Ataköy sahilde yeni şok!
Yıllardır devam eden Ataköy sahil tartışmaları yeni boyut kazanıyor. Davalar tek tek Danıştay'dan dönüyor
Yıllardır yılan hikayesine dönen Ataköy'de yeni gelişme. Ataköy’de davalar birer birer Danıştay’dan dönüyor. Geçen ay Danıştay Ataköy sahildeki TOKİ’ye ait arsaların satış ihalesinin iptal etmişti. Şimdi de kıyı kenar çizgisi ile ilgili yerel mahkemenin reddettiği davayı geri çevirdi. Kıyı kenar çizgisi davası 6 yıl sonra yeniden görülecek. Mahkeme bilirkişi raporuna uyarsa sahildeki inşaatlar yasaya aykırı duruma düşecek.
Ataköy sahilde kıyı kenar çizgisi 2004 yılında İstanbul Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce çizildi. Bu yeni kıyı kenar çizgisine göre de Ataköy sahildeki yapılaşmalara inşaat ruhsatları verildi. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği yeni oluşturulan kıyı kenar çizgisine 2010 yılında dava açtı. İstanbul Üniversitesince hazırlanan kıyı kenar çizgisi bilimsel raporunun delil olarak gösterildiği dava da yeni hazırlanan kıyı kenar çizgisi ile kıyı çizgisinin birbirine çok yakın olduğu, oysa bu durumun falez içeren kıyılarda mümkün olduğu, aslında kıyı kenar çizgisinin çok daha kara içinde kaldığı vurgulandı. Mahkeme keşif ve bilirkişi istedi. Bilirkişi raporunda yeni kıyı kenar çizgisi için şöyle denildi: "Yeni oluşturulan kıyı kenar çizgisinin sondaj verilerine göre bilimsel verilere dayanmadığı gözlenmektedir. Asıl kıyı kenar çizgisinin mevcuttan daha ötede ve kara içine doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan mevcut yeni kıyı kenar çizgisi bilimsel verilere dayanmadığından ilgili bakanlık komisyonlarınca bilimsel yöntemlere göre yeniden çizilmesinin gerektiği tespiti yapılmıştır.’’
İstanbul 9. İdare Mahkemesi bilirkişinin bu raporuna rağmen 2004 yılında belirlenen yeni kıyı kenar çizgisine zamanında itiraz edilmediği gerekçesiyle davayı reddetti. Dernek Danıştay’a itiraz etti. Davanın açılmasının üzerinden tam 6 yıl sonra Danıştay 14. Daire mahkemenin kararını yanlış bularak dosyayı yeniden görüşmesi için İstanbul 9. İdare Mahkemesi’ne geri gönderdi. Danıştay kararında gerekçe olarak da şöyle denildi; ‘’Valilikçe oluşturulacak komisyon tarafından inceleme ve gerekli tespitler yapıldıktan sonra bunun sonucuna göre ilgili mevzuatta belirtilen yasal prosedür uygulanmak suretiyle işlem tesisi gerekirken bu yola başvurulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlılık, davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. ‘’
3621 sayılı Kıyı Kanununa göre, kıyı kenar çizgisine 50 metre mesafeye kadar imar izni veriliyor. Bilirkişi raporundaki kıyı kenar çizgisine uyulduğu takdirde Ataköy sahilde yükselen inşaatların tamamı kıyı kenar çizgisinin içinde yada 50 metre mesafeye kadar yapılaşma izni verilir yasasına uygun değil. Bilimsel verilere göre yeni kıyı kenar çizgisi oluşturulduğunda hali hazırda ihale iptali ve imar planları ile başı dertte olan sahildeki yapılar için yeni bir sorun daha ortaya çıkacak.
Davanın müdahillerinden olan Mimarlar Odası İstanbul Şubesi konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Ataköy Sahili’ndeki yapılaşmaya önemli ölçüde katkı sağlayan kıyı kenar çizgisinin yeniden tespitine ilişkin Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştı. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin de müdahil olduğu davada, kıyı kenar çizgisinin 13/08/2004 tarihinde onaylandığı ve o tarihte askı süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedilmişti. İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin bu kararı temyiz edilmiş ve Danıştay Ondördüncü Dairesi 23 Aralık 2015 tarihli oturumunda İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı bozarak, kıyı kenar çizgisinin yeniden belirlenmesi sürecini başlatmış oldu.’’
Ataköy sahilde kıyı kenar çizgisi 2004 yılında İstanbul Valiliği Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünce çizildi. Bu yeni kıyı kenar çizgisine göre de Ataköy sahildeki yapılaşmalara inşaat ruhsatları verildi. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği yeni oluşturulan kıyı kenar çizgisine 2010 yılında dava açtı. İstanbul Üniversitesince hazırlanan kıyı kenar çizgisi bilimsel raporunun delil olarak gösterildiği dava da yeni hazırlanan kıyı kenar çizgisi ile kıyı çizgisinin birbirine çok yakın olduğu, oysa bu durumun falez içeren kıyılarda mümkün olduğu, aslında kıyı kenar çizgisinin çok daha kara içinde kaldığı vurgulandı. Mahkeme keşif ve bilirkişi istedi. Bilirkişi raporunda yeni kıyı kenar çizgisi için şöyle denildi: "Yeni oluşturulan kıyı kenar çizgisinin sondaj verilerine göre bilimsel verilere dayanmadığı gözlenmektedir. Asıl kıyı kenar çizgisinin mevcuttan daha ötede ve kara içine doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bakımdan mevcut yeni kıyı kenar çizgisi bilimsel verilere dayanmadığından ilgili bakanlık komisyonlarınca bilimsel yöntemlere göre yeniden çizilmesinin gerektiği tespiti yapılmıştır.’’
İstanbul 9. İdare Mahkemesi bilirkişinin bu raporuna rağmen 2004 yılında belirlenen yeni kıyı kenar çizgisine zamanında itiraz edilmediği gerekçesiyle davayı reddetti. Dernek Danıştay’a itiraz etti. Davanın açılmasının üzerinden tam 6 yıl sonra Danıştay 14. Daire mahkemenin kararını yanlış bularak dosyayı yeniden görüşmesi için İstanbul 9. İdare Mahkemesi’ne geri gönderdi. Danıştay kararında gerekçe olarak da şöyle denildi; ‘’Valilikçe oluşturulacak komisyon tarafından inceleme ve gerekli tespitler yapıldıktan sonra bunun sonucuna göre ilgili mevzuatta belirtilen yasal prosedür uygulanmak suretiyle işlem tesisi gerekirken bu yola başvurulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlılık, davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. ‘’
3621 sayılı Kıyı Kanununa göre, kıyı kenar çizgisine 50 metre mesafeye kadar imar izni veriliyor. Bilirkişi raporundaki kıyı kenar çizgisine uyulduğu takdirde Ataköy sahilde yükselen inşaatların tamamı kıyı kenar çizgisinin içinde yada 50 metre mesafeye kadar yapılaşma izni verilir yasasına uygun değil. Bilimsel verilere göre yeni kıyı kenar çizgisi oluşturulduğunda hali hazırda ihale iptali ve imar planları ile başı dertte olan sahildeki yapılar için yeni bir sorun daha ortaya çıkacak.
Davanın müdahillerinden olan Mimarlar Odası İstanbul Şubesi konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Ataköy Sahili’ndeki yapılaşmaya önemli ölçüde katkı sağlayan kıyı kenar çizgisinin yeniden tespitine ilişkin Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği tarafından İdare Mahkemesi’nde dava açılmıştı. TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nin de müdahil olduğu davada, kıyı kenar çizgisinin 13/08/2004 tarihinde onaylandığı ve o tarihte askı süresinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedilmişti. İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin bu kararı temyiz edilmiş ve Danıştay Ondördüncü Dairesi 23 Aralık 2015 tarihli oturumunda İdare Mahkemesi’nin verdiği kararı bozarak, kıyı kenar çizgisinin yeniden belirlenmesi sürecini başlatmış oldu.’’