Borsadan 22 yılın en iyi ocak ayı performansı
Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, ocak ayında yüzde 14,03 değer kazancıyla son 22 yılın en iyi ocak ayı performansını gösterdi.
Yeni yıla küresel piyasalarda artan risk iştahıyla birlikte giren Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yüzde 14,03 değer kazancıyla son 22 yılın en iyi ocak ayı performansını sergiledi.
Geçen yıl yüzde 20,86 değer kaybıyla yatırımcısını üzen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, yılı 91.270 puandan tamamladı. Yeni yılın ilk ayında, ABD Merkez Bankasının "güvercin" açıklamalarına devam etmesiyle küresel piyasalarda artan risk iştahı, gelişmekte olan ülke piyasalarına giren fon akımları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) sıkı para politikasını koruyacağını vurgulamasından bulduğu destekle yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi 106.000 puan sınırına kadar çıktı.
Bu seviyede etkisini artıran kar satışlarıyla kazançlarının bir kısmını geri veren endeks, ocak ayını yüzde 14,03 değer kazancıyla 104.074 puandan tamamladı. Endeks bu performansıyla 1997'den bu yana en iyi ocak ayı performansını gerçekleştirdi. BIST 100 endeksi 1997'nin ocak ayında yüzde 64,5 değer kazanmıştı.
İletişim sektörü öne çıktı
Aylık bazda bakıldığında, Borsa İstanbul'da hesaplanan 22 sektör endeksi içerisinden ulaştırma hariç hepsinin ocakta değer kazandığı görüldü.
Bu dönemde sektör endekslerinden iletişim yüzde 20,42 getiri sağlarken, onu yüzde 18,76 ile holding ve yatırım, yüzde 18,42 ile metal eşya makine izledi. Geçen yıl yükselen faiz ve döviz kurlarının negatif etkisiyle yüzde 31,30 değer kaybeden bankacılık endeksi ise ocak ayında 17,28 getiri sağlayarak BIST 100 endeksinin yükselmesine büyük katkı sağladı.
Yılın ilk ayında yüzde 1,27 gerileyen ulaştırma ise yatırımcısına kaybettiren tek sektör olarak kayıtlara geçti.
Gelişmiş ülke borsalarını geride bıraktı
Ocak ayındaki performansıyla gelişmiş ülke borsalarını geride bırakan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, gelişmekte olan ülke borsaları arasında da ise Arjantin'nin ardından en fazla değer kazanan borsa olmayı başardı. Bu dönemde Arjantin borsası yaklaşık yüzde 20 değer kazanırken, onu yüzde 14,03 ile Borsa İstanbul, yüzde 13,64 ile Rusya borsası takip etti.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Analist ve Stratejist Cüneyt Paksoy, endekste ocak ayı başlarında 87.399 seviyesi görüldükten sonra başlayan yükselişin özellikle TCMB'nin faizleri sabit bırakması ve ABD Merkez Bankasının (Fed) duruşunu değiştirmesinden destek alarak momentum kazandığını söyledi.
Paksoy, toplamda bir aylık süreçte yaklaşık 18.000-19.000 puanlık kazanım elde eden BIST 100 endeksinin ocak ayı sonu itibari ile 2 sentlik dolar bazlı hedefine ulaştığını kaydetti.
Bankacılık endeksi lokomotif oldu
BIST 100 endeksinin bu performansında, TCMB'nin sıkı para politikası, hükümetin enflasyonla mücadelede kararlı duruşu ve dolar bazlı ucuzluğu satın alan yabancı payının etkisinin yanında yeri alımların da etkili olduğunu bildiren Paksoy şunları kaydetti:
"Dolar/TL ve tahvil faizleri tarafında dengeli pozitif seyrin desteklediği ve net ucuzluğa sahip bankacılık endeksinin özellikle lokomotif olduğu bu yükselişte , Fed destekli gelişen ülke piyasalarında yaşanan pozitif seyrin destekleyici olduğunu unutmamak lazım. Global borsalar adına önemli bir gösterge olarak takip ettiğimiz ve gelişen ülke borsalarını diğer destekleyen faktör konumundaki S&P 500 endeksinin 200 haftalık 55 aylık ortalamaların bulunduğu 2.300-2.400 bandından verdiği tepki yükselişinin 2.650-2.700’lere kadar ulaşması da BIST 100 endeksinin bu performansı üzerinde destekleyici oldu."
