Bakanlar Kurulu'na Danıştay şoku!
İstanbul Sultangazi’de 6 bin kişinin yaşadığı bir site için Bakanlar Kurulu'nun verdiği ‘riskli alan’ kararı Danıştay’dan döndü.
Danıştay Ondördüncü Daire, 18 hektarlık alan için verilen kararının yürütmesini durdurdu. Danıştay kararında, “mülkiyet hakkı” vurgusu yapılarak, alınan ‘riskli alan’ kararının soyut bilgiler dayalı olduğu kaydedildi.
Sultangazi ilçesinde, en çok yeşil alanın bulunduğu ve çevre düzenlemesi ile görece daha iyi bir durumda olan Cumhuriyet Mahallesi’nde 2 yıldır diken üstünde yaşayan aileleri rahatlatan bir karar çıktı. Semt sakinleri, Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan olarak ilan edilen evleri için uzun bir süre çeşitli etkinlik ve eylemler yaptı. Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazetede yayınlanması üzerinde, kararın iptali için dava açıldı.
Dosyaya, Danıştay Ondördüncü Daire baktı. Danıştay’ın 21 Ekim’de oybirliği ile aldığı karar, taraflara önceki gün ulaştı. Danıştay, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Yürütmenin durdurulması kararından sonra iptal kararının çıkması sonrası, davanın tarafı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz hakkı bulunuyor.
Danıştay kararında, gayrimenkul değeri artan bölge için alınan ‘riskli alan’ kararının soyut dayanaklarının olduğuna işaret edildi. Kararda, söz konusu bölgedeki evlerin risk taşıdığına dair bilimsel bir raporun ortaya konulamadığı ve dosyaya sunulmadığı vurgusu yapıldı. Sultangazi Belediyesi’nin talebinin hazırladığı ‘riskli alan dosyası’na eleştiri getirilen kararda, “…Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
Semt sakinleri adına davaları takip eden isimlerden Av. Atilla Bahçıvan, Danıştay kararının oldukça önemli olduğunu vurgu yaptı. Av. Bahçıvan, kararda, 'mülkiyet hakkına özel bir vurgu yapıldığına işaret etti. Bahçıvan, bir bölgenin riskli alan ilan edilebilmesi için, yönetmeliğin çok açık hükümleri var. 'Bunlar yerine getirilmeden bir bölgeyi riskli alan ilan edemezsin' diyor Danıştay. Av. Bahçıvan, "Danıştay ayrıca, olası bir depremde riskli alan kapsamına alınan binaların nasıl bir tepki vereceğinin raporla ortaya konulması gerektiğine vurgu yapıyor. Üstelik bu raporun tartışmaya yer vermeyecek kadar net olması gerektiğine işaret ediliyor" dedi.
Kararda, mülkiyet hakkının önemine de sıklıkla atıfta bulunularak hem Anayasa hem de uluslar arası sözleşmelerle bu hakkın koruma altına alındığına işaret edildi.
Riskli alan ilan edilen bölgede 116 bloktan oluşan bin 168 dairenin bulunuyor. Binalar 27 yıllık. Mahallede 5 bine yakın da semt sakinlerinin diktiği ağaç bulunuyor. Binaların oturum alanı 30 bin metre kare... Bahçe, yol, park ve sosyal donatı alanları ise 155 bin metre kare. Binalardan 5 kat daha fazla toplanma alanımız mevcut. Her binanın, yolları hariç yaklaşık 700-800 metrekare bahçesi bulunuyor.
Danıştay’ın kararı dışında, Cumhuriyet Mahallesi için hazırlanan imar planı da iptal edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü'nün bölge için 24 Nisan 2014 tarihinde askıya çıkardığı imar planının iptali için semt sakinlerinin kurduğu dernek aracılığı ile dava açıldı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, imar planlarını iptal etti. Kararda, imar planı hazırlanırken, semt sakinlerinin fikrinin alınmadığına dikkat çekildi.
Sultangazi ilçesinde, en çok yeşil alanın bulunduğu ve çevre düzenlemesi ile görece daha iyi bir durumda olan Cumhuriyet Mahallesi’nde 2 yıldır diken üstünde yaşayan aileleri rahatlatan bir karar çıktı. Semt sakinleri, Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan olarak ilan edilen evleri için uzun bir süre çeşitli etkinlik ve eylemler yaptı. Bakanlar Kurulu kararının Resmi Gazetede yayınlanması üzerinde, kararın iptali için dava açıldı.
Dosyaya, Danıştay Ondördüncü Daire baktı. Danıştay’ın 21 Ekim’de oybirliği ile aldığı karar, taraflara önceki gün ulaştı. Danıştay, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Yürütmenin durdurulması kararından sonra iptal kararının çıkması sonrası, davanın tarafı olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz hakkı bulunuyor.
Danıştay kararında, gayrimenkul değeri artan bölge için alınan ‘riskli alan’ kararının soyut dayanaklarının olduğuna işaret edildi. Kararda, söz konusu bölgedeki evlerin risk taşıdığına dair bilimsel bir raporun ortaya konulamadığı ve dosyaya sunulmadığı vurgusu yapıldı. Sultangazi Belediyesi’nin talebinin hazırladığı ‘riskli alan dosyası’na eleştiri getirilen kararda, “…Alanın riskli alan ilan edilebilmesi için, kanunun ve uygulama yönetmeliğinin öngördüğü koşulların detaylı bir teknik rapor ile oluşturulmadığı sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
Semt sakinleri adına davaları takip eden isimlerden Av. Atilla Bahçıvan, Danıştay kararının oldukça önemli olduğunu vurgu yaptı. Av. Bahçıvan, kararda, 'mülkiyet hakkına özel bir vurgu yapıldığına işaret etti. Bahçıvan, bir bölgenin riskli alan ilan edilebilmesi için, yönetmeliğin çok açık hükümleri var. 'Bunlar yerine getirilmeden bir bölgeyi riskli alan ilan edemezsin' diyor Danıştay. Av. Bahçıvan, "Danıştay ayrıca, olası bir depremde riskli alan kapsamına alınan binaların nasıl bir tepki vereceğinin raporla ortaya konulması gerektiğine vurgu yapıyor. Üstelik bu raporun tartışmaya yer vermeyecek kadar net olması gerektiğine işaret ediliyor" dedi.
Kararda, mülkiyet hakkının önemine de sıklıkla atıfta bulunularak hem Anayasa hem de uluslar arası sözleşmelerle bu hakkın koruma altına alındığına işaret edildi.
Riskli alan ilan edilen bölgede 116 bloktan oluşan bin 168 dairenin bulunuyor. Binalar 27 yıllık. Mahallede 5 bine yakın da semt sakinlerinin diktiği ağaç bulunuyor. Binaların oturum alanı 30 bin metre kare... Bahçe, yol, park ve sosyal donatı alanları ise 155 bin metre kare. Binalardan 5 kat daha fazla toplanma alanımız mevcut. Her binanın, yolları hariç yaklaşık 700-800 metrekare bahçesi bulunuyor.
Danıştay’ın kararı dışında, Cumhuriyet Mahallesi için hazırlanan imar planı da iptal edildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü'nün bölge için 24 Nisan 2014 tarihinde askıya çıkardığı imar planının iptali için semt sakinlerinin kurduğu dernek aracılığı ile dava açıldı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, imar planlarını iptal etti. Kararda, imar planı hazırlanırken, semt sakinlerinin fikrinin alınmadığına dikkat çekildi.