Büyümede belirgin yavaşlama sinyali
Analistler, yılın geri kalanında sanayi üretiminin azalma yönünde devam edecek gibi göründüğünü belirterek bunun da milli gelir büyümesi açısından belirgin yavaşlama sinyali anlamına geldiğini kaydediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 9 günlük Kurban Bayramı tatilinin de olduğu ağustosta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 1,7 arttı.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, ağustosta bir önceki aya göre yüzde 1,1 azalırken, bu dönemde arındırılmamış sanayi üretim endeksi yüzde 11 gerileyerek 101,1 oldu.
Halk Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, ağustos ayında, hem bayram tatiline bağlı iş günü kaybı hem de finansal dalgalanmanın etkisiyle, düzeltilmemiş verilerde yıllık bazda yüzde 11'lik sert bir düşüş yaşandığını söyledi.
Ancak, takvim etkilerinden arındırılmış veride yüzde 1,7'lik ılımlı yıllık artış gözlemlendiğini aktaran Tokalı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eylül ayına ait ilk tahminlerimiz düzeltilmemiş verilerde yüzde 4'ler seviyesinde tekrar yıllık artışın gözlenebileceği, düzeltilmiş verilerde de yıllık artış oranının yüzde 3'e doğru bir iyileşme gösterebileceği yönünde. Bu durumda, üçüncü çeyrekte yıllık üretim artışı yüzde 3'ler seviyesinde oluşabilir. Böylece, ikinci çeyrekte yüzde 5,2 ve ilk yarıda yüzde 6,2 düzeyinde gerçekleşen ekonominin yıllık büyüme oranının, üçüncü ve son çeyrekte yüzde 1-2 bandına gerilediğine tanık olabiliriz. Yılın tamamına ait yüzde 3,7'lik büyüme tahminimizi ise koruyoruz.
Ağustos üretim verilerinin detaylarında, zayıf verinin henüz büyüme görünümü açısından kalıcı bir kötümserlik içermediğini görüyoruz. Nitekim, zayıf üretim verisinde dayanıklı tüketim mallarının önemli etkisi gözlenirken; yatırım ve yüksek teknoloji ürünlerindeki güçlü seyri, orta vadeli büyüme görünümü açısından destekleyici buluyoruz."
"2018 büyüme tahminimizi yüzde 3'e doğru revize edebiliriz"
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi de arındırılmamış sanayi üretim endeksi için piyasa beklentisinin yüzde 7,5 azalış yönünde olduğunu, verinin beklentilerin üzerinde düşüş kaydettiğini söyledi.
Yıllık artış hesaplamasının, hem milli gelir hesabına girdi olması hem de anketlerle sağlıklı karşılaştırma için mevsim ve takvim etkisinden arındırılmamış ham veri üzerinden yapıldığını anlatan Bürümcekçi, "Ağustos ayında imalatçı sektörlerin ana girdisi olması nedeniyle sanayi üretiminin de öncüsü sayılan enerji ve altın hariç ara malı ithalatının avro bazında önceki yıllık bazda yüzde 15,9 düşüş gösterdiği izlenmişti. Ayrıca, çelik ve otomotiv gibi sektörlerde yıllık bazda belirgin üretim daralması görülmüş ve belki de daha önemlisi iş günü sayısı geçen yılın dört gün altında gerçekleşmişti. Bu durum, sanayi üretiminde sert daralma görüleceğini düşündürmüştü." diye konuştu.
Bürümcekçi, yıldan yıla çalışma günü farklılıkları nedeniyle takvim etkisinden arındırılmış ve arındırılmamış ham veri arasında belli aylarda önemli farklar oluşabildiğini belirterek, iş günü sayısının geçen yılın çok altında olması nedeniyle bu etkinin gözlendiğini vurguladı.
Öncü göstergelerin, büyüme eğiliminin yılın üçüncü çeyreğinde belirgin güç kaybettiğine işaret ettiğini anımsatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"TÜİK tarafından idari kayıtlara dayanılarak hazırlanan yeni sanayi üretimi endeksinin milli gelir serisi ile daha uyumlu olduğu bilinmektedir. Ağustos gerçekleşmesi ile üçüncü çeyreğin ilk iki ayında üretim geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 azalmıştır. Eylül için öncü göstergeler ise yıllık bazda azalış veya çok sınırlı artış görülebileceğini düşündürmüştür. Sanayi üretimi ve katma değer arasında önceki çeyreklerde gözlenen ilişki nedeniyle üretimin üçüncü çeyrekte daralma göstermesi milli gelir büyümesi açısından belirgin yavaşlama sinyali anlamına gelmektedir. Söz konusu çeyrekte, iç talep ve yatırımlardan da benzer sinyaller geldiğinden milli gelirde de 2016'nın 3. çeyreğinden beri ilk kez yıllık bazda azalış görülebilir. Buna karşılık, son günlerde açıklanan yeni teşvik ve tedbirlerleri ile Merkez Bankası'nın makro ihtiyati duruşunu gevşetmeye başlaması bu zayıflamanın hızını sınırlayabilir. Bu bağlamda, 2018 için büyüme tahminimizi yakın gelecekte yüzde 3'e doğru revize edebiliriz."
