Bakan Çelik'ten flaş açıklamalar
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'deki işsiz sayısının 2014 sonu itibariyle 2 milyon 850 bin kişi olduğunu açıkladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtladı.
Seçime artık 3 gün kaldı. Bir genel değerlendirme ile başlayalım. Nasıl bir hava görüyorsunuz meydanlarda ve vatandaşta?
Meydanlarda yoğunluğun olduğunu görüyoruz. Arazide çok seçim atmosferinin olmadığını doğru. Parti programlarının olduğu yerde yoğunluk var. İyiden iyiye ısınıyor diyebiliriz.
İşsiz sayısı, muhalefetin dediği gibi gerçekten 6 milyon mu?
Türkiye'de 2014 sonu itibariyle işsiz sayısı 2 milyon 850 bin. 6 milyon 200'ü nereden çıkarıyorsunuz? Dünyanın yapmadığı bir hesabı siz yapmaya çalışıyorsunuz. Bilimsel veriler çerçevesinde yapılan bir yaklaşım değil. İş arayanlar var iş bulamayanlara işsiz diyorsunuz. İş arıyorum ama iş yok iş bulamıyor. Buna biz işsiz diyoruz.
İşsizliğin azaltılması için hem genel hem de dezavantajlı gruplar için sigorta primlerinin azaltılması önerisi var. Yeterince etki sağlar mı böyle bir adım, işsizliğin azaltılması açısından? Maliyeti ne olur?
Ne dedikleri belli değil. Primlerin indirilmesi zaten bizim uyguladığımız bir konu. Gençlerin istihdamı ile ilgili prim paylarını karşılıyoruz. Ayrıca 5 puan indirimi var. Bütün çalışanlara uygulamaya devam ediyoruz. Biz Sosyal Güvenlik Kurumu'nu devraldığımız zaman emekli aylığı ile sağlık giderleri gelirlerini sağlama oranı yüzde 59'du bu yüzde 71'e çıktı. Hem gelirlerinizi artıracaksınız hem 78 milyona hizmet sunacaksınız hem de teşvik uygulamalarıyla daha çok istihdamı gerçekleştireceksiniz. 6 milyon istihdam varken teşviklerle 13 milyon 600 bin istihdam gerçekleştiriyoruz. Dünya bize gıptayla bakıyor. Son 5 yılda 5 milyon istihdamı nasıl gerçekleştirdiniz diye bu kadar küresel krizlere rağmen.
Muhalefet, taşeron sorununu çözme vaadinde bulunuyor. Siz de bazı adımlar attınız ama hala sorunlu bulunan alan var mı ya da taşeron sistemini tamamen ortadan kaldırmak mümkün mü?
Bunların tamamı 7 Haziran yaklaşımları. Taşeron demek hizmet alımı demek. Hizmet satın almıyorum demek Türkiye'yi çağdışı bir anlayışa götürmek demek. Asıl işte çalışan taşeron işçisi kadroya alınacak. Taşeron sorunu Türkiye'de bitti.
Çalışan emekliden sosyal güvenlik destek primi neden kesiliyor. Muhalefet kesmeyeceğim diyor Bu primi almamak sosyal güvenlik sistemini nasıl etkiler, mali yük mü yaratır?
Bugün açısından yüzde 5'ini indirdik. Emekli olmuş ticari faaliyet yapıyorsunuz. Bu kesintiyi biz getirmedik. Kendi getirdiklerini getirmemiş gibi konuşuyorlar.
Emeklilikte yaşa takılanlar meselesi var. Muhalefet yaşa takılanların da emekli edileceği gibi bir söylem geliştiriyor bu mümkün mü?
1991'de genç yaş emekliliği getirmişler 1999'dakilere demişler ki size 5-10 sene emekliliğini ilave ek süre koyuyoruz demişler. Birincisini de ikincisini de yapan kendileri. Hem yanlışı yapmışlar hem düzeltme adına başka kesimi mağdur etmişler. Emeklilik yaşını tekrar 38'lere hiçbir hükümet indiremez. Tamamen iflas demektir.
Emeklilere ikramiye ödeneceği taahhüdü var, asgari ücrete yönelik taahhüdler var. Bütün bunlar birleşince ekonomi yönetiminden gelen açıklamalar hep bütçe açığı 10'a katlanacak Türkiye 2001'e dönecek hesaplamaları var. Örneğin AK Parti hükümeti olarak 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 2003 yılı başında emeklilere hemen yüzde 20 civarında zam yapılmıştı. Uzun yıllardır ödenmeyen zorunlu tasarruf ödemeleri gerçekleştirildi. Buradan bakarsak öncelikleri güncelleyerek bu taahhüdleri yapmak mümkün olmaz mı?
