Bakan Güllüce'den 3. havalimanı açıklaması
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, 3. Havalimanı Projesi'nin İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin aldığı durdurma kararına ilişkin sorulan soruyu yanıtladı
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın moderatörlüğünü yaptığı Ankara'nın Gündemi Programı'na konuk oldu. Bakan Güllüce, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol, Türkiye Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı Ercan Gürses'in sorularını cevapladı. Gündemdeki konuları değerlendiren Güllüce, 3. Havalimanı Projesi'nin İstanbul 4. İdare Mahkemesi'nin aldığı durdurma kararına ilişkin sorulan soruya, “Ben şimdi elimde raporlar ve belgelerle konuşacağım. Diyor ki yargı; İlgili komisyonun sonuçlandırdığı ÇED raporunun görüşe açılması esnasında mevzuatta yer verilen 10 iş günü kuralına riayet edilmediği, ÇED raporunun jeolojik, jeoteknik verilerinin hatalı olduğu. Şimdi yargı böyle diyor, peki nasıl olmuş? 14 Nisan 2002 tarihinde İstanbul 3. Havalimanı Projesine ilişkin ÇED başvurusu dosyası Bakanlığımıza müracaat etti. 6 Kasım 2012 tarihinde İstanbul ilinde ÇED sürecine katılımı ve toplantısı yapılıyor. 15 Mayıs 2012 tarihinde ÇED raporu tekrar bakanlığımıza gelmiş. Bakanlığımız 9 Nisan 2013 tarihinde inceleme değerlendirme toplantısı yaparak Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü 15 komisyon üyesinin olduğu bir komisyon toplanmış. İnceleme değerleme komisyonu bu toplantıda görüşlerini belirlemiş ve nihai ÇED raporunu vermişler. 16 Nisan tarihinde toplam 6 bölüm ve 327 sayfadan oluşan nihai ÇED raporu ekleri Bakanlığımıza sunuluyor. 19 Nisan 2003 tarihinde nihai ÇED raporu halkın görüş ve değerlerine açılmak için İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne göndermişiz. 30 Nisan 2013 ve 15 Mayıs 2013 tarihleri arasında, yani 12 iş günü, 15 takvim günü İl Müdürlüğüne ilan edilmiş. ÇED yönetmeliğine göre bu iş 10 iş günü olması lazım. Fazlası var azı yok. 21 Mayıs 2013 tarihinde ÇED olumlu kararı verildi. Şimdi bu demek ki bir hata var. Hata nerede var? 10 gün diyen kararda var. Bizim uygulamamızda, bakanlığımızın uygulamasında bir hata yok. Bahsedilen bu eksikliklerle ilgili kaldı ki ÇED raporu ruhsatla karıştırılmaması lazım. ÇED bir taahhütname” şeklinde konuştu.
Raporun sonucunu okuyan Bakan Güllüce, “Komisyonda yer alan kurum ve kuruluşların uygun görüşleri alınarak ÇED olumlu kararı verilmiştir. Orman alanları, su havzaları, zemin etüt çalışmaları, kuş göç yolları inşaat ve işletme aşamasında oluşacak atıklar, gürültü ve diğer hususlara ilişkin taahhütler ÇED raporunda yer almakta olup, bundan sonraki süreçte Bakanlığımıza ve İstanbul Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünce söz konusu taahhütlere ilişkin izleme çalışmaları devam edecek. Demek ki mahkeme kararı isabetli bir karar değil. Rapordaki 10 gün süre şartına uyuldu” ifadelerini kullandı.
“SANKİ HAVALİMANI OLMAZSA ÇOK İYİ OLACAK GİBİ BİR İMAJ VAR, BU BENİ ÜZDÜ”
3. havalimanının yaptırılmasını engelleyici bir lobinin söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Güllüce, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kimseyi de bir zan altında bırakmak istemiyorum ama bugün sabah gazetelere baktığımda neredeyse bazılarının bazı kişiler bunlar sevinmişler. Bazı kişiler,kurumlar mahkeme kararına neredeyse zil takıp oynayacaklar. Ne olmuş da bu sevinç olmuş. Varsayalım ki Bakanlık hata yapmış. Buna üzülmemiz lazım. Dememiz lazım ki Cumhuriyet'in en büyük eserini yapıyor bu millet. Eğer bizim hatamız varsa. Niye böyle geciktiriyorsunuz sayın bakanlık bunu bölme yapmamanız lazımdı. İş aksıyor. Biz Türkiye olarak koşmak istiyoruz. Türkiye'nin gelişmesi lazım ama sanki havalimanı olmazsa çok iyi olacak gibi bir imaj var. Bu beni üzdü.”
