'Avrupa'nın en büyük hastanesi' açıldı

Avrupa'nın en büyük, dünyanın ise tüm birimleri tek seferde inşa edilen 3. büyük hastanesi olan Ankara Şehir Hastanesinin resmi açılışı bugün gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Ankara Şehir Hastanesi ile Türkiye, en büyük şehir hastanesine kavuştu.

Ankara Şehir Hastanesi; Yozgat, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri, Elazığ, Eskişehir ve Manisa'dan sonra hizmete giren 9. şehir hastanesi olacak. Sağlık kampüsü tam kapasiteyle hizmete girdiğinde, günlük 30 bine yakın hasta kabulü öngörülüyor.

Hasta kabulüne 7 Şubat'ta başlayan hastane bünyesinde, ilk olarak Kalp ve Damar Cerrahisi, Genel Hastane, Nöroloji-Ortopedi, Onkoloji kuleleri hizmete açıldı.

Hasta kabulüne başlandığı günden itibaren 104 bin poliklinik ve 17 bin acil muayenenin yanı sıra 2 bin 815 ameliyat yapıldı. Hafta içi günlük 7 bin muayene, günlük ise 600 acil muayene gerçekleştirildi.

 Toplam yatak kapasitesi 3 bin 633 olan hastanede, Genel Hastane 586, Kalp ve Damar Hastanesi 470, Nöroloji Ortopedi Hastanesi 506, Çocuk Hastanesi 555, Kadın-Doğum Hastanesi 518, Onkoloji Hastanesi 598, Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri (YGAP) 100 ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ise 300 yatakla hizmet verecek.

Ankara Şehir Hastanesinde, içerisinde tuvalet ve banyosu yer alan 2 bin 117 nitelikli hasta odası ve Türkiye'nin en özellikli ameliyatlarının yapılacağı, yüksek hijyen seviyesinde şartlandırılmış, uluslararası standartlarda donanıma sahip 131 ameliyathane yer alıyor.

Ameliyat esnasında anjiyografi yapılabilen hibrit ameliyathaneye sahip olan şehir hastanesinde, ayrıca her branştan 904 poliklinik bulunuyor.

Hastanede, hasta parametrelerinin en yüksek seviyede takip ve ölçümüne olanak sağlayan 674 yatak kapasitesine sahip yoğun bakım ünitesi de yer alıyor. 

Hastane ayrıca, kemoterapi ünitesinde 127 koltuk, diyaliz merkezinde 38 yatak, iyot tedavi servisinde 10 yatak ve yanık tedavi ünitesinde ise 24 yatağa sahip.

Türkiye'nin en büyük laboratuvarını barındıran hastanede, tüm hizmetler dijital ortamda yürütülecek. Kampüste, ambulans helikopterler için 2 ayrı heliport bulunuyor. Sağlık kampüsü tam kapasiteyle hizmete girdiğinde günlük 30 bine yakın hasta kabulü öngörülüyor. Acil servise ise günlük ortalama 8 bin giriş olacağı tahmin ediliyor.

"10 şehir hastanesi daha hizmete girecek"

Geleceğin hastaneleri olarak nitelendirilen şehir hastaneleri projesi, Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın ikinci fazında hayata geçirildi.

Programda, Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) Modeli ile 44 bin 418 yatak kapasiteli toplam 31 proje yer alıyor.

2017-2018 döneminde hizmete giren şehir hastaneleri toplam 8 bin 358 yatak ile hizmet veriyor. Bu yıl da Ankara Şehir Hastanesi kısmi olarak hizmete girdi.

Hizmete alınan diğer şehir hastaneleri ve yatak kapasiteleri şöyle:

"Mersin Şehir Hastanesi (1294), Yozgat Şehir Hastanesi (475), Isparta Şehir Hastanesi (755), Adana Şehir Hastanesi (1550), Kayseri Şehir Hastanesi (1607), Elazığ Şehir Hastanesi (1038), Eskişehir Şehir Hastanesi (1081), Manisa Şehir Hastanesi (558), Ankara Şehir Hastanesi (3 bin 633)."

Hizmete giren şehir hastanelerinde bu yıl Ocak ayı itibarıyla, 1 milyon 243 bin 839 ayakta muayene yapılırken, 1 milyon 23 bin 220 poliklinik, 305 bin 378 acil muayene yapıldı. Şehir hastanelerinde yatak doluluk oranı yüzde 83,6'ya ulaştı.