3 kez seyyanan zam yaptık şimdi 4'üncüsünü yaptık. 5 milyon 100 bin emeklimize seyyanen 100 lira zam yaptık. 257 lira olan SSK emekli maaşı bugün bin 100 lira. Bunun daha fazlasını vermek iktidarımızın arzusu. Türkiye'de emekli sayısı 11 milyon. Normal şartlarda 6-7 milyon emekli olacakken siz 11 milyon genç emekliyi Türkiye'de ortada bırakmışsınız. Yanlış politika uygulamayacaksınız. Biz doğru gerçekçi politika izliyoruz.
3 dönem kuralı nedeniyle aday değilsiniz. "İçimde kaldı" dediğiniz, tamamlayamadığınız bir düzenleme var mı çalışma hayatıyla ilgili olarak?
Çalışma hayatı dinamik bir hayat. Mevsimlik işçiler üniversiteli işçiler... İş sağlığı güvenliği gibi ana sorunlar iş kazalarını ortadan kaldıracak mevzuat düzenlemelerini tamamladık. Sendikalı işçi sayımızda artışlar var. Ağustos ayında memurlarımız 3'üncü kez toplu sözleşme masasına oturacaklar. Çok önemli düzenlemeler gerçekleştirildi. Kapsamlı bir şeyin kaldığını söyleyemem.
Artık son 3 güne girdik birkaç gün sonra sandığa gidilecek. Vatandaşa son mesajınız ne olur?
Türkiye istikrarı zor yakaladı. AK Parti döneminde Türkiye her alanda 3 misli 4 misli büyüdü. Ekonomik istikrar sayesinde bunu elde ettik. Biz barajların arkasına sığınmış bir parti değiliz. Güneydoğu'dan geliyorum şimdi tehdit ve baskı devam ediyor. Silahla demokrasiyi aynı yerde tutamazsınız. Birinden vazgeçeceksiniz. Türkiye'yi yeniden koalisyona mahkum etmek Türkiye'nin daha büyük sorunlarla karşı karşıya bırakılması demektir. Türkiye bunu hak etmiyor diyorum. İstikrarın devam etmesi konusunda bir iradenin ortaya çıkacağına inanıyorum.
Seçime artık 3 gün kaldı. Bir genel değerlendirme ile başlayalım. Nasıl bir hava görüyorsunuz meydanlarda ve vatandaşta?
Meydanlarda yoğunluğun olduğunu görüyoruz. Arazide çok seçim atmosferinin olmadığını doğru. Parti programlarının olduğu yerde yoğunluk var. İyiden iyiye ısınıyor diyebiliriz.
İşsiz sayısı, muhalefetin dediği gibi gerçekten 6 milyon mu?
Türkiye'de 2014 sonu itibariyle işsiz sayısı 2 milyon 850 bin. 6 milyon 200'ü nereden çıkarıyorsunuz? Dünyanın yapmadığı bir hesabı siz yapmaya çalışıyorsunuz. Bilimsel veriler çerçevesinde yapılan bir yaklaşım değil. İş arayanlar var iş bulamayanlara işsiz diyorsunuz. İş arıyorum ama iş yok iş bulamıyor. Buna biz işsiz diyoruz.
İşsizliğin azaltılması için hem genel hem de dezavantajlı gruplar için sigorta primlerinin azaltılması önerisi var. Yeterince etki sağlar mı böyle bir adım, işsizliğin azaltılması açısından? Maliyeti ne olur?
Ne dedikleri belli değil. Primlerin indirilmesi zaten bizim uyguladığımız bir konu. Gençlerin istihdamı ile ilgili prim paylarını karşılıyoruz. Ayrıca 5 puan indirimi var. Bütün çalışanlara uygulamaya devam ediyoruz. Biz Sosyal Güvenlik Kurumu'nu devraldığımız zaman emekli aylığı ile sağlık giderleri gelirlerini sağlama oranı yüzde 59'du bu yüzde 71'e çıktı. Hem gelirlerinizi artıracaksınız hem 78 milyona hizmet sunacaksınız hem de teşvik uygulamalarıyla daha çok istihdamı gerçekleştireceksiniz. 6 milyon istihdam varken teşviklerle 13 milyon 600 bin istihdam gerçekleştiriyoruz. Dünya bize gıptayla bakıyor. Son 5 yılda 5 milyon istihdamı nasıl gerçekleştirdiniz diye bu kadar küresel krizlere rağmen.