“BİZ TÜRKİYE'YE TURİZM GELSİN DİYE ÇIRPINIYORUZ”
7 milyon yolcu yerine Atatürk Havaalanında 9 milyon yolcu taşındığını bildiren Güllüce, “Her uçak 1-2-3-5 dakika rötarla uçmuş demektir. Yoksa siz o kadar kapasiteniz varken, o fazlalığı nasıl uçuracaksınız. Arada bazılarını biraz bekleterek. Kalkarken inerken risk alacaksınız. Uçaklarınız pas yapacak. Dünyanın önde ülkeleri olmasında havaalanınız bir ölçüdür. Sabiha Gökçen Havaalanı yetmiyor zaten ikisini birbirine entegre edemiyorsunuz. O zaman Türkiye'ye bir havaalanı yapacaksınız ya, ya da herkes uçaklar diyeceğiz ki 'Beyler, ey dünya Türkiye'ye uçak falan gelmesin. Yetmiyor bizim havaalanımız. Bize falan uçmayın. Ey turistler gelmeyin'. Bizim havaalanımız yetmiyor. Biz Türkiye'ye turizm gelsin diye çırpınıyoruz ve çok şükür dünyada iyi yerlerdeyiz. Peki bu havaalanı olmasa ne yapacağız diye sevinen insanlara ya da gruplar nasıl düşünüyor merak ediyorum” şeklinde konuştu.
Sürecin nereye doğru gideceğinin sorulması üzerine Bakan Güllüce, “Bir üst mahkeme bu kararı düzeltecektir. İnşaat niye dursun. Devam ediyor. Bu millet buna müsaade etmez" dedi.
Bu havaalanın durmayacağını da sözlerine ekleyen Güllüce, “Çevre duyarlığını bu söylediğimle eleştirmiyorum. Bakın çevre duyarlılığı başka bir şey, havaalanının durmasını talep etmek buna sevinmek başka bir şey. Benim hiçbir çevreciyle, çevre duyarlılığı olan insanla bir sorunum yok ama kalkınmamızı nasıl durdurabiliriz" ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKEMİZİN GELİŞMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ ARDIMIZA KOYMAYACAĞIZ”
Bu krizin aşıldıktan sonra havaalanını yeniden engellenme sorunun yaşanıp yaşanmayacağı sorusuna Bakan Güllüce, şunları söyledi:
“Bu ülkemizin gelişmesi için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bizim havaalanlarımız daha sonra yapıldığı için çok daha iyiyiz. Belki bu havaalanı tam anlatamadığımız için orada bizimde eksikliğimiz var. Bu havaalanının 1 saat gecikmesiyle bu ülke ne kaybediyor, kimler ne kazanıyor” diye konuştu.
Mimarlar Odası'nın çivi bile çakamazlar sözleri hatırlatarak, 1 yıl gecikeceğinin sorulması üzerine Güllüce, “Uzanırsak budanan kurursa sulanan bir millet olmaktan çıkacağız. Türkiye artık bundan çıktı. Bunu artık yapamayacaklar. Biz hem uzayacağız, hem kalkınacağız, hem gelişeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye
Raporun sonucunu okuyan Bakan Güllüce, “Komisyonda yer alan kurum ve kuruluşların uygun görüşleri alınarak ÇED olumlu kararı verilmiştir. Orman alanları, su havzaları, zemin etüt çalışmaları, kuş göç yolları inşaat ve işletme aşamasında oluşacak atıklar, gürültü ve diğer hususlara ilişkin taahhütler ÇED raporunda yer almakta olup, bundan sonraki süreçte Bakanlığımıza ve İstanbul Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünce söz konusu taahhütlere ilişkin izleme çalışmaları devam edecek. Demek ki mahkeme kararı isabetli bir karar değil. Rapordaki 10 gün süre şartına uyuldu” ifadelerini kullandı.
