BİTÜDER uyarıyor: Depreme karşı daha güvenli binalar için su yalıtımı yaptırın!
Bitümlü Su Yalıtımı üreticileri Derneği (BİTüDER), Türkiye'yi yasa boğan o günden bu güne yeterli önlemlerin alınmadığına dikkat çekiyor
Ülkemizin tarihinde 17 Ağustos 1999, acı bir gün olarak yerini aldı. Binlerce insanımızın ölümüne, binlerce kişinin ise yaralanmasına sebep olan 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden tam 14 yıl geçti. Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER), Türkiye’yi yasa boğan o günden bu güne yeterli önlemlerin alınmadığına dikkat çekiyor. 17 Ağustos depreminde binaların yıkılmasının en önemli nedeninin korozyon yani binalardaki taşıyıcı demirlerinin çürümesi olduğunu belirten BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, korozyondan korunmanın tek ve etkili yolu olan su yalıtımının ise ülkemizde hala binalar için zorunlu olmadığını belirtti. Karahan, ülkemizdeki binaların yüzde 85’inde su yalıtımı olmadığı düşünüldüğünde ülkemizdeki binaların birçoğunun depremde yıkılma riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı.
BİTÜDER Başkanı Burhan Karahan, 17 Ağustos depreminden bu yana alınması gereken birçok tedbirin alınmadığını belirterek şunları söyledi: “Bir binanın depreme karşı dayanıklı olması için en önemli sigortası su yalıtımı. Su yalıtımı olmayan binaların taşıyıcı sistemlerindeki demirler yıllar içinde korozyona uğruyor. Yani paslanıyor. Yapılan testler de gösteriyor ki su yalıtımsız bir bina 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor. Bu da binaların depreme karşı savunmasız kalması anlamına geliyor ve özellikle şiddetli bir deprem karşısında yıkılma riski en yüksek bina grubunu bunlar oluşturuyor. 17 Ağustos Depremi’nin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan araştırmaya göre; bu binaların yüzde 79’u hasarlı bulundu. İncelenen bu binaların yüzde 64’ünde ise su yalıtımı olmadığı için taşıyıcı sistemlerin korozyon nedeniyle paslandığı yani çürüdüğü belirlendi. Bu da gösteriyor ki su yalıtımı güvenli binalar için alınması gereken ilk ve en önemli tedbir.”
Su yalıtımının depreme karşı can ve mal güvenliği için kritik bir öneme sahip olmasına karşın ülkemizde yeterli önemin verilmediğini söyleyen Burhan Karahan, “Türkiye gibi yüzölçümünün yüzde 92’si deprem kuşağında olan ülkemizdeki binaların yüzde 85’inde su yalıtımı bulunmuyor. Maalesef ülkemizde su yalıtımı hala yasal bir zorunluluk değil. Oysaki su yalıtımı artık yasal bir zorunluluk haline gelerek tüm binalarda uygulanması gerekiyor. Bu konuda Bakanlık nezdindeki çalışmaların bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz. Ayrıca su yalıtımının maliyeti, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü gibi küçük bir bölümünü oluşturuyor. Can ve mal güvenliği sağlayan bu tedbirin ek bir maliyet olarak da görülmemesi gerekiyor. Halkımızı ev alırken mutlaka su yalıtımının olup olmadığını sorgulaması konusunda uyarıyoruz. Ayrıca yeni bina yaptıracaklar da mutlaka standartlara uygun, CE belgeli su yalıtımı malzemeleriyle binalarına su yalıtımı yaptırmalı” diye konuştu.