Beşiktaş Maçlarını İzmir Atatürk Stadı’nda Oynasın!

Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Orhan Can, Beşiktaş’ın 2012-2013 sezonu müsabakalarını 51 bin 295 kişilik İzmir Atatürk Stadı’nda oynaması önerisinde bulundu

Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Orhan Can, Beşiktaş'ın 2012-2013 sezonu müsabakalarını 51 bin 295 kişilik İzmir Atatürk Stadı'nda oynaması önerisinde bulundu

"Su akar, çatlağını bulur" ..

Beşiktaş'ın kader suyu da haldır haldır akmaya devam ediyor..

Bilindiği gibi “Tanrı vardır ve tarafsızdır” derim.

O, kainatta canlıların, “yaşam” süreleri, yani “giriş ve çıkışları” (Doğum ve ölüm) ile “ana arterlerde” başına gelecekleri  planlar.. Asıl “Kader” budur..

Ancak ana yolun üstündeki, gidiş hızınızın itibariyle, ne kadar “gaza” basacağınıza, ne kadar “fren” yapacağınıza, yandaki arabaya ne kadar “sürttüreceğinize”, öndeki arabaya ne kadar “toslayacağınıza”,  aniden frene basıp arkadaki arabanın size ne kadar “güm” yapacağına karışmaz. O, sizin veya bir başka insanoğlunun gidiş yolunuza yaptığı müdahaledir, yani beşer “iradesidir”..!!

Dolayısıyla, “Arka” veya “Yan sokaklarda” atılan "Adımlar" insanın iradesi ise "Doğru" ile "Yanlış", “Günah ve “Sevap” da burada başlamaktadır..

Bu kesin hüküm, insanlar için geçerli olduğu kadar gruplar, takımlar, kulüpler, siyasi partiler, dernekler, meclisler, toplumlar, devletler, yani, “Karar mekanizmasını” çalıştıran ve karar alan her “ŞEY” için geçerlidir..

Kısacası, bireysel veya toplu olarak verilen veya alınan “kararlar!” (İrade), günahları ve sevapları itibariyle, diğer canlılardan farklı olarak verilen “Aklın”, olumlu veya olumsuz kullanım  dizinimidir..!!  İşte, insanın kendi çizdiği kader denilen şey budur..!!

Yoksa; hiç çalışma, yat aşağıya.. Sonra da bir “şey” isteğinde Tanrı'yı hatırla..

Yok öyle 5 köfte 3 kuruş..!!

Gelelim Beşiktaş'a..

İnsanlar gibi takımlar da bu kader çizgisinin içindedir..

İyi “kararlar” alıp, iyi “takım” kurarsanız başarı sizin elinizdedir.

Dolayısıyla, şu anki yönetimin ve Samet Hoca'nın aldığı “kararların” olumlu veya olumsuz etkilerini, suyun “Ana artere” gidişi sürecinde göreceğiz..

Diyor ki Hoca:

Beşiktaş'ta yerli adam dönemi ya benimle bitecek ya da benden sonra da devam edecek..

Bu, kendini ortaya atması itibariyle, muazzam bir duruştur..!!

Ben, böyle bir duruşa saygı duyarım arkadaş..

Unutmayın, aldığınız ve alacağınız kararlar ve atacağınız adımlar size aittir..

Hem, Beşiktaş'ın başına gelecek olan, o Portekizli'den daha kötü bir olay olamaz ya..!!

Doğru ya, Avrupa'yı zorlayacak” yıldızlarda kurulu bir takımı böyle perişan etmek, ayrı bir “yetenek”, ayrı bir “başarı” öyküsüdür ya..!!

Hoca başka ne diyor:

“Takımın lideri Fernandes olacak, Yeni sezonda çift forvetle oynanacak. David Ospina veya İskoç kaleci Mcggresor..” Bunlar güzel şeyler..!!

Quaresma'nın gönderilmeye çalışılması, Rüştü'ye karşı yapılan acımasız laflar, Sivok'un az daha elden kaçırılması, Ernst'in istenilmemesi,  tutarsız açıklamalar, futbolcuları rencide edecek demeçler vermek.. Bunlar da kötü şeyler!

Ücretlerde indirim istemek gibi trajı komik şeylere de girmeyeceğim..

Bana göre; stat arayışında, ona buna yalvarmak da kötü şeyler arasında, İnönü stadında oynamak da ısrar etmekte..

Bolu'da oynarım, Edirne'de oynarım.. Ama oynarım..

Daha ileri gittim, Halı sahada oynarım, boyun eğmem, muhtaç olmam..

Çünkü; TC'nin kuruluş felsefesidir, “Ezelden beri hür yaşamak”.

