‘Büyük işler’de Türkler aranıyor!
Büyüme hızı son yıllarda yavaşlayan yurtdışı müteahhitlik sektörü yeniden atakta. Üstlenilen pojelerin ortalama büyüklüğü 120 milyon dolara ulaştı.
Yurtdışı müteahhitlik sektörü, aldığı projelerin ortalama büyüklüğünde 100 milyon dolar barajını geçti. Sektör, 2015 yılının ilk çeyrek rakamlarına göre, tarihinde ilk kez 100 milyon dolar sınırını geçmekle kalmadı, 120 milyon dolar gibi yüksek bir rakama ulaştı. 2000’li yıllarda sektörün aldığı projelerin ortalama büyüklüğü 20 milyon dolar civarındaydı. İzleyen yıllarda artmakla birlikte son iki yılda ortalama proje tutarı 80 milyon dolar seviyesinde kalmıştı. 2014’te ise sadece yüzde 2.5 artış göstermişti.
2015’le birlikte radikal bir yükselme gerçekleşti ve tutar yüzde 43.9 artışla 120 milyon doları buldu. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, Türk müteahhitlik firmalarının, bugün tüm dünyada havaalanları, raylı sistemler, yenilenebilir enerji tesisleri, elektrik ve su dağıtım şebekeleri, prestij yapıları gibi özellikli ve uzmanlık gerektiren projeler de başarılarını kanıtladıklarını söyledi.
Yurtdışı müteahhitlik sektöründe olumlu ve olumsuz gelişmeler birlikte yaşanıyor. Sektörde yurtdışında alınan proje sayısı geriliyor. Özellikle Rusya, Libya pazarlarının sıkıntıya girmesi ve Ortadoğu pazarında, bölgedeki savaşlar, çatışmalar nedeniyle işlerin aksaması yüzünden alınan işler azalıyor. 2014’te sektörün yıllık iş hacminde yüzde 30’dan fazla daralma yaşandı. Hacim 33 milyar dolardan 23 milyar dolara geriledi. Bu yıl da 2013’teki 33 milyar dolarlık seviyelerin yakalanması zor görünüyor. 2015’in ilk çeyreğinde 2.8 milyar dolar değerinde 23 proje alındı. Eğer Afrika pazarındaki büyük projeler başlamazsa ilk çeyrek verilerine göre sektör, hem proje sayısında hem de yıllık iş hacminde muhtemelen 2014 düzeyinin de altında kalacak. İşler bu persfektikten bakıldığında iyi gitmezken, ‘ortalama proje büyüklüğü’ açısından ise çok olumlu gelişmeler var. Rakamlar, Türk müteahhitlik sektörünün gittikçe daha büyük projeler aldığını, bir anlamda rüşdünü ispatladığını gösteriyor.
Gelişmiş finansal kapasite iş alımında etkili oluyor Sektör yetkilileri, dış projelerde asıl gelirin yüksek teknolojili işlerde, yine yüksek katma değerli mühendislik ve müşavirlik işlerinde olduğuna dikkat çekiyor. Bu alanda da gelişme var ancak artık büyük işlerin Türk şirketlerine gelmesi de çok önemli. TMB’nin son raporunda, bu konudaki gelişme şu sözlerle anlatılıyor:
“2000’li yılların başında yaklaşık 20 milyon ABD Doları olarak gerçekleşen ortalama proje bedeli 2013 yılında 81.4 milyon ABD Doları'na, 2014 yılında ise 83.4 milyon ABD Doları'na yükselmiştir. 2015 ilk çeyrek itibariyle ortalama proje bedeli 120 milyon ABD Doları'nı aşmıştır. Ortalama proje bedelindeki söz konusu artış, Türk müteahhitlerin havalimanı, metro, endüstriyel tesisler, doğalgaz- petrol rafinerileri, otoyol ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli projeleri üstlenmelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, konvansiyonelpazarlarda nispeten küçük ölçekli projeler üstlenen firmaların yanı sıra yeni pazarlarda, gelişmiş teknik ve finansal kapasiteye sahip firmalar büyük ölçekli projeler üstlenmektedir.”
Türk müteahhitlik sektörünün iş hacminde Türkmenistan (% 21.8), Rusya Federasyonu (% 17.4) ve Irak (% 10.7) öne çıkıyor. Bu ülkelerde gerçekleştirilen işler üstlenilen toplam proje bedelinin yaklaşık yarısını (% 49.9) oluşturuyor. Ana faaliyet alanları şöyle sıralanıyor: Yol/köprü/tünel işlerinin payı yüzde 15.6, konut işlerinin payı yüzde 12.6, iş merkezi yapımı işlerinin payı yüzde 9.5, havaalanı işlerinin payı yüzde 6.8 ve spor tesisi işleri yüzde 5.9.
Bu ülkelerin dışında, bütün pazarlar toplamında, müteahhitlik sektörünün üstlendiği projelerin iş türlerine göre dağılımı ise 2014 yılı itibariyle şöyle: Yol/köprü/ tünel işleri yüzde 26.1, demiryolu işleri yüzde 12.5, iş merkezi işleri yüzde 12.2, konut işleri yüzde 9,9, enerji santrali kurulumu yüzde 5.9 ve endüstriyel tesisler yüzde 5.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, uluslararası pazarlarda büyük ve önemli projelerin son yıllarda artık konvansiyonel ihale yöntemleri yerine mühendislik, müteahhitlik ve malzeme tedariki süreçlerinin tümünü kapsayan entegre proje yönetimi anlayışıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Yenigün, “Türk müteahhitlik firmaları, bugün tüm dünyada havaalanları, raylı sistemler, yenilenebilir enerji tesisleri, elektrik ve su dağıtım şebekeleri, prestij yapıları gibi özellikli ve uzmanlık gerektiren projeler de başarılarını kanıtlamıştır. Bu noktada, bir form değişikliği ile projeleri geliştiren ve gerçekleştiren bir modele ağırlık verilmesi ve bir kümelenme sağlanarak global marka olma yolunda ilerlenmesi gerekiyor” dedi.
