Bas bas paraları Cennet’e...
Öyle bir site ki sakinlerinin çoğu TÜSİAD üyesi, geri kalanı da Forbes eşrafı... Mandarin Oriental, kimine göre Bodrum’u kalkındıracak dev proje, kimine göre tam bir çevre katliamı. Cennet Koyu’nun yeni halinden milyonlarca Euroluk manzaralar...
‘Cennet değil, cinnet koyu.’ Radikal gazetesinin 2012 Mayısı’nda attığı ses getiren başlıklardan biriydi bu. İddialar ağırdı: Kültür ve Turizm Bakanlığı SİT alanı olan Göltürkbükü Cennet Koyu’nu Astaş Holding’e ‘peşkeş’ çekmişti. Bölgedeki 10 bin zeytin ağacı sökülecekti, yerlerine VIP otel ve residans grubu Mandarin’in oteli yapılacaktı.
Çevreciler ayaklandı, bakanlık “600 milyon Euro’luk yatırım Bodrum’un değerini arttıracak” diye kararını savundu. Astaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Aşçı “Ağaçları koruyacağız, ilave olarak 1 milyon bitki daha dikeceğiz” taahüddünde bulundu. Proje, bu ay tamamlandı: Rezidansların inşaatı bitti, yerleşim başladı, otel de 7 Temmuz’da ilk misafirlerini ağırlayacak. Peki verilen sözler ne kadar tutuldu? Cennet Koyu, ‘cinnet koyu’na dönüştü mü? Yerinde inceledik.
CENNETTEN PARÇA
Mandarin Oriental’a arabayla girmek yasak. Ulaşım, buggy denen golf arabalarıyla sağlanıyor. Birine atlayıp üç koya bakan tepeden aşağı iniyoruz. Muhtelif boyuttaki villalar dağınık bir şekilde sıralanmış. Kimi hâlâ dekorasyon aşamasında, kimi evde tatil çoktan başlamış.
Vedat Aşçı’yla buluşuyoruz. Aşçı, konuya ‘yeşil’den giriyor: “Projenin en önemli tarafı ağaçlarla çevrilmiş olması, neden azaltalım? Ağaçları yerinden oynatmamak için evlerin konumlarını revize ettik. Binalara iç bahçeler yaptık, ortalarında ağaçlar var. İtalya ve Türkiye’den, akasyasından defnesine farklı türlerde 1 milyona yakın bitki diktik. Birkaç yıl içerisinde tüm binalar yeşilin içinde kaybolacak.”
Bitkiler dikilmiş dikilmesine, her yer yemyeşil ama bu, koyun tamamen Türkiye’nin kaymak tabakasının emrine amade olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Öyle ki Bodrum’un en güzel koyuna bakan sitenin ev sahipleri, Türkiye’nin en beyaz Türkleri: Mustafa Koç, Suzan Sabancı, Ethem Sancak, Yıldırım Demirören, Murat Dedeman, Yalçın Ayaydın, Turgut Toplusoy... Bülent Eczacıbaşı da evi koyun hemen kıyısında olduğu için ‘fahri Mandarinli’ sayılıyor. Şov dünyası da cennetin cazibesine kapılmış; Acun Ilıcalı ve Cem Yılmaz da ‘cennet’ten ev almış. Vedat Aşçı, Mandarin Oriental’ın bu ‘crème de la crème’ ekibi toplamasının nedenini şöyle açıklıyor: Mandarin’in her projesinde ev alan, bağımlısı olan bir elit kesim var. Astaş Holding de seçkin projelere imza atıyor. Bu özellikler bir araya gelince, en elit aileleri bir araya getirmek kolay oldu. Burada kaynaşacaklar, yeni iş projeleri üretecek, Türkiye’ye de yeni iş imkânı sağlayacaklar.”
Peki ‘Türkiye için çalışacak elitler’ ne yiyecek, ne yapacaklar? Gökhan Tabanlıoğlu’nun tasarladığı evlerde yaşam çok rahat: Siz daha evinize gelmeden bir ekip, evi, bahçeyi hazırlıyor; kaldığınız sürece yemek yapıyor, her yeri derleyip topluyor; çocuklarınıza bakıyor; masaj yapıyor... Michelin yıldızlı ekibin çalıştığı dokuz farklı restoran ve bardan da ne isterseniz, emrinize amade. Kendi evinizde 7 yıldızlı otel hizmeti... Hayat tatlı anlayacağınız.
Evleri gezmeye başlıyoruz: Metrekareler bahçe dahil 1500-3000 arasında. Gezdiğimiz ev dört odalı, fiyatı 4 milyon Euro. Her odanın banyosu, giyinme bölümleri var. Ayağınızın dibindeki denize girmek istemezseniz üzülmeyin, bahçede 14 metrelik sonsuzluk havuzu mevcut. Tesis zaten havuza doyamamış; muhtelif yerlerde 150 farklı havuz oluşturulmuş. Evlerde yapılan bir hava koridoru sistemiyle, klimaya ihtiyaç duyulmadan her yer soğuyabiliyor. Hava koridoruna yakından bakmak için gittiğimde beni farklı bir oda karşıladı. Banyosu mutfağı yine aynı kaliteli malzemeden ama daha karanlık bir oda. Deniz manzarası da hak getire. Öğreniyorum ki hizmetli odası olarak tasarlanmış. Hayat ve acı gerçekler....
