Başbakan'dan yatırım çağrısı: Yeterki yapın istediğiniz vereceğiz
Ticaret Şurası'nda konuşan Başbakan Yıldırım, sanayicilere cazibe merkezi illere yatırım çağrısında bulundu: Yatırım yapın. Karşılığını biz vereceğiz, hiç merak etmeyin.
Hükümetten yatırımcıya açık çağrı. Başbakan Binali Yıldırım, dün ekonomi bakanlarıyla birlikte Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) ev sahipliğinde iş dünyasını temsil eden 81 il temsilcisinin katılımıyla yapılan 9. Ticaret ve Sanayi Şurası’na katıldı.
Şurada iş dünyasına seslenen Yıldırım, “TOBB’dan, siz sanayicilerden özellikle bir ricam, bir istirhamım var. Cazibe merkezi olarak tanımladığımız 23 ilden oluşan bölgeye yönelik bir hamle başlatmanızı istiyorum. Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. ‘El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar’ diye bir tabir var. Dolayısıyla o bölgelerde mutlaka pozitif ayrımcılık, yatırım yapacağız, karşılığını biz vereceğiz, hiç merak etmeyin. Ne istiyorsak karşılığını vereceğiz, bundan emin olabilirsiniz” dedi. Gençleri dağa çıkmaktan kurtaracaklarını da sözlerine ekleyen Yıldırım şöyle konuştu:
Amaç kendi hayvan varlığımızı artırmak
“Onlara dağdan daha heyecanlı iş imkanları sunacağız. Türkiye’nin mutlak üstünlüğü yok, petrolü yok, doğalgazı yok. Mukayeseli üstünlüğümüz var. O da genç nüfusumuz, beşeri kaynağımız. Şimdi bu gücümüzü kullanma zamanı geldi. Biz üzerimize düşen görevi yapacağız, gençlerimizi eğitimle donatacağız. Siz bu gençleri alıp geleceğe hazırlayacaksınız, sorumluluklarını siz alacaksınız. Tarım herşeye rağmen Türkiye için stratejik bir sektördür. Tarımı bu teşviklerle devreye soktuğumuzda ülke ekonomisine katkısını kısa sürede 15 milyar artırmış olacağız. Hayvancılıkta esas olan kendi hayvan varlığımızı artırmaktır. Satın alıp keserek biz bu işin içinden çıkamayız. Damızlığı, bakıcılığı kendimiz yapacağız. “
3. yıllık öngörü
Orta Vadeli Program (OVP) ile amaçlarınının 3 yıllık öngörüleri paylaşmak olduğunu kaydeden Yıldırım, “Bütçe açığının artması pahasına yatırımlarda kısıntıya gitmiyoruz. Reformlar devam edecek, uygulamadan kaynaklı sorunlar teker teker çözülecek. Burada anlatılanların yüzde 60’ı 70’i uygulamaydı. Yasalar var, ama uygulamaya gelince maalesef keyfilik yüzünden vatandaşımız, yatırımcımız zaman kaybediyor, üzülüyor. Bunları da birlikte aşacağız” dedi.
Şurada iş dünyasına seslenen Yıldırım, “TOBB’dan, siz sanayicilerden özellikle bir ricam, bir istirhamım var. Cazibe merkezi olarak tanımladığımız 23 ilden oluşan bölgeye yönelik bir hamle başlatmanızı istiyorum. Hepimiz elimizi taşın altına koyacağız. ‘El eli yıkar, el de döner yüzü yıkar’ diye bir tabir var. Dolayısıyla o bölgelerde mutlaka pozitif ayrımcılık, yatırım yapacağız, karşılığını biz vereceğiz, hiç merak etmeyin. Ne istiyorsak karşılığını vereceğiz, bundan emin olabilirsiniz” dedi. Gençleri dağa çıkmaktan kurtaracaklarını da sözlerine ekleyen Yıldırım şöyle konuştu:
Amaç kendi hayvan varlığımızı artırmak
“Onlara dağdan daha heyecanlı iş imkanları sunacağız. Türkiye’nin mutlak üstünlüğü yok, petrolü yok, doğalgazı yok. Mukayeseli üstünlüğümüz var. O da genç nüfusumuz, beşeri kaynağımız. Şimdi bu gücümüzü kullanma zamanı geldi. Biz üzerimize düşen görevi yapacağız, gençlerimizi eğitimle donatacağız. Siz bu gençleri alıp geleceğe hazırlayacaksınız, sorumluluklarını siz alacaksınız. Tarım herşeye rağmen Türkiye için stratejik bir sektördür. Tarımı bu teşviklerle devreye soktuğumuzda ülke ekonomisine katkısını kısa sürede 15 milyar artırmış olacağız. Hayvancılıkta esas olan kendi hayvan varlığımızı artırmaktır. Satın alıp keserek biz bu işin içinden çıkamayız. Damızlığı, bakıcılığı kendimiz yapacağız. “
3. yıllık öngörü
Orta Vadeli Program (OVP) ile amaçlarınının 3 yıllık öngörüleri paylaşmak olduğunu kaydeden Yıldırım, “Bütçe açığının artması pahasına yatırımlarda kısıntıya gitmiyoruz. Reformlar devam edecek, uygulamadan kaynaklı sorunlar teker teker çözülecek. Burada anlatılanların yüzde 60’ı 70’i uygulamaydı. Yasalar var, ama uygulamaya gelince maalesef keyfilik yüzünden vatandaşımız, yatırımcımız zaman kaybediyor, üzülüyor. Bunları da birlikte aşacağız” dedi.