2015’le birlikte radikal bir yükselme gerçekleşti ve tutar yüzde 43.9 artışla 120 milyon doları buldu. Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, Türk müteahhitlik firmalarının, bugün tüm dünyada havaalanları, raylı sistemler, yenilenebilir enerji tesisleri, elektrik ve su dağıtım şebekeleri, prestij yapıları gibi özellikli ve uzmanlık gerektiren projeler de başarılarını kanıtladıklarını söyledi.
Yurtdışı müteahhitlik sektöründe olumlu ve olumsuz gelişmeler birlikte yaşanıyor. Sektörde yurtdışında alınan proje sayısı geriliyor. Özellikle Rusya, Libya pazarlarının sıkıntıya girmesi ve Ortadoğu pazarında, bölgedeki savaşlar, çatışmalar nedeniyle işlerin aksaması yüzünden alınan işler azalıyor. 2014’te sektörün yıllık iş hacminde yüzde 30’dan fazla daralma yaşandı. Hacim 33 milyar dolardan 23 milyar dolara geriledi. Bu yıl da 2013’teki 33 milyar dolarlık seviyelerin yakalanması zor görünüyor. 2015’in ilk çeyreğinde 2.8 milyar dolar değerinde 23 proje alındı. Eğer Afrika pazarındaki büyük projeler başlamazsa ilk çeyrek verilerine göre sektör, hem proje sayısında hem de yıllık iş hacminde muhtemelen 2014 düzeyinin de altında kalacak. İşler bu persfektikten bakıldığında iyi gitmezken, ‘ortalama proje büyüklüğü’ açısından ise çok olumlu gelişmeler var. Rakamlar, Türk müteahhitlik sektörünün gittikçe daha büyük projeler aldığını, bir anlamda rüşdünü ispatladığını gösteriyor.
Gelişmiş finansal kapasite iş alımında etkili oluyor Sektör yetkilileri, dış projelerde asıl gelirin yüksek teknolojili işlerde, yine yüksek katma değerli mühendislik ve müşavirlik işlerinde olduğuna dikkat çekiyor. Bu alanda da gelişme var ancak artık büyük işlerin Türk şirketlerine gelmesi de çok önemli. TMB’nin son raporunda, bu konudaki gelişme şu sözlerle anlatılıyor:
“2000’li yılların başında yaklaşık 20 milyon ABD Doları olarak gerçekleşen ortalama proje bedeli 2013 yılında 81.4 milyon ABD Doları'na, 2014 yılında ise 83.4 milyon ABD Doları'na yükselmiştir. 2015 ilk çeyrek itibariyle ortalama proje bedeli 120 milyon ABD Doları'nı aşmıştır. Ortalama proje bedelindeki söz konusu artış, Türk müteahhitlerin havalimanı, metro, endüstriyel tesisler, doğalgaz- petrol rafinerileri, otoyol ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli projeleri üstlenmelerinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca, konvansiyonelpazarlarda nispeten küçük ölçekli projeler üstlenen firmaların yanı sıra yeni pazarlarda, gelişmiş teknik ve finansal kapasiteye sahip firmalar büyük ölçekli projeler üstlenmektedir.”
Türk müteahhitlik sektörünün iş hacminde Türkmenistan (% 21.8), Rusya Federasyonu (% 17.4) ve Irak (% 10.7) öne çıkıyor. Bu ülkelerde gerçekleştirilen işler üstlenilen toplam proje bedelinin yaklaşık yarısını (% 49.9) oluşturuyor. Ana faaliyet alanları şöyle sıralanıyor: Yol/köprü/tünel işlerinin payı yüzde 15.6, konut işlerinin payı yüzde 12.6, iş merkezi yapımı işlerinin payı yüzde 9.5, havaalanı işlerinin payı yüzde 6.8 ve spor tesisi işleri yüzde 5.9.
Bu ülkelerin dışında, bütün pazarlar toplamında, müteahhitlik sektörünün üstlendiği projelerin iş türlerine göre dağılımı ise 2014 yılı itibariyle şöyle: Yol/köprü/ tünel işleri yüzde 26.1, demiryolu işleri yüzde 12.5, iş merkezi işleri yüzde 12.2, konut işleri yüzde 9,9, enerji santrali kurulumu yüzde 5.9 ve endüstriyel tesisler yüzde 5.
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, uluslararası pazarlarda büyük ve önemli projelerin son yıllarda artık konvansiyonel ihale yöntemleri yerine mühendislik, müteahhitlik ve malzeme tedariki süreçlerinin tümünü kapsayan entegre proje yönetimi anlayışıyla gerçekleştirildiğini söyledi. Yenigün, “Türk müteahhitlik firmaları, bugün tüm dünyada havaalanları, raylı sistemler, yenilenebilir enerji tesisleri, elektrik ve su dağıtım şebekeleri, prestij yapıları gibi özellikli ve uzmanlık gerektiren projeler de başarılarını kanıtlamıştır. Bu noktada, bir form değişikliği ile projeleri geliştiren ve gerçekleştiren bir modele ağırlık verilmesi ve bir kümelenme sağlanarak global marka olma yolunda ilerlenmesi gerekiyor” dedi.