Ankara Etlik Şehir Hastanesi, Bursa Şehir Hastanesi, Konya Şehir Hastanesi, Kütahya Şehir Hastanesi, Tekirdağ Şehir Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Psikiyatri ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastaneleri, Gaziantep Şehir Hastanesi, Kocaeli Şehir Hastanesi, İstanbul İkitelli Şehir Hastanesi, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi ve Şanlıurfa Şehir Hastanesi hizmete girmesi planlanan hastaneler arasında yer alıyor.

Ankara Şehir Hastanesine ulaşım

Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri de Ankara Şehir Hastanesine rahat bir ulaşım için hazırladığı yol projesi kapsamında, kentin dört bir yanından bölgeye ulaşım sağlayacak 33 kilometre uzunluğunda bulvar, 29 köprülü kavşak, geçit, 2 köprü, 2 alt geçit ve 2 tünelden oluşan dev projeye imza atıyor.

İlk etapta, projenin en önemli kısımlarından biri sayılan 3 katlı ODTÜ Teknokent Kavşağı'nı tamamlayan Büyükşehir ekipleri, Angora Bulvarı'nı hastane bölgesine bağlayacak olan Hacettepe Üniversitesi Çok Katlı Köprülü Kavşağı'nı ve dev bulvarı da hastanenin açılışına yetiştirmek için çalışma yürüttü.

Hacettepe Üniversitesi önü çok katlı köprülü kavşağı ile üst geçtiler, 3 geliş ve 3 gidiş olmak üzere toplam 6 şeritten oluşurken, trafik akışı Angora Bulvarı'ndan Hacettepe-Beytepe Kampüs Yolu Dumlupınar Bulvarı istikametine doğru 2 şeritten sağlanacak.

Hastane bölgesine ulaşım konusunda Eskişehir Yolu trafiğine de büyük rahatlık sağlayacak proje kapsamında ayrıca, Büyükşehir Belediyesi, Dumlupınar Bulvarı Eskişehir yönünde ilerleyen araçların, Danıştay, AFAD ile Tarım ve Orman Bakanlığının karşısına, üst geçit köprüsü kullanarak Ankara Şehir Hastanesine dönüş yapabilmesini sağlayacak köprünün yapımı da tamamlandı.

Köprü, 288 metre uzunluğunda 2 şeritli olarak trafiğe açılırken, yolun her iki tarafından asansörle geçişi sağlayacak 2,5 metre genişliğinde ve 108 metre uzunluğunda yaya geçidi ile de hizmet verecek. 

Bugüne kadar Yozgat, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri, Elazığ, Eskişehir ve Manisa şehir hastanelerini kamu özel ortaklığı formülüyle inşa ederek hizmete aldıklarını hatırlatan Erdoğan, Bilkent Şehir Hastanesinin eklenmesiyle bu alanda tamamı nitelikli 12 bin 100 yatak, 2 bin 831 poliklinik, bin 999 yoğun bakım yatağı ve 410 ameliyathane sayısına ulaştıklarını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı tarafından bölge hastanesi olarak yapılan ancak hizmet standartları itibarıyla şehir hastanesi sıfatını hak eden Balıkesir, Malatya ve Kahramanmaraş hastanelerinin de bulunduğunu belirten Erdoğan, bunların yatak kapasitesinin de 2 bin 200 olduğunu ifade etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, temeli ilk atılan şehir hastanelerinden birinin Bilkent Şehir Hastanesi olduğunu anımsatarak, başbakanlığı döneminde katıldığı istisnai temel atma törenlerinden birini burada gerçekleştirdiğini söyledi.

O dönemde arazinin boş olduğunu ve hemen yanındaki Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ihtiyaca cevap veremez hale geldiğini anlatan Erdoğan, "Şöyle bir etrafımıza bakıp burada ortaya çıkan eseri gördüğümüzde şimdi Rabbimize hamdediyoruz." dedi. 

Şehir hastanelerinin yüzde 90'ları bulan doluluk ve memnuniyet oranıyla millet tarafından benimsendiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu hastanelerimizin bir başka önemli özelliği de çağımızın en yaygın ve ölümcül hastalığı haline gelen kanser tedavisinde açtığı çığırdır. Bu da çok önemli. Kanser tedavileri bu hastanelerimizde yerli ve milli çözümler sayesinde hem en ileri yöntemlerle hem de en uygun maliyetle gerçekleştiriliyor. Yine bu hastanelerimizi işletme modeliyle diğerlerinden ayıran bir özellik de teknolojisini sürekli güncel tutacak olmasıdır." 