“SANKİ HAVALİMANI OLMAZSA ÇOK İYİ OLACAK GİBİ BİR İMAJ VAR, BU BENİ ÜZDÜ”
3. havalimanının yaptırılmasını engelleyici bir lobinin söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine Güllüce, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kimseyi de bir zan altında bırakmak istemiyorum ama bugün sabah gazetelere baktığımda neredeyse bazılarının bazı kişiler bunlar sevinmişler. Bazı kişiler,kurumlar mahkeme kararına neredeyse zil takıp oynayacaklar. Ne olmuş da bu sevinç olmuş. Varsayalım ki Bakanlık hata yapmış. Buna üzülmemiz lazım. Dememiz lazım ki Cumhuriyet'in en büyük eserini yapıyor bu millet. Eğer bizim hatamız varsa. Niye böyle geciktiriyorsunuz sayın bakanlık bunu bölme yapmamanız lazımdı. İş aksıyor. Biz Türkiye olarak koşmak istiyoruz. Türkiye'nin gelişmesi lazım ama sanki havalimanı olmazsa çok iyi olacak gibi bir imaj var. Bu beni üzdü.”
“BİZ TÜRKİYE'YE TURİZM GELSİN DİYE ÇIRPINIYORUZ”
7 milyon yolcu yerine Atatürk Havaalanında 9 milyon yolcu taşındığını bildiren Güllüce, “Her uçak 1-2-3-5 dakika rötarla uçmuş demektir. Yoksa siz o kadar kapasiteniz varken, o fazlalığı nasıl uçuracaksınız. Arada bazılarını biraz bekleterek. Kalkarken inerken risk alacaksınız. Uçaklarınız pas yapacak. Dünyanın önde ülkeleri olmasında havaalanınız bir ölçüdür. Sabiha Gökçen Havaalanı yetmiyor zaten ikisini birbirine entegre edemiyorsunuz. O zaman Türkiye'ye bir havaalanı yapacaksınız ya, ya da herkes uçaklar diyeceğiz ki 'Beyler, ey dünya Türkiye'ye uçak falan gelmesin. Yetmiyor bizim havaalanımız. Bize falan uçmayın. Ey turistler gelmeyin'. Bizim havaalanımız yetmiyor. Biz Türkiye'ye turizm gelsin diye çırpınıyoruz ve çok şükür dünyada iyi yerlerdeyiz. Peki bu havaalanı olmasa ne yapacağız diye sevinen insanlara ya da gruplar nasıl düşünüyor merak ediyorum” şeklinde konuştu.
Sürecin nereye doğru gideceğinin sorulması üzerine Bakan Güllüce, “Bir üst mahkeme bu kararı düzeltecektir. İnşaat niye dursun. Devam ediyor. Bu millet buna müsaade etmez" dedi.
Bu havaalanın durmayacağını da sözlerine ekleyen Güllüce, “Çevre duyarlığını bu söylediğimle eleştirmiyorum. Bakın çevre duyarlılığı başka bir şey, havaalanının durmasını talep etmek buna sevinmek başka bir şey. Benim hiçbir çevreciyle, çevre duyarlılığı olan insanla bir sorunum yok ama kalkınmamızı nasıl durdurabiliriz" ifadelerini kullandı.
“BU ÜLKEMİZİN GELİŞMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ ARDIMIZA KOYMAYACAĞIZ”
Bu krizin aşıldıktan sonra havaalanını yeniden engellenme sorunun yaşanıp yaşanmayacağı sorusuna Bakan Güllüce, şunları söyledi:
“Bu ülkemizin gelişmesi için elimizden geleni ardımıza koymayacağız. Bizim havaalanlarımız daha sonra yapıldığı için çok daha iyiyiz. Belki bu havaalanı tam anlatamadığımız için orada bizimde eksikliğimiz var. Bu havaalanının 1 saat gecikmesiyle bu ülke ne kaybediyor, kimler ne kazanıyor” diye konuştu.
Mimarlar Odası'nın çivi bile çakamazlar sözleri hatırlatarak, 1 yıl gecikeceğinin sorulması üzerine Güllüce, “Uzanırsak budanan kurursa sulanan bir millet olmaktan çıkacağız. Türkiye artık bundan çıktı. Bunu artık yapamayacaklar. Biz hem uzayacağız, hem kalkınacağız, hem gelişeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye