Avrasya Tüneli Projesi 2016 yılının sonunda tamamlanacak!

Dünyanın en iyi mühendislik projelerinden olan ve Asya ile Avrupa kıtalarını tüp geçişiyle birbirine bağlayacak Avrasya Tüneli Projesi (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi) çalışmalarında son 15 aya girildi.

Sözleşmeye göre 2017 yılının Ağustos'unda hizmete alınması planlanan tünelin 2016'nın sonunda açılması öngörülüyor.

AA muhabirinin yetkililerden aldığı bilgiye göre, kıtalar arası 100 dakika sürecek bir yolculuğu 15 dakikaya indirecek proje sayesinde vatandaşlar Kazlıçeşme'den Göztepe'ye çok kısa sürede ulaşabilecek.

Asya ve Avrupa'yı ilk defa deniz tabanının altından karayoluyla birbirine bağlayacak projenin çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor.

Toplam tünel uzunluğu 5 bin 400 metre olan projenin Boğaz'ın altında kalan 3 bin 340 metrelik kısmı 490 günde geçildi.

Bağlantı yollarıyla toplamda 14 bin 600 metrelik uzunluğa sahip olacak tünelin en derin noktası, İstanbul Boğazı'nın 106,4 metre derinliğinde yer alacak.

Trafiği rahatlatacak, ekonomiye katkı sağlayacak

Günde 130 bin aracın geçmesi beklenilen projenin kullanıma alınmasıyla şehir trafiğinin rahatlayacak. Tünel tamamlandığında seyahat süresinin kısalması ile emisyon miktarlarında, yakıt tüketiminde ve araç bakım masraflarında azalma gerçekleşirken, Türkiye ekonomisine de katkı sağlanmış olacak.

"İstanbul silüetine saygılı" olduğu belirtilen proje sonrası özellikle Tarihi Yarımada'nın doğusunda, Boğaziçi, Galata ve Unkapanı köprülerinde trafik yoğunluğunda hissedilir rahatlama yaşanması bekleniyor.

İkişer şeritli 2 katlı olarak inşa edilen tüneli yalnızca küçük otobüs, minibüs ve otomobillerin kullanımına izin verilecek.

Altı ay erken biten kazı işlemiyle iki kıta deniz tabanı altında birleştirildi

Proje için özel olarak üretilen ve İstanbul Boğazı'nın altında, 3 bin 344 metrelik güzergahı kazarak ilerleyen Tünel Açma Makinesi (TBM) ile iki kıta, deniz tabanı altında birleştirildi. Süreç, kazı işlemleri sırasında gerçekleştirilen yoğun çalışmalar sayesinde 6 ay erken bitti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 19 Nisan 2014'te Asya yakasında başlayan kazı çalışmaları, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin'in katıldığı törenle Avrupa yakasında sonlandırıldı.

Proje için özel olarak geliştirilen TBM, deniz tabanının altında günde 8-10 metre ilerleyerek, 3 bin 344 metrelik kazı çalışmasını tamamladı. 

Türkiye, projenin hayata geçmesiyle tünelcilik teknolojisinde çağ açan Avrasya Geçişi ile dünyanın en başarılı mühendislik eserlerinden birine sahip olacak.

1 milyar 245 milyon dolarlık yatırım

Avrasya Tüneli Projesi, Yap-İşlet-Devret modeliyle yaklaşık 1 milyar 245 milyon dolarlık finansmanla gerçekleştiriliyor. Yatırım için 960 milyon dolarlık uluslararası kredi sağlanırken, 285 milyon dolarlık özkaynak da Yapı Merkezi ve SK E&C tarafından temin edildi.

1.672 bilezikten (ring) oluşan tünelde, olası büyük bir depreme karşı tünelin dayanıklılığını artırmak amacıyla iki ayrı noktada sismik bilezik monte edildi. Ayrıca tüneldeki bileziklerin üretiminde kullanılan yüksek performanslı prekast beton,100 yıl servis süresi hedeflenerek, Yapı Merkezi tesislerinde üretildi.

Uluslararası sertifika kuruluşunca yapılan analiz ve simülasyonlarda segment ömürlerinin en az 127 yıl olduğu rapor edildi. 2 bin 124 çalışanın görev aldığı, toplam 250 iş makinesinin kullanıldığı projenin tasarım ve inşaatını gerçekleştirecek olan Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ, tünelin 24 yıl 5 ay süreyle işletilmesini üstlenecek.

Proje yatırımı için kamu kaynaklarından hiçbir harcamada bulunulmuyor. İşletme süresinin tamamlanması ile Avrasya Geçişi kamuya devredilecek. Araç geçiş ücretleri açılış yılında tek yönde otomobiller için ilk yıl KDV hariç 4 dolar, minibüsler için KDV hariç 6 dolar olarak uygulanacak.

Avrasya Geçişi, bugünkü aşamasında bile, 3 finansal, 1 yaratıcı altyapı ve 1 çevre ödülü ile onurlandırıldı. Proje, sahip olduğu yüksek standartlarıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'nın (EBRD) sürdürülebilirlik açısından en başarılı projelere verdiği "En İyi Çevresel ve Sosyal Uygulama Ödülü"ne layık görüldü.