Erdoğan, yapım ve işletme sürecinde uluslararası kalite standartlarının gözetildiği bu hastanelerin her birinin akıllı bina olarak inşa edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Sadece bunlarla da kalmayacağız, biliyorsunuz şu anda içinde bulunduğumuz bölge ODTÜ, Bilkent, Hacettepe, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Üniversitelerimiz yanında teknokentleriyle, Ar-Ge merkezleriyle ülkemizin önemli teknoloji merkezlerinden biridir. Sağlık sektörü teknolojinin en yoğun kullanıldığı alanların başında geliyor. Bilkent Şehir Hastanemizin merkezinde yer aldığı bu bölgede 600 dönümlük bir sağlık vadisi ve yaşam bilimleri teknoloji geliştirme bölgesini de inşallah kuracağız." 

"Kendi kendimize yeter hale geleceğiz"

Bu konuda gerekli tüm araç ve gereci 600 dönümlük bölgede inşa edecekleri yerlerde üretmeye başlayacaklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada garbın ilmini de alacağız, onlarla birlikte yatırımlara da gireceğiz ve kendi kendimize yeter hale geleceğiz. Bu saydığımız üniversitelerimizde bu tür beyinler var, hocalarımız var, aynı şekilde yurt dışında olan hocalarımız var, onları da tekrar ülkemize davet edeceğiz. Burada bu işin üretimini bizzat yapar hale geleceğiz. Amacımız hekimlerimizin ve mühendislerimizin aynı endüstri çatısı altında çalışabileceği sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik bir cazibe merkezi oluşturmaktır." 

Tesis edilecek bölgede elektronikten makinaya, biyomedikal mühendisliğinden fiziğe, kimyaya ve genetiğe kadar tüm bilim dallarının birlikte çalışma yapabileceklerini ifade eden Erdoğan, "Tıbbi ürünlerin fikir aşamasından üretime kadar geçecek tüm süreçleri de inşallah bu bölgede yürütebileceğiz. Ürünlerin geliştirildiği ve kullanıldığı yerlerin birbiriyle iç içe olması hem yetişmiş personelin verimli kullanımını temin edecek hem de maliyetleri düşürecektir." dedi. 

Projenin bir başka katkısının yetişmiş insan gücünü ülkede tutmakla kalmayıp dışarıdan beyin göçünü teşvik etmesi olacağını anlatan Erdoğan, "Buradan Sağlık Bakanlığımız ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımıza bu önemli görevi veriyor, bir an önce hayata geçirmelerini de bekliyorum. Tıpkı savunma sanayiinde olduğu gibi ilaç ve tıbbi teknolojiler alanında da ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmalı, daha da önemlisi büyük bir ihracatçı ülke haline gelmeliyiz." dedi.

"Karşı çıkarlar ama en çok kendileri kullanırlar"

Türkiye'de yapılan hizmete, yatırıma ve projeye karşı çıkmayı hayatlarının gayesi haline getiren bir kesim bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kesimin sağlık alanındaki diğer reformlarda olduğu gibi şehir hastanelerine de şiddetle karşı çıktığını ifade etti. Erdoğan, "Gerçi bunlar köprülere, bölünmüş yollara, otoyollara, tünellere, havalimanlarına, hızlı tren hatlarına, hastanelere, okullara da karşı çıkarlar ama hepsini de en çok yine kendileri kullanırlar." dedi.

Etlik Şehir Hastanesinin inşasının da sürdüğünü ve gelecek yıl sonuna kadar bu hastanenin de açılacağını bildiren Erdoğan, böylece Ankara'nın hastane noktasında sıkıntısını hemen hemen bitirme noktasına getireceklerini bildirdi. 

Etlik Şehir Hastanesinin de 3 bin 300'ün üzerinde bir yatak kapasitesine sahip olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Eminim şehir hastanelerimizden de en çok yine istemeyenler istifade edecek. Varsın istifade etsinler. Bizim bu noktada bir derdimiz, sıkıntımız yok. Zira biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Ayrımcılık yapamayız, biz ehli hizmetiz bunu yapacağız, 'senin kimliğin nedir, senin rengin nedir' biz bunu söyleyemeyiz, soramayız. Böyle bir hakkımız yok. Hele hele tıpta bunu hiç soramazsın. Bu ülkenin her vatandaşı gibi bu hizmetler onların da hakkıdır. Helali hoş olsun ancak her hizmetten sonuna kadar istifade etmeleri, yapılan her yeni işe karşı çıkmalarına engel olmuyor, biz yapacağız."