Paksoy, endekste aşağı yönlü düzeltme hareketleri karşısında hem mevcut pozisyonlar için hem de yeni açılması düşünülen pozisyonlar için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Teknik açıdan BIST 100 endeksinde kısa vadede gelecek kar satışlarının 100.000-103.000 bandı üzerinde karşılanması ve endeksin 105.000 puan üzerinde güç kazanması durumunda 107.500 ve 110.000 puanın hedef olmaya devam edeceğini ifade eden Paksoy, "110.000 puan üzerinde kalıcılık başlarsa 113.000-115.000 ve devamında en iyi senaryoda 120.000-125.000 seviyeleri izleneceğini söyledi.
Paksoy, endekste 100.000 puanın altına sarkma başlarsa aşağıda 97.000-98.500 bandının ilk önemli destek olacağına dikkati çekerek, bunun altında ise 95.000-93.000 puanın takip edileceğini dile getirdi.
TCMB'nin sıkı duruşu endeksteki yükselişte etkili oldu
İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu da Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksinin ocak ayındaki performansında TCMB’nin 16 Ocak toplantısında faiz indirmemesi ve 6 Mart toplantısı için faiz indirimi yapmayacağının sinyalini vermesine ek olarak sıkı duruşun süreceğinin altını çizmesinin etkili olduğunu kaydetti.
Turşucu, aynı mesajların devlet yetkilileri tarafından Davos zirvesinde de verildiğini belirterek, bu gelişmelerin TL’de kur riskinin yakın gelecekte olmayacağı güvencesi olarak algılandığını, yabancı yatırımcıların giriş yapmasını sağladığını dile getirdi.
Borsanın yükselmesindeki diğer önemli bir unsurun borsa şirketlerinin fiyatlama olarak oldukça ucuz bir seviyede bulunması olduğunu ifade eden Turşucu, "Bunlara ek olarak dışarıdan gelen en etkili faktör Fed’in güvercin mesajlar vermeye başlaması oldu. Bu küresel piyasalarda hem olumlu rüzgar yaratırken hem de gelişmekte olan ülke borsalarına fon girişlerinin önünü açtı." değerlendirmesinde bulundu.
Turşucu, borsadaki pozitif seyrin gelecek dönemde devam etmesini beklediğini vurgulayarak bu sert yükseliş sonrasında kar satışlarının olabileceğini bildirdi.
Borsada bazı ayların yatay veya satıcılı geçebileceğine dikkati çeken Turşucu, ancak yıl içerisinde borsanın daha yüksek seviyeleri görebileceğini ifade etti.
Gelecek dönemde yurt içinde öncelikle seçim sonuçlarının ve bunun sonuca göre şekillenecek siyasi gelişmelerin izleneceğini ifade eden Turşucu şunları kaydetti:
"Ekonomide durgunluğun sona erip canlanmanın başlayıp başlamadığının işaretleri piyasaların canlanması için önemli olacak. Yurt dışında ise ABD borsalarının seyri, Fed’in mesajları, ABD-Çin ticaret savaşlarının seyri küresel görünüm için önemli olacak.
Borsada demir-çelik, havacılık, gıda perakendeciliği, yurt dışı müteahhitlik sektörleri öne çıkabilir. Bunun yanında ihracat oranı yüksek şirketler bir adım önde olabilir. Ancak elbette yatırımcıların iskontolu ve beklentisi olan şirketleri radarına almasını öneririz."