Başekonomist konuştu: "İnşaatta sürpriz iflaslara hazır olun"
Başekonomist Ludovic Subran Türkiye'yle ilgli çarpıcı iddialarda bulundu.
Habertürk.com'dan Barış Erkaya'ya konuşan genç başekonomist, Ludovic Subran, “Türkiye’de 16 bin 800 şirket iflas edecek” dedi.
Belki bu tahmin çok da öyle önemli bir öngörü olmayabilirdi. Fakat Ora AVM, Kayı Grup, Goldaş, ÇBS, Rodi Mood, çocuk giyim devi Bücürük, Orion Holding, Fi Yapı, Tanrıverdi Holding gibi sektörünün bir dönemine damga vurabilmiş markaların birbiri ardında iflası yaşanınca artık bu sese bir kulak vermek farz oldu.
Alacak sigortası şirketi, Euler Hermes’in Başekonomisti Subran’la dün düzenlediği basın toplantısından hemen önce bir araya gelme imkanı bulduk ve Türkiye’yi, riskleri sorduk.
Subran, 2013 yılında global bazda iflas edecek şirketlerde yüzde 2’lik artış, 2014’te ise yüzde 1’lik bir azalma bekliyor.
Subran ülkeleri üç gruba ayırıyor risklere göre.
Ülkeler bazında özellikle Avrupa’da iflasların sebebi resesyonun uzaması. Daha az müşteri potansiyeline sahip artık firmalar. Fiyat rekabetleri de artmış durumda.
İkinci grup ülkelerde ise Doğu Avrupa ülkeleri, Polonya veya Çek Cumhuriyeti gibi ihracattan (yeni ihracat pazarları yaratamıyorlar) kaynaklı sorunlar yüzünden iflasların yaşandığı ülkeler var.
Üçüncü grup ülkelerde ise, bu gruba Türkiye de giriyor, çok hızlı bir büyüme var. Fakat bu büyümeye paralel olarak pek çok firma batıyor bu ülkelerde. Euro krizi de bunda çok etkili.
2014’te ortaya çıkan yeni riskin ise finansman riski olduğuna dikkat çeken Subran, “ABD, Avrupa ve İngiltere’deki genişlemeci para politikalarının sona ermesi, Türkiye gibi ülkeler için de iflas risklerini artıracak” diyerek tehlikelerin altını çiziyor.
TÜRKİYE’DE RİSKLİ SEKTÖRLER!
Bu yılın mayıs ayından bu yana TL euro karşısında yüzde 7 değer kaybetti. 3 ay önce şirketlerin ödediği borç ödemesi ile şimdiki arasında ciddi fark var. Subran’a göre bu durum borçların geri ödenememesi riskini ortaya çıkıyor. Aynı şekilde yurtdışında alacağı olan şirketler için de risk artıyor.
Subran’ın tahminlerine göre inşaat, ağır metal gibi yüksek kamu finansmanı gerektiren sektörler de pek çok risklerle karşı karşıya. Bu sektörler finansman alanında etkilenecek.
“İNŞAATTA BÜYÜK İFLASLAR YAŞANABİLİR”
Konu risk ve iflaslar olunca ve Subran’ın dilinden de riskli sektörler içinden inşaat sektörü dökülünce haliyle Türkiye’de konut sektöründe yaşanan iflaslar geliyor hemen akla. Acaba Türkiye’de de İspanya veya ABD’de olduğu gibi bir balon var mı?
Türkiye’de inşaatta genel bir balon olduğundan bahsedilemeyeceğini söyleyen Subran, “Fakat hacimsel bir balon olduğu ortada. 2014’te inşaatta kredi daralması yaşanacak. Büyük firmalar bugüne kadar doların ucuzluğundan faydalanıyordu. Pek çok firmanın iyi yapılanmadığını düşünüyorum. Çok fazla proje var ve fiyatlar da yüksek” diyor.
Türkiye’de konutların orta sınıfın karşılayamayacağı fiyatlardan satıldığına dikkat çeken Subran, üstelik de inşaatların yavaş ilerlediğine vurgu yapıyor.
Subran İspanya kadar bir balon olmasa da, İspanya’da olduğu gibi hayalet şehirler oluşmasa da Türkiye’deki kredi daralmasının ve dolar kurundaki gelişmelerin ürkütücü bir sonucu olabileceğini de belirtiyor: Büyük inşaat şirketlerinde iflas sürprizleri yaşanabilir.