İKİ BUÇUK KM SAHİL
Projenin iki buçuk kilometrelik sahilinde üç beach club var. Onlardan birine, Olive Garden’a iniyoruz. Kumsalla yeşil çimenler iç içe. Maldivler’den gelen kum fazla beyaz kaçmış beğenilmemiş, yerine Karadeniz’den çıkarılan ince beyaz bir kum getirilmiş. Plajın ucunda, halen inşaat halinde, JuJu by Babylon Bar var. Peki Mandarin gibi bir konsepte Babylon fazla ‘salaş’ kaçmaz mı? Öğreniyorum ki, mekân Ferit Şahenk ve Vedat Aşçı’nın birlikte yürüteceği yeni projelerini taçlandırmak için ayrılmış. Güllük’te Aşçı’yla birlikte bir golf resortu açacak olan Şahenk, ayrıca Mandarin Oriental’ın hemen yanındaki küçük detoks oteliyle de işbirliğine gitmiş, oraya bir marina konumlandırmayı planlıyor. Mandarin’in en tepesindeki üç ev büyüklüğündeki sarayı da Mandarin’in hemen yanındaki yerini rahatlıkla izleyebileceği biçimde konuşlanmış.
600 dönümlük Mandarin Oriental Koyu, sahipleri için gerçekten bir cennet. Fakat manzarayı dışarıdan görmek için denize açılıyoruz. Dikilen ağaçlar yeterince büyümediği için Aşçı’nın sözünü ettiği ‘yeşile boğulma’ durumu henüz yok. Koyun hemen yanındaki minik halk plajında tek tük ‘halk’ gözüme çarpıyor. Aynı deniz, aynı hava ama birkaç metre ötesiyle arasında ciddi bir uçurum var. Bodrum’da tatil, biraz da böyle bir şey işte...
Villalar: 560, 640 ve 760 m2 olmak üzere üç çeşit villa var. Tatil evlerindeyse 4+1, 3+1, 2+1 ve dubleks seçenekleri yer alıyor. Villa fiyatları 3-7 milyon, rezidanslardaki daireler 1-3 milyon Euro...Villaların yüzde 90’ı, dairelerin yüzde 75’i satıldı...
Tesislerde İtalyan Assaggio, Türk mutfağının olduğu Olive Garden, Akdeniz mutfağı için Sofra, Asya mutfağı içinse Kurochan adlı restoranlar bulunacak. Muhtelif yerlerdeki tabaklar 25-90 TL arası...
İki buçuk kilometrelik sahilde Olive Garden Beach, Blue Beach ve Cennet Beach olmak üzere üç beach club yer alıyor.
Otele gelince... Gecelik fiyatlar 800 - 18 bin Euro arasında: Yine de rezervasyonlar yoğun.
Çevreciler ayaklandı, bakanlık “600 milyon Euro’luk yatırım Bodrum’un değerini arttıracak” diye kararını savundu. Astaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Aşçı “Ağaçları koruyacağız, ilave olarak 1 milyon bitki daha dikeceğiz” taahüddünde bulundu. Proje, bu ay tamamlandı: Rezidansların inşaatı bitti, yerleşim başladı, otel de 7 Temmuz’da ilk misafirlerini ağırlayacak. Peki verilen sözler ne kadar tutuldu? Cennet Koyu, ‘cinnet koyu’na dönüştü mü? Yerinde inceledik.
CENNETTEN PARÇA
Mandarin Oriental’a arabayla girmek yasak. Ulaşım, buggy denen golf arabalarıyla sağlanıyor. Birine atlayıp üç koya bakan tepeden aşağı iniyoruz. Muhtelif boyuttaki villalar dağınık bir şekilde sıralanmış. Kimi hâlâ dekorasyon aşamasında, kimi evde tatil çoktan başlamış.
Vedat Aşçı’yla buluşuyoruz. Aşçı, konuya ‘yeşil’den giriyor: “Projenin en önemli tarafı ağaçlarla çevrilmiş olması, neden azaltalım? Ağaçları yerinden oynatmamak için evlerin konumlarını revize ettik. Binalara iç bahçeler yaptık, ortalarında ağaçlar var. İtalya ve Türkiye’den, akasyasından defnesine farklı türlerde 1 milyona yakın bitki diktik. Birkaç yıl içerisinde tüm binalar yeşilin içinde kaybolacak.”