"Ham verilerdeki daralmada iş günü etkisi var"
GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise sanayi üretiminde önceki aylara göre önemli bir yavaşlama olduğunu ifade etti.
Arındırılmamış verilerin büyük bir daralmaya işaret ettiğini aktaran Erkan, ham verilerdeki daralmada bayram tatilinden ileri gelen bir iş günü etkisi olduğuna dikkati çekti.
Erkan, finansal piyasalardaki dalgalanma ve Türk lirasında meydana gelen değer kaybının üretim maliyetlerine etkisinin de göz ardı edilmemesi gerekti,ğini vurgulayarak, "3. çeyreği bir bütün olarak değerlendirecek olursak da muhtemel maliyet etkilerini eylülde daha belirgin şekilde görebileceğimiz için, temmuz ayında arındırılmış veride görülen yüzde 5,6'lık artışa rağmen genel eğilim muhtemelen dönemsel bazda da zayıf olabilir. Bu, ekonomik faaliyetteki azalma ile bağıntılı bir şekilde gerçekleşecektir." dedi.
"3. çeyrek büyüme verisinin zayıf gelme ihtimali yüksek"
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya, 2018 başında yüzde 12 seviyesinde açıklanan yıllık sanayi üretiminin, yıl genelinde azalmaya devam ettiğini ifade etti.
Azalma hızının üçüncü çeyrekte de devam ettiğine dikkati çeken Yalçınkaya, "Geçen yılın ocak- ağustos döneminde ortalamasının yüzde 7,7 olduğu dikkate alındığında bu sene sekiz aylık ortalama yüzde 6,6 seviyesinde bulunuyor. Sadece üçüncü çeyreği dikkate aldığımızda temmuz ve ağustos ayı ortalaması bu yıl yüzde 3,7 geçen yıl aynı dönemde ise yüzde 12,1 gibi yüksek bir rakam olarak açıklanmış. Bununla birlikte geçen yıl eylül ayında açıklanan yüzde 14,3 gibi yüksek sanayi üretim rakamı dikkate alındığında gelecek ayın verisinde baz etkisinin yüksek olarak hissedileceği bir rakam beklemekteyiz. Muhtemelen eylül ayı sanayi üretim rakamının negatif gelmesi beklenebilir. Yılın geri kalanında sanayi üretimi azalma yönünde gelecek gibi görünmekte. Buna paralel üçüncü çeyrek büyüme verisinin zayıf gelme ihtimali yüksek görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi, ağustosta bir önceki aya göre yüzde 1,1 azalırken, bu dönemde arındırılmamış sanayi üretim endeksi yüzde 11 gerileyerek 101,1 oldu.
Halk Yatırım Menkul Değerler AŞ Araştırma Direktörü Banu Kıvcı Tokalı, ağustos ayında, hem bayram tatiline bağlı iş günü kaybı hem de finansal dalgalanmanın etkisiyle, düzeltilmemiş verilerde yıllık bazda yüzde 11'lik sert bir düşüş yaşandığını söyledi.
Ancak, takvim etkilerinden arındırılmış veride yüzde 1,7'lik ılımlı yıllık artış gözlemlendiğini aktaran Tokalı, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eylül ayına ait ilk tahminlerimiz düzeltilmemiş verilerde yüzde 4'ler seviyesinde tekrar yıllık artışın gözlenebileceği, düzeltilmiş verilerde de yıllık artış oranının yüzde 3'e doğru bir iyileşme gösterebileceği yönünde. Bu durumda, üçüncü çeyrekte yıllık üretim artışı yüzde 3'ler seviyesinde oluşabilir. Böylece, ikinci çeyrekte yüzde 5,2 ve ilk yarıda yüzde 6,2 düzeyinde gerçekleşen ekonominin yıllık büyüme oranının, üçüncü ve son çeyrekte yüzde 1-2 bandına gerilediğine tanık olabiliriz. Yılın tamamına ait yüzde 3,7'lik büyüme tahminimizi ise koruyoruz.
Ağustos üretim verilerinin detaylarında, zayıf verinin henüz büyüme görünümü açısından kalıcı bir kötümserlik içermediğini görüyoruz. Nitekim, zayıf üretim verisinde dayanıklı tüketim mallarının önemli etkisi gözlenirken; yatırım ve yüksek teknoloji ürünlerindeki güçlü seyri, orta vadeli büyüme görünümü açısından destekleyici buluyoruz."
"2018 büyüme tahminimizi yüzde 3'e doğru revize edebiliriz"
AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi de arındırılmamış sanayi üretim endeksi için piyasa beklentisinin yüzde 7,5 azalış yönünde olduğunu, verinin beklentilerin üzerinde düşüş kaydettiğini söyledi.