Dolayısıyla Beşiktaş'a da hiçbir çılgın zincir vuramaz..

Centilmence “gel” deseler tamam da, demiyorlar ki..

Şimdi, bazı saflar “Halı sahada nasıl gelir elde edeceğiz. Kulüp zaten zorda” diyeceklerdir!

Öyle mi..!!?

İşte sana çözüm o zaman..

İZMİR ATATÜRK STADI..!!

51 bin 295 kişilik..!!

Stat 2005'te yenilenmiş..

Ayrıca, Karşıyaka-Göztepe derbisini 85 bin kişi seyretmiş. Bu maç, Türkiye'de en çok seyircinin izlediği maç olmuştur. Ayrıca dünya 2. lig seyirci rekoru olarak da tarihe geçmiştir.



Hem, Türkiye'nin 3. büyük koca şehrinin Süper Lig'de takımı yok..

O şehir ki düşmanın ayak basmasıyla Kurtuluş Savaşı'nın başladığı, düşmanın denize dökülmesiyle de Kurtuluş Savaşı'nı bittiği şehirdir.. Dünyada tektir..(X)

Merak etmeyin, Ege'nin Efeleri akın akın gelir Beşiktaş'a..

Yeter ki Beşiktaş onlara gelsin..

Otobüslere doluşur biz de gideriz oralara..

Bu yüzden destanımızda, “Ezelden beri hür yaşadım, hür yaşarım.. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım..” felsefesi vardır..!!

Beşiktaş ilklerin takımıdır.. Al sana İLK..!!

Elbette, İnönü'de oynamak güzel şeydir! Hatta çok güzel şey..!!

Ancak stadın hali ortada..

Olacak demiyorum ama,

Allah göstermesin İnönü hınca hınç doluyken hafif sallantı olsa..

O emektar tribünler çatırdasa..

E zaten, Beşiktaş seyircisi 90 dakika susmayan, 90 dakika zıplayan sevdalılar..

Kim bunun sorumluluğunu alabilir..!! Kim bu durumu Tanrı'ya havale edebilir..

Edemez..

Tarihe, böyle bir “İLK”le geçmeyin arkadaş..

Bu stat eninde sonunda YIKILACAK..!!

Ha 1 yıl önce ha 1 yıl sonra..

Aklın yolu bir.. Gelin, İzmir'i enine boyuna düşünün..

Yakışır Beşiktaş'a İzmir'de oynamak..!!

Şayet “YOK, olmaz” diyorsanız, eh,  o zaman stadı parça parça yıkıp yenileyin..

Benimkisi sadece, fantastik ve romantik bir öneriydi..!!

Takım için son söz:

Bakın, deniz otobüsü iskeleye yaklaşırken, “Sayın yolcularımız, gemimiz iskeleye yanaşma manevraları yaparken yerlerinizden kalkmayın” anons yapılır.

Bu anons yapılır yapılmaz da yerlerinden kalkar insanlar..

İşte taraftar da böyledir..

İşler umdukları gibi gitmezse anonsu duydukları gibi kalkarlar yerlerinden!

İşte, o zaman sizin de “Papucunuz dama atılır”..

Bir de “Metin-Ali-Feyyaz Ruhu”ndan bahsediyorlar..

Elbette ki “Metin-Ali-Feyyaz Ruhu” gururlanacak bir geçmiştir..

Ama o, onurlu geçmişin şanlı tarihinde yazılıdır.

Günümüz koşulları ise vahşi, yani acımasız kapitalizmin kuralları çerçevesinde ilerlemektedir.

Bu yüzden, bir zamanlar fırtına gibi esen nice takımların yerlerinde yeller esmektedir..

Koca Doğu Blok'u ülkelerinin çökmesinin nedeni de budur..

1970 yılında çıkardıkları ürünü 20 yıl sonra da çıkarmaya çalışmalarındandır..

Oysa acımasız bir yarış içinde olan kapitalizm neredeyse 6 ayda bir, teknoloji değişmektedir, ürün değişmektedir..  

Bunun ana döngüsü de sermayedir..

İşte anam babam, aha bu yüzden “Metin Ali Feyyaz”in o güzel ruhu, kapitalist rekabet koşullarında artık, maalesef “Tuz ruhudur”..!!

Neyse “Su akar, yolunu bulurmuş..”

Bana göre ise “Su akar, çatlağını bulurmuş”..

Benim gibi..(!)J:))))

Son olarak, gökten 3 elma düşsün.. Hepsi Beşiktaş'ın üstüne olsun..

Herkese selamlar..

OC yine kaçar..

En Kalbi Muhabbetlerimle..

Ben Can; Orhan CAN..

(X) Yılmaz Özdil

Orhan Can/Hürriyet