Bitkiler dikilmiş dikilmesine, her yer yemyeşil ama bu, koyun tamamen Türkiye’nin kaymak tabakasının emrine amade olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Öyle ki Bodrum’un en güzel koyuna bakan sitenin ev sahipleri, Türkiye’nin en beyaz Türkleri: Mustafa Koç, Suzan Sabancı, Ethem Sancak, Yıldırım Demirören, Murat Dedeman, Yalçın Ayaydın, Turgut Toplusoy... Bülent Eczacıbaşı da evi koyun hemen kıyısında olduğu için ‘fahri Mandarinli’ sayılıyor. Şov dünyası da cennetin cazibesine kapılmış; Acun Ilıcalı ve Cem Yılmaz da ‘cennet’ten ev almış. Vedat Aşçı, Mandarin Oriental’ın bu ‘crème de la crème’ ekibi toplamasının nedenini şöyle açıklıyor: Mandarin’in her projesinde ev alan, bağımlısı olan bir elit kesim var. Astaş Holding de seçkin projelere imza atıyor. Bu özellikler bir araya gelince, en elit aileleri bir araya getirmek kolay oldu. Burada kaynaşacaklar, yeni iş projeleri üretecek, Türkiye’ye de yeni iş imkânı sağlayacaklar.”
Peki ‘Türkiye için çalışacak elitler’ ne yiyecek, ne yapacaklar? Gökhan Tabanlıoğlu’nun tasarladığı evlerde yaşam çok rahat: Siz daha evinize gelmeden bir ekip, evi, bahçeyi hazırlıyor; kaldığınız sürece yemek yapıyor, her yeri derleyip topluyor; çocuklarınıza bakıyor; masaj yapıyor... Michelin yıldızlı ekibin çalıştığı dokuz farklı restoran ve bardan da ne isterseniz, emrinize amade. Kendi evinizde 7 yıldızlı otel hizmeti... Hayat tatlı anlayacağınız.
Evleri gezmeye başlıyoruz: Metrekareler bahçe dahil 1500-3000 arasında. Gezdiğimiz ev dört odalı, fiyatı 4 milyon Euro. Her odanın banyosu, giyinme bölümleri var. Ayağınızın dibindeki denize girmek istemezseniz üzülmeyin, bahçede 14 metrelik sonsuzluk havuzu mevcut. Tesis zaten havuza doyamamış; muhtelif yerlerde 150 farklı havuz oluşturulmuş. Evlerde yapılan bir hava koridoru sistemiyle, klimaya ihtiyaç duyulmadan her yer soğuyabiliyor. Hava koridoruna yakından bakmak için gittiğimde beni farklı bir oda karşıladı. Banyosu mutfağı yine aynı kaliteli malzemeden ama daha karanlık bir oda. Deniz manzarası da hak getire. Öğreniyorum ki hizmetli odası olarak tasarlanmış. Hayat ve acı gerçekler....
İKİ BUÇUK KM SAHİL
Projenin iki buçuk kilometrelik sahilinde üç beach club var. Onlardan birine, Olive Garden’a iniyoruz. Kumsalla yeşil çimenler iç içe. Maldivler’den gelen kum fazla beyaz kaçmış beğenilmemiş, yerine Karadeniz’den çıkarılan ince beyaz bir kum getirilmiş. Plajın ucunda, halen inşaat halinde, JuJu by Babylon Bar var. Peki Mandarin gibi bir konsepte Babylon fazla ‘salaş’ kaçmaz mı? Öğreniyorum ki, mekân Ferit Şahenk ve Vedat Aşçı’nın birlikte yürüteceği yeni projelerini taçlandırmak için ayrılmış. Güllük’te Aşçı’yla birlikte bir golf resortu açacak olan Şahenk, ayrıca Mandarin Oriental’ın hemen yanındaki küçük detoks oteliyle de işbirliğine gitmiş, oraya bir marina konumlandırmayı planlıyor. Mandarin’in en tepesindeki üç ev büyüklüğündeki sarayı da Mandarin’in hemen yanındaki yerini rahatlıkla izleyebileceği biçimde konuşlanmış.
600 dönümlük Mandarin Oriental Koyu, sahipleri için gerçekten bir cennet. Fakat manzarayı dışarıdan görmek için denize açılıyoruz. Dikilen ağaçlar yeterince büyümediği için Aşçı’nın sözünü ettiği ‘yeşile boğulma’ durumu henüz yok. Koyun hemen yanındaki minik halk plajında tek tük ‘halk’ gözüme çarpıyor. Aynı deniz, aynı hava ama birkaç metre ötesiyle arasında ciddi bir uçurum var. Bodrum’da tatil, biraz da böyle bir şey işte...
Villalar: 560, 640 ve 760 m2 olmak üzere üç çeşit villa var. Tatil evlerindeyse 4+1, 3+1, 2+1 ve dubleks seçenekleri yer alıyor. Villa fiyatları 3-7 milyon, rezidanslardaki daireler 1-3 milyon Euro...Villaların yüzde 90’ı, dairelerin yüzde 75’i satıldı...
Tesislerde İtalyan Assaggio, Türk mutfağının olduğu Olive Garden, Akdeniz mutfağı için Sofra, Asya mutfağı içinse Kurochan adlı restoranlar bulunacak. Muhtelif yerlerdeki tabaklar 25-90 TL arası...
İki buçuk kilometrelik sahilde Olive Garden Beach, Blue Beach ve Cennet Beach olmak üzere üç beach club yer alıyor.
Otele gelince... Gecelik fiyatlar 800 - 18 bin Euro arasında: Yine de rezervasyonlar yoğun.