Bakan Çağlayan'dan "faiz lobisi" açıklaması
Ekonomi Bakanı Zafer çağlayan, faiz lobisi tartışmaları ile ilgili, 'Türkiye'yi ekonomik ve siyasi açıdan sıkıntıya sokar
Çağlayan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin de katıldığı inovasyon atölyelerinin kurulmasına ilişkin protokol imza töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son açıklanan cari açık verilerine ilişkin değerlendirmeleri sorulan Çağlayan, korkulacak bir durum olmadığını söyledi.
Cari açıkta nisan ayında geçen yılın aynı dönemine göre artış olsa da Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri açısından bir sıkıntı yaşanmayacağını belirten Çağlayan, “Teşvik sistemimizin tamamen devreye girmesi, stratejik alanda Türkiye'nin yapacağı yatırımlarla bunun neticelerini daha net görme imkanına sahip olacağız. Cari açık cephesinde bir sıkıntı yok” diye konuştu.
“BORSADAKİ DÜŞÜŞ GEÇİRDİ”
Bir gazetecinin Bakanlar Kurulu'ndaki görüşmeleri hatırlatarak, “Faiz lobisi kimdir? Bankalar mı, medya patronları mı, yoksa dış kaynaklı finansal kuruluşlar mı?” sorusu üzerine “Aslında bildiğiniz soruyu bize niye soruyorsunuz anlamıyorum” ifadesini kullandı.
Bakanlar Kurulu gündemine ilişkin açıklamaları Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın yaptığını anımsatan Çağlayan, Bakanlar Kurulu'nda her konunun görüşüldüğünü, Türkiye ve dünya ekonomisine dair görüşlerini paylaştıklarını belirtti. Borsadaki düşüş ve faizlerdeki artışı “geçici bir durum” olarak nitelendiren Çağlayan, “Faiz dediğimiz şey kalp grafiğine benzer. Zaman zaman çıkar, zaman zaman iner” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin çok önemli bir noktaya geldiğini ve tarihinde görmediği gösterge faizoranlarına indiğini ifade eden Çağlayan, psikolojik eşiği aşma noktasına kadar gelindiğini kaydetti. Son yaşanan olayların bazı kesimlerde tedirginlik yarattığını anlatan Çağlayan, bu yüzden faizlerin yeniden yükselmeye başladığını anımsattı. Son olaylar yaşanmamış olsaydı faizlerin yüzde 2,5 seviyelerine kadar gerileyeceğini tahmin ettiğini dile getiren Çağlayan, şöyle devam etti:
“Yine de gelmiş olduğumuz seviye, bizi çok korkutacak rakamlar değil. Türkiye olarak enflasyon civarında veya altında bir faize sahibiz. Sanayici olduğum dönemde 'reel faizleri ne zaman negatifte göreceğiz?' diye bir hayalim vardı. Türkiye şu anda yükselen faize rağmen reel faizlerin negatif olduğu bir ülkedir.”
Faiz lobisinin kim olduğunu sayamayacağını ancak bunların cevabının bilindiğini dile getiren Çağlayan, “Faiz lobisi geçmişte gerek dışarıdan gerek içerideki işbirlikçileri ile Türkiye'nin damarlarındaki kanını emmiş ve Türkiye'ye çok ciddi bedeller ödettirmiştir. Türkiye'yi zaman zaman karışıklığa sokmuştur. Lobiyi arıyorsanız lobinin tanımı bu” dedi.
“YENİDEN PİYASAYA ÇIKTILAR”
Söz konusu kesimin geçmişte yapmış olduklarından dolayı Türkiye'nin son 30 yılda 1,5 trilyon dolara yakın faiz ödediğini, bunun geçen yılki Gayri Safi Milli Hasıla'nın iki katı anlamına geldiğine işaret eden Çağlayan, anılan tutarın 76 milyonluk Türk halkının cebinden çıktığını kaydetti.
“Türkiye'yi ekonomik ve siyasi açıdan sıkıntıya sokarak yeniden eski günlere dönmek isteyenler yeniden piyasaya çıktılar” diyen Çağlayan, bu kesimin faizlerin yeniden yükselerek Türkiye'nin kemiklerinin daha fazla sömürülmesini istediklerini belirtti. 2002'de Türkiye'nin topladığı her 100 liralık verginin 75 lirasını faize ödemek zorunda olduğunu anlatan Çağlayan, bugün ise Türkiye'de toplanan 100 liralık verginin 15-16 lirasının faiz olarak ödendiğini söyledi.
“HEVESLERİ KURSAĞINDA KALDI”
Bu durumun “birilerini rahatsız ettiğini” dile getiren Çağlayan, şunları kaydetti:
“IMF karşısında 1 milyar dolar borç almak için kapı önlerinde tek ayak üstünde bekletilen bir Türkiye yok artık. Türkiye kendi ayakları üstünde duran, borçlar açısından AB'nin 24, bütçe açıkları açısından 21 ülkesinden çok daha iyi performansa sahip bir ülke. Yıllarca IMF borcu ile ayakta durmuş olan bir ülke, şimdi IMF'ye borcunu kapatmış. Bu, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi gücünü ortaya çıkartıyor. Ama Türkiye'yi bu şekilde güçlü görmek istemeyenler, her zaman dışarıdan talimat almayı kendine ilke edinmiş olanların hevesi çok şükür kursağında kalıyor. “
Vatandaşların bu konuya sahip çıkması gerektiğine dikkati çeken Çağlayan, Türkiye'yi dış ve iç şoklara karşı daha dirençli hale getireceklerini ifade etti.
"FAİZ İNDİRİMLERİ ÜRETİCİYE YANSIMALI"
Faiz lobisi içinde bankaların da olduğu değerlendirmesi üzerine Çağlayan, bazı bankaların yüksek faizlerle para satmanın hesabı içinde olduklarını söyledi. Borçlanma maliyetlerinin düşmesine karşın bankaların tüketiciye, sanayiciye yüksek faizle kredi vermesini eleştiren Çağlayan, “Bankaların düşen faizleri KOBİ'ye, esnafa yansıtması gerekir” diye konuştu.
Kredi maliyetleri düştükçe enflasyonun da düşeceğini ifade eden Çağlayan, bankaların karına bir şey demediklerini ancak birilerinin karının başkalarının zararına olduğunu kaydetti. Bankacılık sisteminin kendine çeki düzen vermesi ve kendini Türkiye ile senkronize etmesi gerektiğini anlatan Çağlayan, “Faizler düştüğü için kredisini revize etmek isteyenleri dünyanın hiçbir yerinde olmayan kapatma komisyonu ile engellemeye çalışıyorlar. İşte faiz lobisinin karşılığı bu” dedi.
“TÜRKİYE İŞİNİ KÖTÜ YAPAN BANKALARA MAHKUM DEĞİL”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşlara mevduatlarını kamu bankalarına yönlendirmeleri konusundaki çağrısının da hatırlatılması ve bu görüşe katılıp katılmadığının sorulması üzerine Çağlayan, Erdoğan'ın görüşlerine katıldığını söyledi. Özel bankalar içinde işini doğru yapanların da olduğuna işaret eden Çağlayan, Erdoğan'ın Türkiye'nin ekonomisinin gelişmesine engel olanlar konusunda gönlünden geçenleri söylediğini ifade etti. Çağlayan, “Türkiye, işini kötü yapan bankalara mahkum değildir. O bankalar ne yaptıklarını kendileri de biliyorlar” diye konuştu.