Muhalefet, taşeron sorununu çözme vaadinde bulunuyor. Siz de bazı adımlar attınız ama hala sorunlu bulunan alan var mı ya da taşeron sistemini tamamen ortadan kaldırmak mümkün mü?
Bunların tamamı 7 Haziran yaklaşımları. Taşeron demek hizmet alımı demek. Hizmet satın almıyorum demek Türkiye'yi çağdışı bir anlayışa götürmek demek. Asıl işte çalışan taşeron işçisi kadroya alınacak. Taşeron sorunu Türkiye'de bitti.
Çalışan emekliden sosyal güvenlik destek primi neden kesiliyor. Muhalefet kesmeyeceğim diyor Bu primi almamak sosyal güvenlik sistemini nasıl etkiler, mali yük mü yaratır?
Bugün açısından yüzde 5'ini indirdik. Emekli olmuş ticari faaliyet yapıyorsunuz. Bu kesintiyi biz getirmedik. Kendi getirdiklerini getirmemiş gibi konuşuyorlar.
Emeklilikte yaşa takılanlar meselesi var. Muhalefet yaşa takılanların da emekli edileceği gibi bir söylem geliştiriyor bu mümkün mü?
1991'de genç yaş emekliliği getirmişler 1999'dakilere demişler ki size 5-10 sene emekliliğini ilave ek süre koyuyoruz demişler. Birincisini de ikincisini de yapan kendileri. Hem yanlışı yapmışlar hem düzeltme adına başka kesimi mağdur etmişler. Emeklilik yaşını tekrar 38'lere hiçbir hükümet indiremez. Tamamen iflas demektir.
Emeklilere ikramiye ödeneceği taahhüdü var, asgari ücrete yönelik taahhüdler var. Bütün bunlar birleşince ekonomi yönetiminden gelen açıklamalar hep bütçe açığı 10'a katlanacak Türkiye 2001'e dönecek hesaplamaları var. Örneğin AK Parti hükümeti olarak 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra 2003 yılı başında emeklilere hemen yüzde 20 civarında zam yapılmıştı. Uzun yıllardır ödenmeyen zorunlu tasarruf ödemeleri gerçekleştirildi. Buradan bakarsak öncelikleri güncelleyerek bu taahhüdleri yapmak mümkün olmaz mı?
3 kez seyyanan zam yaptık şimdi 4'üncüsünü yaptık. 5 milyon 100 bin emeklimize seyyanen 100 lira zam yaptık. 257 lira olan SSK emekli maaşı bugün bin 100 lira. Bunun daha fazlasını vermek iktidarımızın arzusu. Türkiye'de emekli sayısı 11 milyon. Normal şartlarda 6-7 milyon emekli olacakken siz 11 milyon genç emekliyi Türkiye'de ortada bırakmışsınız. Yanlış politika uygulamayacaksınız. Biz doğru gerçekçi politika izliyoruz.
3 dönem kuralı nedeniyle aday değilsiniz. "İçimde kaldı" dediğiniz, tamamlayamadığınız bir düzenleme var mı çalışma hayatıyla ilgili olarak?
Çalışma hayatı dinamik bir hayat. Mevsimlik işçiler üniversiteli işçiler... İş sağlığı güvenliği gibi ana sorunlar iş kazalarını ortadan kaldıracak mevzuat düzenlemelerini tamamladık. Sendikalı işçi sayımızda artışlar var. Ağustos ayında memurlarımız 3'üncü kez toplu sözleşme masasına oturacaklar. Çok önemli düzenlemeler gerçekleştirildi. Kapsamlı bir şeyin kaldığını söyleyemem.
Artık son 3 güne girdik birkaç gün sonra sandığa gidilecek. Vatandaşa son mesajınız ne olur?
Türkiye istikrarı zor yakaladı. AK Parti döneminde Türkiye her alanda 3 misli 4 misli büyüdü. Ekonomik istikrar sayesinde bunu elde ettik. Biz barajların arkasına sığınmış bir parti değiliz. Güneydoğu'dan geliyorum şimdi tehdit ve baskı devam ediyor. Silahla demokrasiyi aynı yerde tutamazsınız. Birinden vazgeçeceksiniz. Türkiye'yi yeniden koalisyona mahkum etmek Türkiye'nin daha büyük sorunlarla karşı karşıya bırakılması demektir. Türkiye bunu hak etmiyor diyorum. İstikrarın devam etmesi konusunda bir iradenin ortaya çıkacağına inanıyorum.