışmalarına başladıklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Camimiz 4 ana bloktan yani A, B, C ve D olarak tariflediğimiz 4 bloktan oluşmakta. Bu bloklardan şu anda A bloğumuzun hafriyatının yüzde 70'i alınmış durumda, temel çalışmaları devam ediyor. B bloğumuzun 4., C bloğumuzun 3. katındayız, D bloğumuzun 1. katını yapmaktayız. Kaba inşaat olarak yaklaşık 125 bin metrekarelik alanda inşaat çalışmamız var. İnşaattaki fiziki gerçekleşme yüzde 20'nin üzerine çıkmış durumda."
Hafriyat çalışmalarının hacminin büyüklüğüne dikkati çeken Külünk, hafriyat olmasaydı şu anda fiziki gerçekleşmenin yüzde 50'sini rahatlıkla geçmiş olabileceklerini dile getirdi.
Camiyi 3 sene içerisinde ibadet edilebilir noktaya getirmek istediklerini anlatan Külünk, "Bugün itibarıyla projede 293 kişi çalışmakta. Hafriyat sırasında yaklaşık 200 kamyonda şoförlerimiz görev yaptı. Bunun yanında yaklaşık 40 kişilik mühendis, mimar, teknikerden oluşan bir teknik kadroyla projeyi yürütmeye çalışıyoruz" diye konuştu.
37 bin 500 kişi aynı anda ibadet edebilecek
Ergin Külünk, cami bittiğinde içinde 37 bin 500 kişinin aynı anda ibadet edebileceğini, iç avlu dışındaki sert zeminleri de hesaba kattıklarında bu sayının 50-60 binlere çıkma ihtimalinin bulunduğunu söyledi.
Tavandaki yazılar, kubbe ve duvar yazıları, kemerlerin altlarının boyanması, desenlerinin yapılması gibi çalışmaların gerçekleştirilmesi için cami hacminin tamamını dolduracak bir iskeleye ihtiyaç bulunduğunu belirten Külünk, "Bu da yaklaşık 300 bin metreküplük bir iskele demektir. Kubbe yazılarımız bitene kadar iskelemiz orada kalacak" dedi.
7. minare kaldırıldı
Külünk, caminin "Cumhuriyet döneminde yapılan en büyük cami" olma özelliği taşıdığını ifade ederek, "Camimizi projelendirdiğimiz zaman 6 ana minare bir de şadırvanın üstüne muvakkithane dediğimiz bir vakit minaresi koymuşlardı. Zaman içerisinde gelen tenkitleri nazarı itibare alarak, o küçük minareyi şimdilik kaldırdık. Caminin minarelerini vatandaşlarımız bir aksilik olmazsa birkaç ay sonra görecekler" diye konuştu.
Modern anlamda kompleks, geleneksel anlamda külliye
Ergin Külünk, yanındaki sosyal donatı alanlarıyla modern anlamda bir "kompleks" olan caminin, geleneksel anlamda da "külliye" olarak tasarlandığını söyledi.
Camide 11 bin metrekare büyüklüğünde bir alanda, Türk İslam eserlerinin yer alacağı bir müze de oluşturulacağını anlatan Külünk, şöyle devam etti:
"Hemen onun yanında 3 bin 500 metrekare büyüklüğünde aynı anda birçok sanatçımızın eserlerini sergileyebileceği bir sanat galerimiz olacak. Hemen onun yanında da 2 bin 750 metrekare büyüklüğünde bir ihtisas kütüphanesi olarak tariflemeye çalıştığımız bir kütüphane çalışmamız var. Uluslararası toplantıların çok rahat yapılabileceği bin kişilik konferans salonumuz bulunuyor. Hemen yanlarında ise 8 sanat atölyemiz var. Bu çalışmalar caminin dışındaki sosyal donatı alanları olarak tarif edilebilir. Ayrıca caminin sağ ve solunda mahfil katlarımız var. Kadınlar için özel ibadet mekanları tasarlıyoruz."
Özürlü vatandaşlar unutulmadı
Külünk, cami inşa edilirken özürlü vatandaşların rahatlıkla ibadet edebilecekleri altyapı çalışmalarının da unutulmadığını ifade etti.
Tekerlekli sandalyesiyle camiye gelen özürlü bir vatandaşın, kurulacak sistemle sandalyenin tekerlerine galoş takarak, ibadet alanına asansörle çıkabileceğini anlatan Külünk, "Camiden kolayca ayrılmasını temin edecek bir çalışmanın da içerisinde olacağız. İşitme ve görme engellilerle alakalı özel çalışmalarımız da var. Bunlar proje ilerlediğinde çok daha rahat görülecek" ifadelerini kullandı.
Külünk, turistler için caminin içerisinde "ibadet izleme bölümü" yapmaya çalışacaklarını belirterek, "Burada ibadetimizin yapılış şeklini, ibadet esnasındaki belki de okunan duaları bir-iki yabancı dilde tercüme edip, aynı anda bir ekran vasıtasıyla izleyenlere aktarma gibi bir düşüncemiz var. Bunun yanında da cami adabına uygun olmak için ziyaretçilerimize gerek kıyafet gerek hijyen anlamında bir takım çalışmalarımız mutlaka olacaktır" diye konuştu.