İstanbul'da, Barbaros Bulvarı, Vatan ve Millet Caddeleri, Maslak Bulvarı gibi bugün dahi İstanbul'a nefes aldıran projelerin merhum Başbakan Adnan Menderes'in ürünü olduğunu anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Aynı dönemde muhalefet bu projeleri ne diye eleştiriyordu biliyor musunuz? 'Yollar yağ gibi, ekmeğe sürüp yeriz herhalde' diyerek akıllarınca merhum Menderes'in yatırımlarıyla dalga geçiyorlardı. Şimdi eminim Bilkent Şehir Hastanemizi görünce 'uzay üssü gibi hastane, herhalde buradan aya gideriz' diyeceklerdir. Gerçi bunlar ülkemizin uzay çalışmalarına da karşı çıktılar. Biliyorsunuz, Türkiye Uzay Ajansının kuruluş kanununu iptal için Anayasa Mahkemesine götürdüler. Bizim hasretimiz bu, bunu şimdi Anayasa Mahkemesine götürdüler. 

Bunların bir milletvekili de 'Yapılan yol ve köprüleri kemirerek, buzdolabı yalayarak beslenir. Dünya liderleriyle övünürler, bunlara her şey müstahak' diyerek kendi kifayetsizliğinin suçunu millete yüklüyor. Milletinin geleceği için hayali olmayan, vizyonu olmayan işte böyle saçmalar, işte böyle kin kusar. Ülkesi için hedefi olmayan kendini işte bu duruma düşürür. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kimin ne dediğine bakmadan sadece milletimizin neye ihtiyacı varsa, ülkemizin nereye ulaşması gerekiyorsa o doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz." 

Erdoğan, Türkiye'ye kazandırdıklarının bundan sonra yapmayı planladıklarının sadece altyapısı olduğunu belirterek, "Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirdiğimizde Allah'ın izniyle önümüzde bizi yolumuzdan alıkoyacak hiçbir fani güç kalmayacaktır." dedi.

Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde İstanbul'da Sultanahmet Camisinde cuma namazı sonrası turistlerle aralarında geçen bir diyaloğu anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Sultanahmet'te cuma namazını kıldık. Ve namazdan sonra bir turist kafilesi camiyi geziyor. Biz de hoca efendilerle sohbetimizi yaptık. Çıkarken bunlar önümüzü kestiler. Amerika'da da o aralar sağlık reformu konuşuluyor. Bu turistler de meğerse Amerikalı. Ne deseler beğenirsiniz? Dediler ki 'duyduk ki Amerika'ya gidiyorsun. 'Evet gidiyorum' dedim. Sayın Obama'ya söyle de şu reformu muhakkak çıkarsın. Ben 'söylerim ama çıkarabilir mi bilmem' dedim. Ve tabii Sayın Obama bunda başarılı olamadı. Sayın Trump da maalesef bu işe teşebbüs etmedi."

"Halkımın bir sağlıklı nefesini bir devlete feda etmeye hazırız"

Erdoğan, Türk halkının nasıl bir sağlık reformuyla iç içe olduğunu bilmesi gerektiğini vurguladı. 

Kanuni'nin torunları olarak "Halkımın bir sağlıklı nefesini bir devlete feda etmeye hazırız" diyen Erdoğan, Bilkent'teki Ankara Şehir Hastanesinin Türkiye'ye ve Ankara'ya hayırlı olması dileklerinde bulundu.

Erdoğan, Bilkent'teki Ankara Şehir Hastanesinin kendi alanında bir marka olacağına inandığının altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu eseri şehrimize kazandıran tüm sağlık bakanı arkadaşlarıma, görev yapan bakan yardımcılarıma, müsteşarlarıma özellikle çok çok teşekkür ediyorum. Yüklenici firmalara çok teşekkür ediyorum. Tabii ki burada bütünüyle tüm şehir hastanelerimizde ve diğer hastanelerimizde görev yapan doktorlarımıza, yanlarındaki hemşirelerimize, sağlık memurlarına milletim adına şahsım adına çok çok teşekkür ediyorum. Allah yar ve yardımcıları olsun. Hastalara da Rabbimden acil şifalar niyaz ediyorum. Hastanemizde görev yapan personelimize de görevlerinde de kolaylıklar diliyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekilerle kurdela keserek hastanenin açılışını gerçekleştirdi.