Yıllık artış hesaplamasının, hem milli gelir hesabına girdi olması hem de anketlerle sağlıklı karşılaştırma için mevsim ve takvim etkisinden arındırılmamış ham veri üzerinden yapıldığını anlatan Bürümcekçi, "Ağustos ayında imalatçı sektörlerin ana girdisi olması nedeniyle sanayi üretiminin de öncüsü sayılan enerji ve altın hariç ara malı ithalatının avro bazında önceki yıllık bazda yüzde 15,9 düşüş gösterdiği izlenmişti. Ayrıca, çelik ve otomotiv gibi sektörlerde yıllık bazda belirgin üretim daralması görülmüş ve belki de daha önemlisi iş günü sayısı geçen yılın dört gün altında gerçekleşmişti. Bu durum, sanayi üretiminde sert daralma görüleceğini düşündürmüştü." diye konuştu.
Bürümcekçi, yıldan yıla çalışma günü farklılıkları nedeniyle takvim etkisinden arındırılmış ve arındırılmamış ham veri arasında belli aylarda önemli farklar oluşabildiğini belirterek, iş günü sayısının geçen yılın çok altında olması nedeniyle bu etkinin gözlendiğini vurguladı.
Öncü göstergelerin, büyüme eğiliminin yılın üçüncü çeyreğinde belirgin güç kaybettiğine işaret ettiğini anımsatan Bürümcekçi, şunları kaydetti:
"TÜİK tarafından idari kayıtlara dayanılarak hazırlanan yeni sanayi üretimi endeksinin milli gelir serisi ile daha uyumlu olduğu bilinmektedir. Ağustos gerçekleşmesi ile üçüncü çeyreğin ilk iki ayında üretim geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 azalmıştır. Eylül için öncü göstergeler ise yıllık bazda azalış veya çok sınırlı artış görülebileceğini düşündürmüştür. Sanayi üretimi ve katma değer arasında önceki çeyreklerde gözlenen ilişki nedeniyle üretimin üçüncü çeyrekte daralma göstermesi milli gelir büyümesi açısından belirgin yavaşlama sinyali anlamına gelmektedir. Söz konusu çeyrekte, iç talep ve yatırımlardan da benzer sinyaller geldiğinden milli gelirde de 2016'nın 3. çeyreğinden beri ilk kez yıllık bazda azalış görülebilir. Buna karşılık, son günlerde açıklanan yeni teşvik ve tedbirlerleri ile Merkez Bankası'nın makro ihtiyati duruşunu gevşetmeye başlaması bu zayıflamanın hızını sınırlayabilir. Bu bağlamda, 2018 için büyüme tahminimizi yakın gelecekte yüzde 3'e doğru revize edebiliriz."
"Ham verilerdeki daralmada iş günü etkisi var"
GCM Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise sanayi üretiminde önceki aylara göre önemli bir yavaşlama olduğunu ifade etti.
Arındırılmamış verilerin büyük bir daralmaya işaret ettiğini aktaran Erkan, ham verilerdeki daralmada bayram tatilinden ileri gelen bir iş günü etkisi olduğuna dikkati çekti.
Erkan, finansal piyasalardaki dalgalanma ve Türk lirasında meydana gelen değer kaybının üretim maliyetlerine etkisinin de göz ardı edilmemesi gerekti,ğini vurgulayarak, "3. çeyreği bir bütün olarak değerlendirecek olursak da muhtemel maliyet etkilerini eylülde daha belirgin şekilde görebileceğimiz için, temmuz ayında arındırılmış veride görülen yüzde 5,6'lık artışa rağmen genel eğilim muhtemelen dönemsel bazda da zayıf olabilir. Bu, ekonomik faaliyetteki azalma ile bağıntılı bir şekilde gerçekleşecektir." dedi.
"3. çeyrek büyüme verisinin zayıf gelme ihtimali yüksek"
İntegral Yatırım Araştırma Uzmanı Seda Yalçınkaya, 2018 başında yüzde 12 seviyesinde açıklanan yıllık sanayi üretiminin, yıl genelinde azalmaya devam ettiğini ifade etti.
Azalma hızının üçüncü çeyrekte de devam ettiğine dikkati çeken Yalçınkaya, "Geçen yılın ocak- ağustos döneminde ortalamasının yüzde 7,7 olduğu dikkate alındığında bu sene sekiz aylık ortalama yüzde 6,6 seviyesinde bulunuyor. Sadece üçüncü çeyreği dikkate aldığımızda temmuz ve ağustos ayı ortalaması bu yıl yüzde 3,7 geçen yıl aynı dönemde ise yüzde 12,1 gibi yüksek bir rakam olarak açıklanmış. Bununla birlikte geçen yıl eylül ayında açıklanan yüzde 14,3 gibi yüksek sanayi üretim rakamı dikkate alındığında gelecek ayın verisinde baz etkisinin yüksek olarak hissedileceği bir rakam beklemekteyiz. Muhtemelen eylül ayı sanayi üretim rakamının negatif gelmesi beklenebilir. Yılın geri kalanında sanayi üretimi azalma yönünde gelecek gibi görünmekte. Buna paralel üçüncü çeyrek büyüme verisinin zayıf gelme ihtimali yüksek görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.