Röportajın devamı için tıklayınız
Belki bu tahmin çok da öyle önemli bir öngörü olmayabilirdi. Fakat Ora AVM, Kayı Grup, Goldaş, ÇBS, Rodi Mood, çocuk giyim devi Bücürük, Orion Holding, Fi Yapı, Tanrıverdi Holding gibi sektörünün bir dönemine damga vurabilmiş markaların birbiri ardında iflası yaşanınca artık bu sese bir kulak vermek farz oldu.
Alacak sigortası şirketi, Euler Hermes’in Başekonomisti Subran’la dün düzenlediği basın toplantısından hemen önce bir araya gelme imkanı bulduk ve Türkiye’yi, riskleri sorduk.
Subran, 2013 yılında global bazda iflas edecek şirketlerde yüzde 2’lik artış, 2014’te ise yüzde 1’lik bir azalma bekliyor.
Subran ülkeleri üç gruba ayırıyor risklere göre.
Ülkeler bazında özellikle Avrupa’da iflasların sebebi resesyonun uzaması. Daha az müşteri potansiyeline sahip artık firmalar. Fiyat rekabetleri de artmış durumda.
İkinci grup ülkelerde ise Doğu Avrupa ülkeleri, Polonya veya Çek Cumhuriyeti gibi ihracattan (yeni ihracat pazarları yaratamıyorlar) kaynaklı sorunlar yüzünden iflasların yaşandığı ülkeler var.
Üçüncü grup ülkelerde ise, bu gruba Türkiye de giriyor, çok hızlı bir büyüme var. Fakat bu büyümeye paralel olarak pek çok firma batıyor bu ülkelerde. Euro krizi de bunda çok etkili.
2014’te ortaya çıkan yeni riskin ise finansman riski olduğuna dikkat çeken Subran, “ABD, Avrupa ve İngiltere’deki genişlemeci para politikalarının sona ermesi, Türkiye gibi ülkeler için de iflas risklerini artıracak” diyerek tehlikelerin altını çiziyor.
TÜRKİYE’DE RİSKLİ SEKTÖRLER!
Bu yılın mayıs ayından bu yana TL euro karşısında yüzde 7 değer kaybetti. 3 ay önce şirketlerin ödediği borç ödemesi ile şimdiki arasında ciddi fark var. Subran’a göre bu durum borçların geri ödenememesi riskini ortaya çıkıyor. Aynı şekilde yurtdışında alacağı olan şirketler için de risk artıyor.
Subran’ın tahminlerine göre inşaat, ağır metal gibi yüksek kamu finansmanı gerektiren sektörler de pek çok risklerle karşı karşıya. Bu sektörler finansman alanında etkilenecek.
“İNŞAATTA BÜYÜK İFLASLAR YAŞANABİLİR”
Konu risk ve iflaslar olunca ve Subran’ın dilinden de riskli sektörler içinden inşaat sektörü dökülünce haliyle Türkiye’de konut sektöründe yaşanan iflaslar geliyor hemen akla. Acaba Türkiye’de de İspanya veya ABD’de olduğu gibi bir balon var mı?
Türkiye’de inşaatta genel bir balon olduğundan bahsedilemeyeceğini söyleyen Subran, “Fakat hacimsel bir balon olduğu ortada. 2014’te inşaatta kredi daralması yaşanacak. Büyük firmalar bugüne kadar doların ucuzluğundan faydalanıyordu. Pek çok firmanın iyi yapılanmadığını düşünüyorum. Çok fazla proje var ve fiyatlar da yüksek” diyor.
Türkiye’de konutların orta sınıfın karşılayamayacağı fiyatlardan satıldığına dikkat çeken Subran, üstelik de inşaatların yavaş ilerlediğine vurgu yapıyor.
Subran İspanya kadar bir balon olmasa da, İspanya’da olduğu gibi hayalet şehirler oluşmasa da Türkiye’deki kredi daralmasının ve dolar kurundaki gelişmelerin ürkütücü bir sonucu olabileceğini de belirtiyor: Büyük inşaat şirketlerinde iflas sürprizleri yaşanabilir.
Röportajın devamı için tıklayınız